HDP İmralı Heyeti'nin AKP hükümeti ile çözüm sürecine ilişkin düzenlediği toplantıdaki açıklaması Batman'daki sivil toplum örgütü ve siyasi partiler tarafından destek buldu. Kürt Halk Önderi Öcalan'ın ve hasta tutsaklar başta olmak üzere siyasi tutsakların özgürlüğü ile 'İç Güvenlik Paketi'nin iptal edilmesini isteyen ve HDP'nin hükümetle yaptığı açıklamanın tarihi önemde olduğunu vurgulayan isimler, hükümetin derhal 10 madde için harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

12 Eylül askeri faşist darbesine ve Amed Zindanı vahşetine tanıklık eden ve 27 yıl tutsak kalan Kazım Ateş, yine 12 Eylül'de yargılanan ve çeşitli tarihlerde toplam 19 yıl siyasi tutsaklık geçiren DBP Batman İl Başkanı Mehmet Can Demir, PKK saflarında çocuğunu kaybeden ve uzun yıllar barış mücadelesi veren 70 yaşındaki Barış Annesi Halime Avcı ile 21 yıldır eşi tutsak bulunan Zihnet Aslan, çözüm süreci ile ilgili son gelişmeleri ANF’ye değerlendirdi.

ATEŞ: PAKET MÜZAKEREYE ENGEL

Kürt Siyasetçi Kazım Ateş: "Güvenlik yasasının çıkartılmasının temel nedenlerinden bir tanesi gelişen özgürlük hareketinin ve kitlesel, toplumsal hareketin büyümesine karşı uygulamalardır. 12 Eylül dönemindeki yasalar ile günümüzdeki yasaların aslında özü aynıdır. Otoriter ve baskıcı rejimdir. Demokratik kitle örgütlerine yönelik, yurtsever, devrimci, aydın olduğunu söyleyenlerin düşüncelerine kilit vurma amaçlıdır. Yani yaratılmak istenen toplum, 12 Eylül dönemindeki itaatkar ve aynı zamanda sindirilmiş, bunun yanında hiçbir şeye dokunmamaya dönük tamamıyla refleksleri öldürülmüş ucube bir toplum yaratılmak isteniyor.

Bugün 12 Eylül yok ama aynı ruh devam etmektedir. Bugün Kenan Evren’in Genelkurmay Başkanı olup olmaması bir şeyi değiştirmiyor, ya da 12 Eylül faşist darbenin uygulayıcısı Evren’in imha edilmesi de bir şeyi değiştirmiyor. Çünkü onun zihniyeti bıraktığı koltukta devam ediyor. HDP milletvekilleri Meclis'te gösterdiler ki, bir halkın kültüründe var olan puşi takmak bile suçtur. Bir halkın geleneğine, örf-adetlerine ket vurursan varlığını yok saymış olursun. 'İç Güvenlik Paketi'ni Kürt toplumsal mücadelesini yok etme girişimi olarak kabul ediyoruz.

‘Öcalan’a Özgürlük’ imza kampanyasında halkın kendi iradesini ortaya koyması eğer göz ardı ediliyorsa ve bu sürece hizmet etmeyen yasalar Meclis'ten çıkartılıp gündeme sokuluyorsa bunu çok tehlikeli ve sürece hizmet etmeyen bir yaklaşım olarak kabul ediyoruz. Aklıselim düşünen herkes bu yasaların müzakere önünde engel olduğunu biliyor.

Hükümet yetkilileri ile İmralı Heyeti’nin ortak açıklaması olumludur. Birincisi; her şeyin şeffaf olması gerekir, müzakere yapılıyorsa bu, toplumla paylaşılmalıdır. Türk ve Kürt halkının ortak bir şekilde bilgilendirmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bunun yanında vicdan sahibi aydınlara ve basın yayın alanına büyük bir sorumluluk düşünüyor. İmralı görüşmeleri kapılar ardında kalmamalıdır. Kardeşlik bağlarının güçlendirilmesi ve bu felsefeyle bugüne kadar gelen Kürt Özgürlük Mücadelesinin her koşulda başaracağına da inancımız sonsuzdur, çünkü bunu 40 yıldır pratiğiyle göstermiştir."

