Özel harekatçılar şimdi de gaspa yöneldi

Özel harekatçılar şimdi de gaspa yöneldi

Yasal yollardan Güney Kürdistan'dan Türkiye'ye dövizcilere para taşıyan kuryeler, bölgede özel harekat polisleri ve JİTEM’in takibinde. Sık sık soygunların yaşanması üzerine valilik, jandarma, emniyet ve savcılığa başvuran kuryeler, kendilerini takip eden şüphelileri ve araç plakalarını bildirmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadı. Habur sınır kapısı çıkışından itibaren para taşıyan kurye aracını takip eden biri özel harekatçı iki kişi, paranın başka araca nakledildiğinden habersiz, kuryenin bulunduğu boş aracı durdurdu. Araçta yapılan aramada bir şey bulunamadı. Başka bir kurye aracına yapılan takip ise sonuçsuz kaldı. Özel harekatçı ve yanındaki kişiler, Habur sınır kapısında takibe aldıkları bir aracı ise kuryelerin şüphelenmesi üzerine bırakmak zorunda kaldı. Kuryelerin suç duyurusu üzerine araçta yapılan aramada uzi, kalaşnikof, sis bombası, eldivenler, maskeler ve sahte belgeler yakalandı. Silopi'de mahkemenin serbest bıraktığı iki kişi hakkında, bir üst mahkemeye yapılan itiraz üzerine yakalama kararı çıkarıldı. 

Güney Kürdistan ile iş yapan tüccarlar, daha hızlı olduğu gerekçesiyle dövizleri kuryeler üzerinden Türkiye'ye gönderiyorlar. Habur sınır kapısına gelen kuryelerin taşıdıkları paralar hem polisler, hem de gümrük görevlileri tarafından sayılarak ve kayıt altına alınarak onlara geri veriliyor. Bu paraları taşıyan kuryeler, Mardin, Antep, Urfa, Amed gibi kentlerde çalıştıkları dövizcilere ya da şirketlere teslim ediyorlar. 

KURYELERİN PARALARI VE ARAÇLARI GÜMRÜKTE KAYIT ALTINA ALINIYOR

Kuryelerin Türkiye'ye girişi ve ne kadar para taşıdıkları ise Habur sınır kapısındaki 'görevliler' tarafından biliniyor. Kuryeler yola çıkıp Silopi-Cizre arasına geldiklerinde ise zaman zaman silahlı kişiler tarafından soyguna uğruyorlar. Şu ana kadar birçok kuryenin soyguna uğradığı ancak korkudan şikayette bulunmadığı, hatta aynı güzergahta şüpheli ölümlerin de bundan kaynaklı olduğu ileri sürülüyor.

KURYELER KENDİLERİNCE ÖNLEM ALIYOR

Habur sınır kapısından itibaren ne kadar döviz taşıdıkları bilinen kuryeler ise zaman zaman parayı Silopi ilçe merkezinde başka bir araca yükleyip, kendileri de ayrı bir araçla giderek olası bir soyguna karşı önlem almış durumda. 

Geçtiğimiz haftalarda, yine Habur'dan yüzbinlerce dolar tutan dövizi taşıyan üç kurye, gümrük kapısından çıktıktan sonra parayı başka bir araca aktarıp, kendileri de farklı bir araçla Silopi'den Cizre'ye doğru yola koyulurlar. Bir dönem faili meçhul cinayetlerin sık sık işlendiği Nerduş köprüsü bölgesinde araçları, sonradan ismini öğrendikleri Şırnak'ta görevli, Tokat nüfusuna kayıtlı özel harekat polis memuru Osman Gökhan İşeri ve sivil Bülent Şaşmaz tarafından kesilir. Aralarında Hafız Ökenek'in de bulunduğu aracı silahla durduran özel harekatçı polis, araçta yaptığı aramada para bulamayınca anlara hakaret ederek aracın geçmesine izin verir. 

Özel harekatçı ve sivilin bulunduğu camları siyah Ford Mondeo marka aracın plakasını alan kuryeler, bunu Silopi'de jandarmaya, emniyete ve savcılığa bildirirler. Şırnak Valisi'ne de şikayette bulunurlar. Ancak herhangi bir işlem yapılmaz. 

Döviz taşıyan kuryeler, kendileri ile birlikte aynı işi yapan diğer kuryeleri de uyararak, aracın modelini ve plakasını vererek, söz konusu Nerduş köprüsü bölgesinden geçişlerde dikkat edilmesi uyarısında bulunurlar. 

