GÖRÜNTÜLÜ

Avrupa'da 'HAYIR' büyüyor: Bu fırsatı kaçırmayacağız!

Avrupa kentlerinde yaşayan Kürdistan ve Türkiyeliler, diktatörlüğün oylanacağı referandum için 'HAYIR' diyor. İsveç, İsviçre ve Almanya'daki 'HAYIR' çalışmalarında halklara ortaklaşma çağrıları yapıldı.

İsveç'te Demokratik Kürt Toplum Merkezi'ne bağlı dernekler, ilerici, demokrat  kitle örgütlerinin geçtiğimiz ay başlattıkları Hayır kampanyası İsveç'in değişik yerleşim birimlerinde yapılan seminer, konferans, gece gibi etkinliklerle yaygınlaşarak sürüyor.

Başkent Stockholm başta olmak üzere Göteborg, Malmö, Örebro, Gävle, Västerås, Uppsala gibi yerleşim birimlerinde oluşturulan Hayır komiteleri, 8-9 Nisan günlerinde Stockholm'un Kista semtinde yapılacak halk oylaması için seçmenleri seferber etmek için stantlar açıyor, kahve ve ev ziyaretleri gerçekleşiyor.

Stockholm, Malmö, Uppsala ve Göteborg illerinde de son bir hafta içinde Kongra-Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal'ın konuşmacı olarak katıldığı konferans ve seminerler düzenlendi. 

Konferans düzenleme sırası Uppsala ilindeydi. İsveç Demokratik Kürt Merkezi'nin örgütlediği ve 300'ü aşkın Kürt, Türk, Alevi, Asuri-Süryani'nin katıldığı geceye Kongra-Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal, Sanatçı ve HDP Parti Meclisi Üyesi Pınar Aydınlar, eski Sol Parti Milletvekili Jacob Johnson, Sol Parti Uppsala İl Başkan Yardımcısı Yekbun Alp, Gazeteci-Yazar Joakim Medin ve İsveç Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Halk Ozanı Ali Çağan konuşmacı olarak katıldı.

Sunuculuğunu Gülperden Yeliz ve Mehmet Peker'in yaptığı etkinliğe Bazı Sol Parti milletvekilleri ile Uppsala'daki belediye meclis üyeleri de katılarak Hayır kampanyasına destek verdi. 

Devrim şehitleri anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşundan sonra gecenin açılışını HDP İsveç Temsilcisi Hasan Bozlak yaptı. 

Bozlak, uzun yıllardan beri İsveç'te yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlıların demokrasiyi içselleştirdikleri ve bu nedenle de Türkiye ve Kürdistan'da yaşayanlara örnek olmaları gerektiğini belirttikten sonra, “Bu referandum'da İsveç'te AKP'ye büyük bir ders vereceğiz. Pek çok AKP'li de HAYIR oyu kullanacak ve İsveç'ten güçlü bir hayır çıkacaktır” dedi.

Oylamaya sadece iki hafta kaldığına dikkat çeken Bozlak, bu süre içinde özellikle kararsız olan seçmenlere ulaşma ve onları sandığa götürmenin önemine vurgu yaptı. 

Komal Heval'ın söylediği Kürtçe ve Türkçe şarkılardan sonra Amed'de Newroz sabahı alana girmek isterken polislerin katlettiği Kemal Kurkut'un amcası telefonla bağlanarak  yaşananları ve duygularını dile getirdi.
Eski Sol Parti Milletvekili Jacob Johnson, Türkiye'de demokrasinin gerçekleşmesi ve Kürt Halkının verdiği mücadeleye destek vermek için için Hayır kampanyası sürdürenleri desteklediklerini söyledikten sonra, “Sol Parti 40 yıldan bu yana Kürtlerin mücadelesini destekliyor... HDP milletvekilllerinin tutuklanmaları kabul edilemez. HDP'liler derhal serbest bırakılmalı ve demokratik süreci içindeki yerlerini almalı” dedi.

