Baðdat ile Hewler arasındaki kriz derinleşiyor

Baðdat ile Hewler arasındaki kriz derinleşiyor

Irak Yüksek Seçim Komisyonu’nun Kürt kökenli Başkanı Fereç El Haydari’nin gözaltına alınması, Şii Başbakan Nuri El Maliki hükümeti ile Kürtler arasındaki gerilimi tırmandırdı. Kürt Bölgesi, Baðdat merkezi hükümetini “demokrasiyi ortadan kaldırmakla” suçladı.

Baðdat’ta Şii Maliki hükümeti ile diðer gruplar arasındaki gerginlik giderek tırmanıyor. Maliki hükümetinin uygulamalarına karşı sert tepki gösteren Kürdistan Bölgesi önünde ise “baðımsızlık” seçeneði duruyor.

Kerkük dahil tartışmalı bölgeler, petrol paylaşımındaki gerginlik ile Cumhurbaşkanı’nın Sünni Yardımcısı Tarık El Haşimi hakkındaki tutuklama kararı ile derinleşen krize bu kez, Irak Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı Fereç El Haydari’nin gözaltına alınması eklendi. Kürtler ve laik kesim Nuri El Maliki’yi siyasi süreci yok etmekle eleştiriyor.

Haydari, komisyon üyesi Kerim El Tamimi ile birlikte gözaltında bulunuyor. Her ikisinin Maliki’nin yönetimindeki Kanun Devleti oluşumu milletvekili Hanan El Fatlawi’nin suç duyurusu üzerine gözaltına alındıkları bildirildi. Haydari’ye göre, dava üç veya dört komisyon üyesine “ek çalışma süreleri için tamamen normal bir şekilde 100 bin dinar (83 dolar) prim verilmesi” ile ilgili. Daha önce de bu çerçevede sorgulandıðını ve hakimin suçlamaları reddettiðini ifade eden Haydari, ancak bu kez hakimin görüş deðiştirdiðini belirtiyor. AFP’ye konuşan Haydari, bu girişimin sadece kendisine deðil, “Irak Yüksek Seçim Komisyonu’na ve tüm demokratik sürece karşı” olduðunu söylüyor.

HAYDARÝ, SEÇÝMLERDEN BERÝ MALÝKÝ’NÝN HEDEFÝNDEYDÝ

Şii bir Kürt olan 64 yaşındaki Haydari 2007’den beri seçim komisyonunun başında bulunuyor. Haydari, Mart 2010 seçimlerinde, Maliki’nin ülke genelinde yeniden oyların sayılması talebini reddettiði için Kanun Devleti’nin kara listesinde yer alıyordu. 89 sandalye kazanan Maliki’nin grubu seçimlerde 91 sandalye ile başta gelen laik Iyad Allawi’nin zaferini reddediyordu.

Kürdistan Bölgesi Başkanlıðı yaptıðı yazılı bir açıklamada, Haydari ve Tamimi’nin gözaltına alınmasını “demokratik sürecin açık ihlali” olarak deðerlendirdi. Açıklamada, “Baðdat muktedirlerinin” Haydari ve Tamimi’yi gözaltına almasının siyasi süreç üzerinde “büyük bir korku” yarattı kaydedilirken, “demokrasinin yok edilmesi” olduðu tepkisi dile getirildi.

Gözaltıların seçim komisyonunun baðımsızlıðına zan altında bıraktıðını ve “baðımsız bir kuruma el koyarak siyasi süreci öldürmeyi hedeflediðini” belirten Kürdistan Bölgesi, “Öyle görünüyor ki hükümeti elinde bulunduranlar uzun zamandan beridir başlattıkları, ‘merkeziyetçiliðin güçlendirilmesi’, ‘anayasanın ihlali’ ve ‘yeni Irak’ın üzerine kurulu olduðu temelleri yıkmak’ amaçlı çabalarını sürdürmek istiyor” dedi. Bölge Başkanlıðı çok geç olmadan tüm demokratik partileri durumun bilincine varmaya çaðırdı.

PETROL GERÝLÝMÝ

El Maliki hükümeti giderek otoriterleşirken, Kürdistan Bölgesi ile de kriz her geçen gün derinleşiyor. Kürtler ile Baðdat arasında bir çok konuda anlaşmazlıklar var. Halen Kerkük dahil tartışmalı bölgeler üzerindeki “sınır” sorunu çözümlenmezken, hükümetin Kürt bölgesinin yabancı şirketlerle yaptıðı anlaşmalar da sık sık gerilim kaynaðı oluyor.

Geçtiðimiz haftalarda merkezi Baðdat hükümetinin BP şirketi ile yaptıðı anlaşma Kürt hükümetinin tepkisine yol açmıştı. Hewler, bu anlaşma yapılırken kendilerine danışılmadıðını belirterek, bunun Anayasaya aykırı olduðunu ifade ediyor.

Son olarak Kürdistan Bölge Hükümeti, merkezi hükümet yabancı petrol şirketlerine ödemeleri yapmadıðı için Nisan başında petrol ihracatını durdurduklarını açıkladı. Açıklamada, üretici şirketlerle yapılan istişare ardından, bakanın yeni bir emre kadar ihracatı durdurduðu bildirilirken, “10 aydan beridir hiçbir ödeme yapılmadı ve federal makamlar ödeme konusunda hiçbir niyet ortaya koymadılar” diye belirtildi. Kürt hükümeti Baðdat’ın borcunun 1,5 milyar dolara yükseldiðini ifade ederken, en son ödemenin Mayıs 2011’de yapıldıðı bildiriliyor.

BAÐIMSIZLIK SEÇENEÐÝ

Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani, 8 Nisan günü El Hayat gazetesinde yayınlanan mülakatında Şii Başbakan Nuri El Maliki’nin iktidarı tekelleştirdiði ve diktatörlüðe dönüşe hazırlandıðı tepkisinde bulunarak, “Irak bir felakete doðru gidiyor” dedi. Barzani, krizden çıkış için Hewler’de öngördüðü toplantının gerçekleşmemesi halinde ise baðımsızlıðı ima ederek “başka bir karar alacaðız” dedi. Barzani, “Sözkonusu olan bir şantaj veya tehdit deðil. Ciddiyim, Kürt halkına dönerek, referandumla fikrini soracaðım” diye ekledi.

ANF NEWS AGENCY