AYNI ÇETE, AYNI GÜZERGAH, AYNI YÖNTEM

3 Aralık günü, Adil Temizer adlı kurye, beraberinde iki kişi ile birlikte Habur sınır kapısından Türkiye'ye giriş yapar. Taşıdıkları dövizler hem gümrükçüler hem de polisler tarafından sayılarak kendilerine teslim edilir. 

Temizer ve beraberindekiler paraları başka araca aktarma ihtiyacı hissetmeden Silopi'den Cizre'ye hareket ederken, kendilerini takip eden bir araçtan şüphelenirler. Ford Mondeo model ve siyah camla kaplı araç onları Nerduş köprüsü yakınlarında beklemektedir. 

Daha önceki kuryelerin uyarısını dikkate alan Adil Temizer ve beraberindekiler yol üzerinde ilk gördükleri Cudi dinlenme tesislerine girerek buradan jandarmayı, emniyeti ve Valiliği ararlar. 

Jandarma ancak bir buçuk saat sonra olay yerine gelir. Jandarma gelene kadar 34 plakalı araçta bekleyenler çoktan bölgeden uzaklaşmışlardır. 

Cizre'de suç duyurusunda bulunan Temizer ve beraberindekiler, kendilerini takip eden aracın plakasını, rengini ve modelini, yoldaki kamera görüntülerinin araştırılmasını isterler.

Taşıdıkları dövizi teslim eden Temizer ve arkadaşları sonraki gün, başka gelecek kurye arkadaşlarını karşılamak için Habur sınır kapısına gider.

Burada, kendilerini dün akşam takip eden araç, içinde üç kişi ile beklemektedir. Ancak tek farkı, plakasını Ankara plakası ile değiştirmiştir. 

ARAÇTA UZİ, KALAŞNİKOF, MASKE, SİS BOMBALARI BULUNUR

Temizer ve arkadaşları Silopi Emniyetini ararlar, ancak gelen olmaz. En son Habur gümrüğünde görevli karakola şikayette bulunurlar. 

ANF'ye konuşan Adil Temizer, şikayetleri üzerine gümrük polisinin gelerek arabadakilere kimlik sorduğunu belirterek, "Bunlar hiç araçtan inmeden kimlik gösterdiler polise. Polis saygıda kusur etmedi. Ancak biz şikayetçi olduğumuz için onları karakola davet etti. Durumu çalıştığımız şirkete ve Şırnak Valiliğine de bildirdik" dedi. 

Polisler biri özel harekatçı olmak üzere 3 kişinin bulunduğu araçta yaptıkları aramada, aracın içinden Uzi, Kalaşnikof tüfekler, sis bombaları, eldivenler, maskeler ve sahte belgeler bulunur. Bunların hepsine el konulur. 

Sabah Silopi Emniyetinden gelen görevliler ile birlikte Emniyete giderler. 

Nerduş Köprüsü üzerinde yine durdurulan ve araçlarında para bulunamayan Hafız Ökenek ve diğer kuryeler yüzleştirmeye çağrılır. Yapılan yüzleştirmede kuryeler, özel harekatçı polisi ve beraberindeki bir sivili teşhis ederler. 

Savcılıkta alınan ifadelerin ardından, özel harekat polisi Osman Gökhan İşeri ve beraberindeki Bülent Şaşmaz, "Resmi belgede sahtecilik, silahla yağma, yol kesmek suretiyle yağma, ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkındaki kanuna muhalefet, birden fazla kişi tarafından birlikte yağma, gece vakti yağma" gibi suçlardan tutuklanma istemiyle mahkemeye gönderilir. 

Aynı gün Tokat Barosu'na bağlı avukat Nuri Tosun da Silopi'ye gelir. 

'BİR İKİ TOKAT ATIP BIRAKACAKTIK'

5 Aralık tarihinde Silopi Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan özel harekat polisi Osman Gökhan İşeri suçlamaları kabul etmeyerek, kurye Hafız Ökenek'in de içinde bulunduğu aracı çevirdiklerini kabul ederek şunları söyler: "Bu eylemi, yöremizde bir takım istenmeyen olayların olması, sürekli araçların çevrilmesi, sürekli bu yörede görev yapan memurların korkutulması sebebiyle buna karşılık yaptım. Bu eyleme öncülük eden bendim. Diğer arkadaşlarım benim Tokat'tan gelen arkadaşlarım olur. Mustafa olay anında orada bulunmuyordu, olay günü biraz alkollüydük. Yoldan geçen araçtaki kişileri korkutmak, gerekirse bir iki tokat atmak amacıyla indirdim. Bülent ise arabada şoför koltuğunda oturuyordu. Ancak kesinlikle araç içerisinde para olduğu yönünde bir bilgimiz yoktu. Amacımız onların mallarına ve paralarına karşı yağma eylemi gerçekleştirmek değildi. Araçta yapılan aramada bulunan tüm silahlar bana aittir.