Referandumdan çıkacak Hayır'ın Erdoğan ve Türk yöneticilere bir uyarı olacağı değerlendirmesini yapan Johnson, Kürt sorununa çözüm bulunabilmesi için yeniden barış müzakerelerine dönülmesini istedi. 

Sol Parti Uppsala İl Başkan Yardımcısı Yekbun Alp, Erdoğan'ın bir yandan HDP ve DBP'li seçilmişleri tutuklarken, aynı zamanda Kandil'e yönelik hava saldırıları düzenlediği, daha önceleri de Kürdistan'ın pek çok yerleşim birimini yerle bir ettiğini hatırlattıktan sonra Sol Parti'nin referandum hakkındaki görüşlerini şu cümlelerle dile getirdi:

“Sol Parti Erdoğan'a daha fazla yetki verilmesine karşı. Bu nedenle de partimiz İsveç'teki tüm seçmenlere referandumda Hayır oyu kullanmaları çağrısı yaptı. Sol Parti'nin 21 milletvekili HDP'li 21 milletvekili ile kardeş oldu. Partimizin lideri HDP ve Selahattin Demirtaş'la dayanışmak için Türkiye'ye gitti ve duruşmalara katıldı. Sol Parti AB'nin Türkiye ile sığınmacıların durdurulması için imzaladığı anlaşmayı iptal etmesini talep ediyor.”

Alp, Kürtlere yönelik saldırıların son bulması için PKK'nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasını istediklerine de vurgu yaptı. 

Aslı Yalçınoğlu'nun söylediği Kürtçe, Türkçe ve Zazaca şarkılardan sonra konuşmasını Kürtçe ve Türkçe yapan KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, Kürtler ve Alevileri inkar eden, farklı kimlikleri baskılayan  tekçi sistemin ilk kez büyük bir çatırdama yaşadığını söyledi.

AKP hükümetinin çatırdayan tekçi sistemi referandumla yasal bir hale getirmek istediğini ve bu durumun aynı zamanda faşizme karşı, özgürlük ve demokrasiden yana olan güçlere bir fırsat yarattığını söyledikten sonra şunları kaydetti:

“Özgürlük ve demokrasiden yana olan tüm ezilenlerin buluşmasını ve birlikteliğini sağlayalım. Ortak mücadelesini sağlayalım. Biz kesinlikle faşizmi başımıza eğemen kılmaya çalışan güçlerden daha güçlüyüz. Biz halklar ve ezilenler olarak kesinlikle onlardan güçlüyüz. Tek sorunumuz dağınık olmamız ve ortak bir mücadele cephesinde buluşamamamız. Erdoğan birçok konsept geliştirerek bu parçalanmayı sağlıyor. Ama faşizmin derinleştiği, tehlikenin yükseldiği bir süreçte halkların buluşması, devrimci demokrat güçlerin buluşması, Alevilerin, ilerici demokrat kesimlerin Erdoğan'ın sistemine karşı olan bütün kesimlerin, kadınların, çevrecilerin, ezilen diğer halkların bir araya gelme şansı var...”

Kartal, referandumun bunun gerçekleşmesi için bir fırsat yarattığını hatırlattıktan sonra sadece 16 Nisan'a kilitlenilmemesi gerektiğini, ondan sonra olacaklara hazır olmak için örgütlenmenin gerekliliğine vurgu yaptı. 

AYDINLAR: OMUZ OMUZA VERDİĞİMİZ SÜRECE ÖZGÜRLÜĞÜ YENİDEN İNŞA EDEBİLİRİZ

Pınar Aydınlar, Türkiye ve Kürdistan'da sancılı bir dönemin yaşandığını ve koşulların insanca yaşam isteyen tüm halklar ve Kürt halkına yeni bir yaşam kurma fırsatı yarattığını söyleyerek, "Bizler bir birimize kenetlendiğimiz ve omuz omuza verdiğimiz sürece  özgürlüğü yeniden inşa edebiliriz” dedi. 

