Buka Baranê 3 ekolojik köy modelini hazırladı

Buka Baranê 3 ekolojik köy modelini hazırladı

İŞİD çetelerin saldırısından Şengal’den kaçarak Batman'a yerleşen Ezidi Kürtler için Batman Belediyesine 3 ayrı Ekolojik Köy projesi sunun Buka Baranê Ekolojik Köy Yerleşke Girişimi, Demokratik Özerklik kapsamında oluşturacağı köylerde halk meclislerinin de kurulacağını açıkladı.

İnsanlık düşmanı İŞİD çetelerin saldırısı sonucu Şengal’den Batman’a gelen Êzidi Kürtler için yıkılan köylerde yeniden inşa edilmesi için ekolojik köy projesi hazırlayan Buka Baranê Ekolojik Yerleşke Girişimi, Demokratik Özerklik kapsamında 3 ayrı ekolojik köy modelini Batman Belediyesine sundu. Saman evler, Kerpiç evler ve örçip evler projesini hazırlayan girişim üyeleri, az maliyetle yeni yaşam alanlarını geleneksel kominal bir yaşamı tekrardan inşa etme kararlılığında olduklarını söyledi.

Buka Baranê aktivistlerinden Miraz Rusipi, kent merkezinde inşa ettiği ekolojik atölye ile dikkatleri üzerlerine çektiklerini hatırlatarak, yıllardır üzerinde durdukları ekolojik köylerin inşası önünde artık bir engelin kalmadığını ifade etti. Son olarak göç eden Êzidi Kürtler için Batman Belediyesine 3 model ekolojik köy önerisinde bulunduklarını kaydeden Ruspi, “Biz belediyeye 3 model önerdik. Birincisi; bölgede en çok kullanılan kerpiç evlerini önerdik. Bizim düşündüğümüz kerpiç ‘alper’ modelini sunduk. Saman, toprak ve kireçten oluşuyor, kalıptan çıkartıldığı an hızlı bir şekilde donuyor. Bizim düşündüğümüz modeller kendine yeten evlerdir. Avantürü bacaları, tornd duvarı ve ısı pompaları ile kışın kendi ısısını, yazında kendi serinliğini yaratmaya çalışıyoruz. Bu evler ısınma ve serinlemeyi elektriğe dayalı olmayacak. Aslında bunlar özerk evler olacaktır. Buna aynı zamanda evin kanalizasyonu gübre olarak ağaçları da besleyecek. Ayrıca içinde serası da olacak ve kışın kendi sebzesini üretecek kompleks evleri düşünüyoruz” dedi.

SAMAN EVLER HEM TASARRUFLU HEM DEPREME DAYANIKLI

Ayrıca çok tasarruflu olan bir diğer modelin de saman evler olduğunu kaydeden Ruspi, 200 yıllık geçmişi olan evlerin son örneği Bitlis’te halen olduğunu ifade ederek, “İkinci önerimiz saman evleri projesini de sunduk. Çünkü burası buğdayın anavatanıdır, bilim bazı şeyleri halen keşif etmemişse bunun yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Mesela Bitlis’de halen saman evler bulunmaktadır. Aslında bizim kültürümüzde böylesi yapılarda var ancak ekolojistlerin bilmediği bir olaydır. Bunun tamamı ekolojiktir bu Avrupa’da sıkça kullanıyor. Duvarın iç kısmı samanla doldurulur, etrafı ise çamurla sıva yapılarak yalıtımlı hale getiriliyor. Yangın ve haşerelerin içeriye gelmesini de böylelikle engellenmiş oluyor. Ayrıca saman evler depreme dayanıklıdır. Doğa felaketlerine karşı tasarlanmış mimari yapısına sahiptir”

ÖRTÇİP EVLER GERİ DÖNÜŞÜMLÜDÜR

Üçüncü köy modellerinin de ekolojik olan geri dönüşümlü ‘örtçip’ evler olduğunu kaydeden Rsipi, soğutma ve ısınmaya ihtiyaç duyulmayan evler olacağını belirterek, şöyle konuştu: “Son olarak önerdiğimiz model, örçip modeli ise, ısı farklılıkları söz konusu, sabah 40 derece iken akşam 20 dereceye düşebiliyor. Örçipler yeryüzünün gemisi anlamına geliyor. Kıyamet kopsa bile tekrar medeniyeti kurabilecek diye düşünülecek bir model olarak da biliniyor. Bu evler seralarla, ısı bacaları ile desteklenebilecek geri dönüşüm malzemeleri ile yapılıyor. Yani eksi 40 derece ile artı 45 derecede evin için her han gibi klima ve sobaya ihtiyaç duyulmuyor. Mühendislik ürünü olan ve çöpe atılacak olan lastikler geri dönüşümü böylelikle de sağlanabilir. Böylesi bir modelimiz de söz konusudur. Aynı zamanda atalı tohumlarla perma kültürü yani doğayı gözleyip tarımı ona göre yapmak ve zaten geleneksel tarım kültürümüzle uyarlamayı bunu da düşünüyoruz. Bunun artı ürünü değil, kendi kendine yetebilecek bir tarım alanı da oluşturuluyor” dedi. 

