Perinçek'in anadilde eğitimde 23 yıllık 'U' dönüşü

Perinçek'in anadilde eğitimde 23 yıllık 'U' dönüşü

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde resmi olmayan anadilde eğitim bugün fiilen kurulan 3 pilot okulda başlıyor. Kürtçe eğitimin başlamasından önce partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda "Kürtçe Eğitim" konusunda açıklama yapan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Kürtçe’nin bilim dili olmadığını ileri sürerek, "Üniversite eğitimi için birikimi olmayan bir dille ilkokul eğitimi yapmak, Kürt yurttaşlarımızı eğitimsiz, mesleksiz ve işsiz bırakma anlamına gelmektedir" dedi. 

Aynı Perinçek, eski Sosyalist parti, şimdiki İşçi Partisi lideri olduğu 15 Eylül 1991 tarihinde 2000'e Doğru dergisinde, Kürt sorununun "Demokratik, Federal, Emekçi Cumhuriyeti" ile çözülebileceğini belirterek, 15 maddelik çözüm önerisinin 13. maddesinde "Resmi dil Türkçe ve Kürtçedir. Her federe cumhuriyette kendi dili esastır. Federasyonların kararları iki dilde yazılır. İlkokuldan üniversiteye kadar ve bütün kültür kurumlarında her iki dilde eğitim, araştırma, basın, yayın, radyo, televizyon ve iletişim olanakları gerçekleştirilir" diyordu. 

Bugün Amed, Cizre ve Yüksekova'da Kürtçe eğitim verecek ilkokullar açılıyor. Okulların açılışı öncesinde hükümetin emri ile kaymakamlıklar harekete geçip, tehdit edercesine  Kürtçe eğitim ve öğretimin yasak olduğunu, hayata geçirenler hakkında dava açılacağını belirttiler.Türkiye'de kendilerine 'solcu' diyen ulusalcılar ise geçmişte yaptıkları sözleri ve parti programlarını unutarak Kürtçe eğitimin verilemeyeceğini, Kürtçe'nin bilim dili olmadığını ileri sürmeye başladılar. 

23 YILDAN SONRA  'U' DÖNÜŞÜ

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, önceki gün partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında Kürtçe eğitime ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kürtçe bilim yapılamadığını ve bu yüzden Kürtçe eğitimin yanlış olduğunu iddia eden Perinçek, "İlkokulda Kürtçe eğitim alan çocuklarımız, hukukçu, iktisatçı, doktor, mühendis, subay ve bilim adamı olamayacaksa, eğitim niçin yapılacak?" diye sordu.

PKK'nin kamplarında Kürtçe değil Türkçe konuşulduğunu iddia eden Perinçek, Kürt diliyle bugüne kadar bilimsel çalışma yapılmadığını ve bilimsel kitap yazılmadığını, bu nedenden dolayı ise Kürtçe'nin bilim ve eğitim dili olamayacağını ileri sürdü. 

Üniversite eğitimi için birikimi olmayan bir dille ilkokul eğitimi yapmanın, Kürtleri eğitimsiz, mesleksiz ve işsiz bırakma anlamına geldiğini iddia eden Perinçek, "Türkiye’de devlet dili Türkçedir. Eğitim dili de Türkçedir. Kürtçe eğitim talebi, imkansızı istemek anlamına geliyor. İmkansızı isteyenler, aslında ABD'nin planlarında rol üstlenmişlerdir" dedi. 

'KÜRTLER DERS KİTABI YAZAMAZ!'

Perinçek, "Kürtçeyi en iyi bilen ticaret hukukçusu, anatomi uzmanı, doğa bilimci, iktisatçı, felsefeci, siyaset bilimci, sosyolog, o bildikleri Kürtçeyle kendi alanlarında ders kitabı yazamazlar. Bırakalım bilimsel kitabı, ticaret yasasının herhangi bir sayfasını açıp Kürtçeye çeviremezler" iddiasında bulundu. 

Eğitim dilinin aynı zamanda devlet dili olduğunu belirten Perinçek, "Kürtçe eğitim savunanlar, Kürtçe eğitim görenlerin devlet içinde görev yapmayacağını, kamu görevlisi olmayacaklarını önceden kabul etmiş oluyorlar" dedi. .

Perinçek iddialarını sıralarken, Kürtçe bilim yapılamayacağını, Kürtçe ders kitabı yazılamayacağını, Kürtçe bilim kitabı olmadığını, Kürtçe eğitim yapacak öğretmenlerin olmadığını, Kürtçe eğitim yapan üniversite kurmanın Kürtler açısından mümkün olmadığını ileri sürdü. 