Konuşmasının ardından Kürtçe, Türkçe şarkılar söyleyen Aydınlar'a kitle de eşlik etti. Semah çeken ve halaya duran kadınlar sık sık “Faşizme karşı omuz omuza”, “Jin, jiyan, azadi”  gibi sloganları attı.

BERN

Referandum için İsviçre’de yaşayan Kürdistanlı ve Türkiyeli seçmenler, bugün itibarıyla oy kullanmaya başlıyor.  İsviçre’de yaşayan seçmenler, hafta sonları da dahil olmak üzere 27 Mart- 9 Nisan saat 09.00-21.00 tarihleri arasında  Cenevre Türk Konsolosluğu, Bern Türkiye Büyükelçiliği ve Zürih Türk Konsolosluklarında kurulan sandık başlarına giderek oylarını kullanabilecek.  

Yaklaşık olarak 93 bin 500 Türkiyeli ve Kürdistanlı seçmenin kayıtlı olduğu İsviçre’de, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde HDP İsviçre’de 3 merkezde kurulan sandıklardan birinci parti olarak çıkmıştı. 

Tekçi Erdoğan rejimini durdurmak için Avrupa’dan çıkacak her HAYIR’ın büyük öneme sahip olduğunu ifade eden İsviçre HAYIR Platformu içerisindeki örgüt temsilcileri, herkesi ilk günden itibaren sandık başına giderek oy kullanmaya çağırdı. 

DEM-KURD Bern temsilcilerinden Ömer Reşitoğlu, referandumda oy kullanma işlemlerine dönük çalışmaların devam ettiğini ifade ederek, bundan sonraki süreçte en önemli çalışmanın seçmenleri sandığa taşımak olduğunu dile getirdi. 

Referandumun Türkiye ve Kürdistan halkları içim büyük önem taşıdığını belirten Reşitoğlu, “Avrupa’da yaşayan herkes referanduma büyük bir sorumlulukla yaklaşmalı. Sandıktan tek adam diktatörlüğünün çıkması hem Türkiye hem de Kürdistan için büyük bir felaket olacak. Bu felaketi engellemek için herkes bugünden itibaren sandık başına giderek HAYIR oyunu kullanmalı. Erdoğan’a büyük bir yenilgi yaşatmak hepimizin en temel görevi” şeklinde konuştu.

HDK- İsviçre temsilcilerinden Savaş Demir ise “Tekçi Erdoğan rejimine durdurmak için bütün halkımız sandık başına giderek oy kullanmalı” dedi.

Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) kurucu başkanlarından Tuncay Yılmaz ise, Avrupa’da olduğu gibi İsviçre’de yaşayan seçmenlerin de Erdoğan’ın başkanlık sistemine geçmek istemesine büyük tepki duyduğunu söyledi. 

Yılmaz, "Avrupa’daki her seçmen Türkiye’nin bir diktatörlüğe ve faşizme sürüklendiğinin farkında. Bundan dolayı sadece Türkiyelilerin değil İsviçrelilerin de desteği ile HAYIR çalışmalarımız güçlü şekilde devam ediyor. Sadece bizlerle beraber CHP taraftarları değil, İsviçre’de yaşayan birçok AKP’li ve MHP’li de sandık başına giderek HAYIR oyu kullanacak; bundan eminiz” dedi. 