Yöne şartları gereği özel harekat polislerinin bu tarzda silahlar bulundurması kanunen normal değildir, ancak güvenliğimizi sağlamanın başka da yolu yoktur. Silahı elime alarak aracı durdurdum. Kendilerine araçtan inmelerini söyledim. Bülent o ara araçta oturuyordu, silahı kendilerine doğrultmadım. Ancak silah görünür durumda elimdeydi.

Aracını durdurduğum şahısları tanımıyordum. 3 kişilerdi. Araçtan kendilerini indirerek kim olduklarını sordum. Onlar da bana cevaben kendilerinin Irak'tan Türkiye'ye para nakli yaptıklarını söyledi. Ancak ne ben  ne de Bülent onların para taşıdıklarından haberimiz yoktu. Daha sonra binin arabaya deyip kendilerini gönderdim." İfade veren sivil Bülent Şaşmaz da aynı ifadeleri tekrarlar.  

TUTUKSUZ YARGILANMAK ÜZERE SERBEST BIRAKILIRLAR

Silopi Sulh Ceza Hakimliği, özel harekatçının adli kontrol altında bulunması şartıyla onları serbest bırakır.

Ancak araçta bulunan silahlar ve sahte belgeler ile görgü tanıklarının beyanlarına rağmen iki kişinin serbest bırakılmasına mağdur avukatları bir üst mahkemeye itiraz eder. 

Bir hafta sonra, 12 Aralık tarihinde itirazı değerlendiren Cizre Sulh Ceza Hakimliği, "Şüphelilerin üzerlerine atılı 6136 sayılı yasanın 13/2 maddesine aykırılık suçu yönünde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delilerin olması, maddi gerçeğin ortaya çıkması için gereken bir kısım delillerin toplanmamış olması, eylemin gerçekleştiriliş tarzı nazara alındığında, şüphelilerin delilleri karartma şüphesi altında bulunması, mağdur ve tanıklar üzerinde baskı girişiminde bulunma ihtimallerinin olması, işin önemi, verilmesi beklenen ceza ile tutuklamanın ölçülü olacağı, adli kontrolün yetersiz kalacağı kanaati..." diyerek, özel harekatçı polis Osman Gökhan İşeri ve sivil Bülent Şaşmaz hakkında yakalama kararı çıkartır. 

JANDARMA İLGİLENMEDİ

Yaşanan olay üzerine görüştüğümüz kurye Adil Temizer, kuryelerin Habur sınır kapısından Türkiye'ye girişlerinden itibaren bir ekip tarafından takip edildiğini söyledi. Gümrükte üzerlerinde taşıdıkları paraların 3 ayrı noktada tek tek sayılıp kayıt altına alındığını belirten Temizer, "Ekip olmazsa bizim para taşıdığımızı kim bilebilir ve bir zamanlar faili meçhul cinayetlerin yaşandığı Nerduş bölgesinde aracımızı durdurur" dedi. 

Özel harekatçı ve sivil kişi tarafından kendilerinin takip edildiğini ve canlarını zor kurtardıklarını belirten Temizer, "Daha önce de aynı model araçla soygun girişimi olduğu için bizler tedirgindik. Bizi takip ettikleri gün aracımızda taşıdığımız paralar vardı. Eğer temkinli davranıp Cudi dinlenme tesislerine girmeseydik belki bizi öldürürlerdi. Oradan jandarmayı, valiliği aradık. Jandarma ilgilenmedi. 'Ölüm varsa geliriz' dediler. 

Araç bizi takip etmeyi bıraktı. Sonraki gün ise aynı araç bu kez farklı bir plaka ile Habur gümrük kapısı çıkışında bizi bekliyordu. Suç duyurusunda bulunduk, gözaltına alındılar" dedi. 

Adı geçin özel harekatçı ve beraberindeki kişinin ilk gün tutuklanması gerektiğini belirten Temizer, "Biz şikayette bulunduk. Aracın plakasını, modelini, rengini verdik. Hatta jandarmaya yol güzergahındaki kamera kayıtlarına bakmalarını, bu iki kişinin telefonlarını incelemeye almalarını istedik. Ancak yapmadılar" şeklinde konuştu.