KJK Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısına sonuna kadar destek sunduğu ve bu sürecin arkasında olduğunu belirtti. KJK, “Önderliğimizin bu çağrısı ile birlikte bütün tarafların bu süreci hızlandırma ve müzakereyi hemen başlatma gibi bir görevi vardır. Ortaya konulan 10 maddede müzakerenin hemen başlatılması, eşit koşullarının ve mekanizmasının hızla oluşturulması kaçınılmazdır” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Komalên Jinên Kurdistan (KJK) Koordinasyonu, 28 Şubat darbesinin yıl dönümünde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi açıklaması ile birlikte Türkiye halklarına onlarca yıldır dayatılan darbe sistemine karşı önemli bir demokratikleşme adımının daha atıldığını kaydetti.

Bu adımın oldukça tarihi bir demokrasi hamlesi olduğu da belirtilen KJK Koordinasyonu şunları belirtti: “Demokratik çözüm sürecine ciddiyet ve irade kazandırmanın en önemli hamlesi olmuştur. Önderliğimiz günümüze kadar demokratik çözüm sürecinde ısrar, büyük özveri ve emek ile her zaman darboğazları aşmanın ve zorlu barış yolunun önünü açmanın iradesi olmuştur. Halkların çıkarı ve geleceği, demokratik çözüm ve değişimden yanadır. Bunun giderek toplumsallaşan, demokratik dönüşüm ve değişimi yaratan kararlı bir mücadele dinamiğine dönüşmesi demokratik çözüm sürecinin özüdür. Toplumsal barış ve demokrasinin gelişim ve irade kazanmasının devletin alanı olmadığı, halklarımızın bilinçli ve örgütlü demokratik mücadele duruşu ile geliştiği her geçen gün daha fazla anlaşılmaktadır. Önderliğimizin bu çağrısı bu anlamda tarihidir. Halkların demokratik mücadele iradesine ve kararlılığına olan sonsuz güvenini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda böylesine tarihi bir çağrı esasta halklara büyük demokrasi ve barış mücadelesine bir çağrı niteliğindedir.

Komalen Jinen Kurdistan olarak Önderliğimizin bu çağrısına sonuna kadar destek sunuyor ve bu sürecin arkasında olduğumuzu belirtiyoruz.

Önderliğimizin bu çağrısı ile birlikte bütün tarafların bu süreci hızlandırma ve müzakereyi hemen başlatma gibi bir görevi vardır. Ortaya konulan 10 maddede müzakerenin hemen başlatılması, eşit koşullarının ve mekanizmasının hızla oluşturulması kaçınılmazdır. Bunun için başta İzleme Kurulu’nun oluşturulması ve sürecin gözlemini ve takibini yapabileceği imkan ve koşullara kavuşturulması gerekmektedir. Henüz müzakerenin başlatılmamasının ve geciktirilmesinin sorumluluğunun hükümete ait olduğu ve olacağı açıktır. Demokratikleşme doğrultusunda adımların atılması müzakere ve çözüm sürecinin ruhu gereğidir. Bu anlamda günlerdir TBMM’de zorla geçirilmeye çalışılan ‘İç güvenlik’ paketinin geri çekilmesi, yerine yeni bir anayasanın hazırlık çalışmalarının başlatılması gerekmektedir. Önderliğimizin müzakere sürecini yürütebilmesinin koşulları yaratılarak sekreteryanın oluşumuna gidilmelidir. HDP heyetinin müzakere koşullarına göre her an ihtiyaçlar dahilinde Önderliğimizle görüşme imkanının, Önderliğimizin demokratik kurumlarla, Sivil Toplum Örgütleri ile görüşme, basın ve medya üzerinden kamuoyuna ulaşma imkanlarının hızla yaratılması gerekmektedir.

Demokratik Çözüm sürecinin Önderliğimizin bu çağrısı ile hız kazanacağı bu süreçte bütün kadınları, kendi eşitlik, toplumsal barış ve müzakere koşullarını ve taleplerini ortaklaştırmaya, biçimlendirmeye, kendini demokratik çözüm sürecinin mücadele gerekleri doğrultusunda örgütlemeye çağırıyoruz. Bütün Türkiye halklarını müzakerenin başlatılması noktasında daha duyarlı ve dayatıcı olmaya ve demokratikleşme doğrultusunda adımların atılması için demokratik mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Herkesi HDP saflarında AKP’nin tekçi ve diktatorlük eğilimlerine karşı durmaya çağırıyoruz.”