“İsviçre’de yaşayan halklarımız hem İsviçre’de rahat yaşayabilmek hem de Türkiye ve Kürdistan’da demokrasinin geliştirilmesi için sandık başına giderek HAYIR oyunu kullanmalıdır” diyen Yılmaz, şunları ekledi: “İsviçre HAYIR Platformu mutlaka kapınızı çalacak, eğer çalmazsa siz komşunuzun kapısını çalmayı unutmayın. Evet demeyi düşünenleri de demokrasiye, barışa, özgürlüğe yani HAYIR demeye ikna edin. Erdoğan rejimine dur demek hepimizin en temel görevi olmalı”

İsviçre FEDA temsilcilerinden İmam Gül de, Erdoğan rejiminin Türkiye toplumunun geleceğini altüst ettiğini söylerken, HAYIR diyerek Erdoğan rejimine dur denilmesi gerektiğini belirtti. 

Gül, “Türkiye ve Kürdistan’da demokrasinin ve barışın inşası için bütün halklarımız HAYIR’da birleşmeye çağırıyoruz. Bugünden başlayarak sandık başına gidip oyumuzu kullanmalıyız” dedi.

Devrimci Kömünarlar Partisi İsviçre temsilcilerinden Faruk Aydın ise “AKP-DAİŞ zihniyetinin halklarımıza karşı yürüttüğü yok etme politikasına karşı hep birlikte HAYIR diyelim” çağrısında bulundu. 

Erdoğan’ın yarattığı faşizmi HAYIR oylarıyla yıkmak için sandık başına gitmek gerektiğini söyleyen Aydın, “Geleceğimiz için, Cizre için, Sur için hayır diyelim. Faşizmi yenmek  ve özgür Kürdistan, demokratik bir Türkiye hep birlikte yaşamak için Hayır diyelim” dedi. 

LOZAN

İsviçre'nin Lozan kentinde yakın zamanda kuruluşu ilan edilen Lozan Halk Evi, son siyasal gelişmelerin değerlendirildiği bir panel düzenledi. Konuşmacı olarak Hüseyin Yeter’in katıldığı panelde, 'HAYIR'ın önemine değinildi. 

Yeter, AKP ve MHP'nin oluşturduğu faşist cephenin sandıktan çıkacak olan 'HAYIR' sonucuna ve olası bir devrimci ayaklanmaya karşı silahlanma hazırlığında olduğunu, devrimci ve komünistlerin de bu duruma göre kendilerini hazırlamaları gerektiğini belirtti.

50'yi aşkın kişinin katıldığı panel, soru-cevap bölümüyle devam etti. HDK Lozan'ın içinde bulunduğu Hayır Platformu adına Hüseyin Torun'un çalışmaların gidişatına dair yaptığı kısa açıklamanın ardından panel son buldu.

OFFENBACH

Almanyan'nın Offenbach kentinde Hayır Platformu tarafından bir etkinlik düzenlendi.

Birçok Alman kurumu, Kürdistanlilar ve Turkiyelilerin katıldığı etkinlik Offenbach Hafen 2 salonunda gerçekleştirildi.

Etkinliğin Türkçe sunuculuğunu Vildan Dirik'in yaptığı etkinlik saygı duruşuyla başladı.

Hayır Platformu adına açılış konuşmasını yapan Selver Erol ise şunları söyledi: "Bugün itibarıyla Avrupa'da oy kullanma işlemleri başlıyor. Bizlerin önünde iki seçenek olacak. Birincisi, laik, çağdaş, demokrasi. İkincisi, tek adamlık, diktatörlük. Bizler bundan birini seçeceğiz. Bizler Hessen Platformu olarak seçim boyunca kitleleri sandık  başına taşıyacağız. Bu konuda hazırlıklarımızı tamamladık."

Hessen Eyalet Bağımsız Milletvekili Mürvet Öztürk de, "Biz de Türkiye'nin tek adam tarafından yönetilmesine karşı olduğumuz için yani diktatörlüğe 'HAYIR' demek için Almanya'da başta bir grup milletvekili olmak üzere birçok şahsiyet ve kurum tarafından kampanya başlattık" dedi.

Etkinlik Grub Ethnotolia tarafından Ermenice, Kürtçe, Türkçe söylenen şarkılarla sona erdi.