Buka Baranê aktivistlerinden Rojbin Elvan, yaratacağı ekolojik köylere eski şenlikli kültürü de geri getirmeyi hedeflediklerini altını çizdi. Elban, “Toplumsal ekolojiye, toplumun kendi iç yapısı geleneklerin içerisinde bulunan karnaval ve şenlikli toplumu tekrardan uyanmayı da beraberinde getirecek. Biz bir köyde çalışırsak 3-5 aylığına çalışmayacağız. Zaten bizde ekolojik yaşam gurubuyuz ve inşa edilecek her köyde kendimizde yer alacağız. Kendimiz için istemediğimiz şeyi başkası için de istemiyoruz” dedi.

SAVAŞ MAĞDURLARI GELENEKSEL EKOLOJİK KÖYLER KURMUŞLAR

Buka Baranê Girişim üyelerinin de kendilerine ekolojik köy kurduğunu söyleyen Elvan, ekolojik yerleşkelerin sadece köylerde yapılmadığını ve şehrin orta yerinde de hayata geçirmek mümkün olduğunu ifade ederek, Batman’ın bir çok mahallesinden örneklerini şöyle sıraladı: “Şu anda kendi yaşam alanımızı da 20 aile olarak böylesi bir ekolojik yerleşke kuruyoruz. Şehrin 15 km uzaklığında kendimiz için aynı formülde ekolojik köy kuruyoruz, şehir ayağı da Ekotopya evimizdir. Biz ekolojik yerleşke sadece şehir dışında kurulduğunu düşünmüyoruz. Batman buna da çok uygundur. 1990’lı yıllarda köyler yakılırken şehre göç edenler Batman’ın birçok mahallelerinde insanlar ekolojik mahalleler kurdular. Belki bunun farkında değiliz ama dört tarafı bahçe olan evlerde meyvesini, sebzesini yetiştirdiler. Kent bahçeciliği bu mahallelerde çok bariz bir şekilde görebilirsiniz. Bu insanlarla çalışmak gerekiyor.”

 “Reel, ekonomik yapılabilir alanları ihtiyaç duyan bölgelere, insanlara yaymaya çalışacağız. Êzidi Kürt katliamı gerçekleşince biz hemen uygulama yoluna geçtik” diyen Elvan, kendi toprağından kopan insanların mülteci kamplarına yerleşmesine karşı olduklarını söyledi. Elvan, “ İnsanlar mülteci kampı yerine kendine yeten bir toplum yaratmayı hedefledik. Bu insanlar kaldıkları yarı açık cezaevlerini andıran yerlerde el açmamalılar. Ortaya koyduğumuz modelleri belediye proje olarak sunduk ve şuan değerlendirme aşamasındadır. Eğer koşullar el verirse kesinlikle mülteci kampları yerine ekolojik köyler kurulmalıdır. Biz 20 aile olarak bu projesi gönüllü olarak üstleniyoruz. Gurubumuz bu insanlarla birlikte ekolojik köy inşasında yer alacaktır” dedi.

İnşa etmek istediği ekolojik köylerde kalıcı insanların kalmasından yana olduklarını hatırlatan Elvan, “Fakat biz bu köyleri daha çok kalıcı olarak gelen Êzidi Kürtlerle bu projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Yapılacak yerleşkeler boş bırakılmamalıdır. Ayrıca Batman dışında yerleşen êzidi Kürtlerle de görüşmelerimiz olacak Kürdistan’da bu çalışmamız artık devam edecektir. İnşaat sürecinde de düzenleyeceğimiz dama tiyatro ve müziklerle savaşın psikolojik etkilerini üzerlerinden atmaları için şenlikler düzenleyeceğiz” dedi.

DEMOKRATİK ÖZERKLİK KAPSAMINDA EKOLOJİK KÖYLER

Demokratik Özerklik projesinin toplumda yaşayan herkesi kapsadığına da dikkat çeken Elvan, kadın, yaşlı ve çocukların da içerisinde bulunan halk meclisleri olan ekolojik köyler inşa etme hedeflerinin olduğuna dikkat çekerek, “Biz ekolojik köy gurubumuz 10 aileden oluşuyor, bütün aile bireyleri bu iş içerisinde yer almaktadır. Kolektif kararlar alıyoruz. Ayrıca bağlantılı olduğumuz kolektifler ve ekolojist guruplar var. Êzidiler için inşa edeceğimiz ekolojik köyde diğer guruplarda yer alacaktır. Ayrıca demokratik Özerklik projesi kapsamında bu köylerde demokratik meclislerinin kurulmasını istiyoruz. Bu meclisin içerisinde kadınlar, yaşlılar, gençler, çocuklardan oluşacak ve kararlarını ortak alacağı umudunu da taşıyoruz. Çünkü biz ‘Buka Baranê’ toplumsal ekolojist bir gurubuz ve Demokratik Özerkliğin gereksinimi de budur. Biz bir toplumun kendi kararlarını kendisi alması gerektiğini de inanıyoruz” diye konuştu.  

Konu ile ilgili bilgi veren Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Akel, Buka Baranê Girişimi tarafından 3 ayrı ekolojik köy modeli gönüllü olarak kendilerine sunulduğunu kaydederek, ancak Êzidi Kürtlerin göç ettiği Mardin, Amed ve Şırnak için de aynı formülün uygulanması ve kolektif bir kararın alınması için partilerinin genel merkezine projeleri gönderdiklerini söyledi.