Bilindiği gibi Trump, iklim tehditi söylemlerinin ABD firmalarının rekabet gücünü sınırlamak için Çin'in uydurması olduğunu söylemiş, geçtiğimiz günlerde de kürtajı destekleyen yabancı kuruluş ve sivil toplum örgütlerine yapılan yardımı durdurmayı içeren bir kararnameyi imzalamıştı.

Trump'ı kararnameyi imzalarken çevresinde erkeklerden oluşan yardımcı ve bakanlarının olduğunu gösteren fotoğraflar dünya basınında geniş yer tuttu. Lövin, Trump'a nispet yaparak, Çevre Bakanlığı'nda, aralarında hamilelerin de bulunduğu kadınlarla birlikte, çevreye salınan doğa gazının sınırlanmasını öngören yasa tasarısını imzaladı.

Lövin, çekilen fotoğrafı da kişisel Facebook sayfasında yayınladı. Birkaç saat içinde 4 bin 600 kişi resmi beğendi. 2142 kişi de paylaştı. Kajsa Johansson adındaki sosyal medya kullanıcısı bir kadın, “Harika resim! Denizin diğer tarafındaki adama göndermenizi umuyorum” derken, bazı kadınlar da yayınlanan fotoğrafın, feminizmin ataerkilliğe karşı bir çıkışı olarak yorumladı.

İSVEÇ'İN HEDEFİ 2045'E KADAR SERA GAZINI SIFIRLAMAK

İsveç hükümeti, doğanın korunması için hazırladığı yasa tasarısını kamuoyuna açıkladı. 6 siyasi partinin üzerinde anlaşmaya vardığı yeni iklim yasa tasarısı, 28 yıl sonra yani 2045 yılında çevreye yayılan sera gazlarının sıfırlanmasını hedefliyor. Yasa mart ayında parlementoda tartışılacak ve onaylanması durumunda 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.

Bu hedefle kısmi hedeflere ulaşılarak; örneğin 2030 yılında araçların çevreye yaydığı karbonikasit 2010 yılına kıyasla % 70 oranında azaltılarak varılacak. Hava trafiği bunun dışında tutulacak. Hedeflere ulaşılabilmesi için yasaya ek olarak iklim politikası çerçevesi çizilecek ve bağımsız bir iklim politikası konseyi oluşturulacak.

Yasa, hükümetlere görev yapacakları dönemde hedefe ulaşılabilmesi için inandırıcı bir eylem planı hazırlamaları ve bütçe önerisi sırasında parlamentoya sunmaları yükümlülüğü getiriyor.

HEDEFİN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMEYEN HÜKÜMETE YAPTIRIM YOK

Başbakan Yardımcısı ve İklim Bakanı İsabella Lövin, tasarının yasallaşmasından sonra iklime öncelik vermemenin yasadışı olacağını ve yetkililerin sorumlu tutulmasının kolaylaştırılacağını söyledi. Tasarıda bunu yerine getirmeyen yetkililer hakkında bir yaptırım bulunmuyor.

Bundan dolayı çevre örgütleri tasarıyı olumlu bulmakla birlikte, hedefe ulaşabilmek için hangi somut önlemlerin alınacağı belirtilmediği için, 2045 yılında sera gazlarının sıfırlanması hedefine kuşkuyla yaklaşıyor.

Eleştirileri yanıtlayan Lövin, pek çok kişinin elektrikle çalışan araçları tercih edeceğini ve bu nedenle de hedefe ulaşmakta bir sıkıntı yaşanmayacağını söylüyor.

Tasarının kamuoyuna açıklanması için düzenlenen toplantıda İsveç Başbakanı Stefan Löfven, yeni ilkim yasası için “Bu, herhalde bizim kuşak politikacıların gerçekleştireceği en önemli reformdur. Çocuklarımız ve torunlarımız içindir” değerlendirmesini yaptı.

Son yapılan istatistikler 2016 yılının son çeyreğinde çevreye yayılan sera gazlarının önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 2,8 oranında artığını gösteriyor. En fazla artışlar da % 10,1 oranıyla elektrik, gaz, ısıtma, su, atıkta ve % 8,2 ile de ulaşım sektöründe görüldü.

GREENPEACE HEDEFE KUŞKUYLA YAKLAŞIYOR

Çevre örgütü Greenpeace, hükümetin açıkladığı tasarıyı memnuniyet verici bulmakla birlikte kuşkuyla yaklaşıyor. Örgütün sorumlularından Rof Lindahl, İsveç'in 2045 yılında sera gazını sıfırlamayı hedeflerken bunun bütçenin olanaklarına bağlanmasına karşı çıkıyor.

2045 yılı hedef önerisinin, İsveç'in 4 kat daha fazla koldioksit gazını çevreye yayma riski taşıdığı uyarısında bulunan Lindahli, “Biz Greenpeace olarak İsveç'in dünyaya yaydığı koldioksitin miktarını hesapladık. Ve İsveç'in 2100 yılına kadar en fazla 280 milyon ton gaz yayacağı sonucuna ulaştık. Bu yılda 3 milyon tona tekabül ediyor. Ama bugün bizim yılda çevreye saldığımız sera gazı 40 milyon ton. Bu farkı kapatmak gerçek hedef olmalıdır” diyor.