DEMİR: PAKET ONAYLANIRSA HALKIN İNANCI OLMAZ

DBP Batman İl Eş Başkanı Mehmet Can Demir: "Bundan sonra üzerimize düşen görev ve sorumluluk bilinciyle Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesinden yana çaba sarf edeceğiz. Ancak kamuoyunda müzakere sürecinin samimi olup olmadığına dair halkımızın geçmiş pratiklerden yola çıkarak büyük kaygıları da bulunmaktadır. 10 maddelik çözüm taslağı ne zaman hayata geçirilirse o zaman halkımız AKP’nin ve devletin samimi olduğuna inanacaktır. Açık söylemek gerekirse, tarihte ilk kez devleti temsil eden ve Kürt Özgürlük Mücadelesi adına görev alan heyetin ortak açıklaması bizce takdire şayandır ama somut adımlarla toplumun rahatlayacağına inanıyoruz. Halkın en büyük kaygısı Mecliste ısrar edilen 'güvenlik paketi'dir. Eğer bu paket onaylanırsa halkın çözüm sürecine yönelik inandırıcılığı da olmayacaktır."

AVCI: İLK MADDE ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMALI

Batman Barış Anneleri İnisiyatifi Sözcüsü Halime Avcı: "Biz barış anneleri olarak yıllardır bu coğrafyada kanın dökülmemesi için mücadele verdik, çoğu barış annesi barış taleplerini haykırdığı için sokak ortalarında coplandı, işkence gördü ve zindanlara atıldı. Ancak gelinen son aşama Önder Apo’nun 10 maddelik çözüm taslağında mutabık kılındı. Bu sorunun çözülmesinin ilk maddesi, Önderliğimizin özgürlüğüne kavuşmasıdır. Önderliğimizin taleplerinin tersinde hareket eden tüm kesimler biz barış annelerini karşısında bulacaktır.

Binlerce anne evlatlarını yitirdi, eğer bunca acıya rağmen biz barış için mücadelede ısrar ediyorsak irademiz olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaşam koşulları bir an önce düzeltilsin, ardından müzakereler başlatılsın.

İki Köprü (Awiskê) Bele Belediyesi Eş Başkanı Hidayet Tiryaki: "Ortak açıklamayı olumlu buluyoruz. Bu tarihi açıklamanın barışla sonuçlanması temennimiz var. Fakat halkın kaygıları geçmiş deneyimlerden kaynaklı söz konusudur. Açıklamanın yapıldığı günden bu yana bizimle görüşen insanlar, ‘acaba AKP hükümeti seçim yatırımı mı yapıyor? Her seçim sonrasında masayı deviriyor, acaba tekrardan seçimi mi bekliyor’ noktasında. Eğer AKP hükümeti Ortadoğu’da yaşanan kaosu Türkiye’ye taşımayı hedeflemiyorsa Kürt sorununu çözmek için önünde hiçbir engel kalmamıştır. Halk ve hareket olarak hepimiz üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz. Fakat 10 maddelik çözüm taslağı bir an önce hayata geçirilmezse halkın da kaygıları bitmeyecektir. Diğer yandan 'güvenlik' adı altında Meclis'ten geçirmek istedikleri '12 Eylül yasası' bu sorunu çözmez, aksine ateşe benzin dökmüş olurlar.

ASLAN: AKP ESİR TUTTUKLARINI SERBEST BIRAKMALI

Tutsak eşi Zihnet Aslan: "Eşim 21 yıldır zindanda ve tek olan çocuğum babasını zindanda tanıdı. 21 yıl önce yaralı olarak esir düşen eşim Habib Aslan, vücudunda şarapnel parçaları bulunmasına rağmen tedavi edilmiyor. Biz tutuklu aileler olarak başta hasta tutuklular olmak üzere tüm siyasi tutsakların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Eşim Kürt olduğunu savunduğu için akla gelmeyen işkencelere maruz kaldı, zindan kapıları ikinci evimiz oldu. Bizim gibi binlerce ailenin yaşadıkları kelimelerle ifade edilemez. Onun için devlet samimiyse bir an önce elinde esir tuttuğu binlerce tutukluyu derhal serbest bırakmalıdır.