AYNI PERİNÇEK: 'KÜRTLER DEVLET KURABİLİR'

Ulusalcı ve 'solcu' Doğu Perinçek, Kürtçe konusunda ise 1991 yılında Türkiye'de resmi dilin hem Türkçe hem de Kürtçe olabileceğini, Kürtlerin kendi kaderlerini tayin etme ve devlet kurma hakkı bulunduğunu, Kürt sorununun aynı sınırlar içinde iki ayrı devlet halinde çözülebileceğini belirterek, "Demokratik, Federal, Emekçi Cumhuriyeti" adıyla bir model öneriyordu. 

Perinçek, sahibi olduğu 2000'e Doğru Dergisi'nin 15 Elül 1991 tarihli 29. sayısının kapağında Kürt sorununun çözümü konusundaki bir programı kamuoyuna açıklıyordu. 

Kürt sorununun çözümüne ilişkin 15 maddelik programda, Türk ve Kürtlerin federal bir cumhuriyet kurması gerektiğini belirten Perinçek'in hazırladığı 'Kürt sorununun çözümü' programı maddelerinin bazıları ise şunlardı: 

1- Kürt milleti kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir. Eğer isterse ayrı bir devlet kurabilir. Emekçilerin çıkarı, demokratik bir halk devrimiyle tam hak eşitliği ve özgürlük temelinde, gönüllü birliği gerçekleştirmededir. Ayrılma hakkı, gönüllü birliğin her zaman vazgeçilmez koşuludur. 

2- Birlikte veya ayrı yaşamak milletlerin özgür iradelerine bağlıdır. Bu özgür iradenin ortaya konabilmesi için, Kürt illerinde referandum yapılmalıdır. Referandumda, ayrılmayı savunanlar da özgürce propaganda yapabilmelidir.

3- Bugünkü tarihsel koşullarda, iki milletin emekçilerinin yararına olan çözüm, iki federe devletin eşit olarak katıldığı, demokratik, federal bir cumhuriyettir. 

4- Federal Halk Meclisi iki meclisten oluştur. Temsilciler Meclisi ve Milletler Meclisi.

6- Federal Anayasa, iki milletin ortak anayasasıdır. Her iki milletin ayrı ayrı çoğunluğu tarafından referandumla kabul edilerek yürürlüğe girer. Federe devletin ayrıca kendi anayasaları vardır. 

7- Federal Cumhuriyetin bayrağı ve marşı, Türklerin ve Kürtlerin ortak bayrakları ve marşladır. Ayrıca her federe devletin kendi bayrağı ve marşı vardır. Federayonun ismi tek bir millete dayandırılmaz. 

8- Her milletin milli ve dini azınlıklarının dillerinin ve kültürlerinini geliştirme, siyasal çalışma ve özgütlenme hakları ve özgürlükleri güvence altındadır. 

9- Resmi dil Türkçe ve Kürtçedir. Her federe cumhuriyette kendi dili esastır. Federasyonların kararları iki dilde yazılır. İlkokuldan üniversiteye kadar ve bütün kültür kurumlarında her iki dilden eğitim, araştırma, basın, yayın, radyo, televizyon ve iletişim olanakları gerçekleştirilir. 

25 YIL ÖNCE KÜRTÇE ENSTİTÜ İSTENİYORDU

Perinçek, 1991 yılında Kürtlerin bağımsız devlet kurabileceğini, kendi marşları ve bayrakları olabileceğini, resmi dilin Türkçe ve Kürtçe olacağını söylerken, dönemin Sosyalist Partisi, şimdiki İşçi Partisi'nin Perinçek'ten önceki lideri olan Ferit İlsever ise Kürtçe enstitü kurmanın Kürtlerin hakkı olduğunu ifade ediyordu.

Yine 2000'e Doğru dergisinin 20 Ağustos 1989 tarihli kapak haberi, "Kürdoloji Enstitüsü Kurulsun" başlığıyla çıkarken, bu enstitü isminin de "Unîversîta Dîcle Enstîtuya Zımanê Kurdî" olması savunuluyordu. 

Derginin kapak haberinde Kürtçe enstitü konusunda açıklamada bulunan Ferit İlsever, şunları söylüyordu: 

"...Parti programımızda da söz vermişiz. Mutlaka kurulması gerekir. Toplumumuzun dörtte birinin kullandığı bir dilin kaynaklarının araştırılarak, gelişmesini sağlayacak bilimsel çalışmalar yapılması çok önemli. 

İnsanlar ancak ana dilleriyle eğitim gördüğü zaman, olanca yeteneklerini geliştirebiliyor ve yabancılaşmadan kurtuluyorlar. Sonra konu bu toprakların kültürel kaynaklarının ve tarihsel zenginliklerinin keşfedilmesiyle de ilgili. Kendimizi tanımamız şart."