‘Kürt gençleri Türk devletine tepkisini ortaya koymalıdır’

Komalên Ciwan Koordinasyonu: TC devleti, Kürt halkının yıllardır yürüttüğü mücadele karşısında aldığı yenilgilerin sonucu tarihinin en zayıf dönemini yaşıyor. Bu kadar vahşice saldırmasının sebebi yok olma korkusudur.

Yazılı bir açıklama yapan Komalên Ciwan Koordinasyonu, sömürgeci faşist Türk devletinin ve çetelerinin günlerdir Nusaybin’in Xerabê Bava ve Talate köyünde halka yaptığı katliam, işkence ve zulmün, Türk devletinin faşist ve kara yüzünü bir kez daha ortaya çıkardığını belirtti.

Sömürgeci bu faşist zihniyetin Kürdistan halkı için katliam dışında hiçbir düşüncesi olmadığını vurgulayan Komalên Ciwan Koordinasyonu, “Bu faşist devletin hükümet yetkilileri her fırsatta da bunu dile getirerek yapılan katliamların devam edeceğini belirtmektedir. Yapılan bu katliamlar karşısında sessiz kalmak bu katliamlar için TC devletini cesaretlendirecektir. Kış koşullarını fırsat bilerek halka karşı katliamlar yapan TC devletinin bu katliamları karşısında gençler gerekli cevabı vererek halka yapılan bu baskı ve katliamları kabul etmemelidir.

AKP ve faşist blokun Kürtler için soykırım planında ortaklaşmışlar ve bu konsept 7 Haziran seçimlerinden sonra yürürlüğe girmiştir. 7 Haziran seçimlerinden sonra uygulanan bu politikalar günlük siyasi gelişmeler sonucu değil tamamıyla faşist devlet güçlerinin ortak bir stratejisidir. Bu strateji doğrultusunda önce kentlerimize şimdi de köylere saldırıyor ve bu saldırılarını sessiz kalındıkça artıracaktır. AKP ve milliyetçi ulusalcı çevrelerle kurduğu faşist blok iç savaş planlarını adım adım hayata geçiriyor” dedi.

7 Haziran’da bu yana faşist blokun attığı tüm adımların iç savaşla Kürt halkı üzerinde yeniden büyük katliamlar yaparak, soykırım düzeyine varacak saldırılar planladığını kaydeden Komalên Ciwan Koordinasyonu açıklamasında şunlara yer verdi: “Ordu ve polis içinde SADAT adı altında örgütlendirilen bu çetelerin yanın Hitler Almanya’sındaki SS gibi HÖH adı altında örgütlendirdiği bu yapılar soykırım amaçlı oluşturulan yapılardır. Her fırsatta açık açık iç savaş tehdidinde bulunan devletin bu tehditleri tamamıyla faşist blokun ortak stratejisinin bir parçasıdır. Yapılan baskılar referandumla ilgisi olmakla beraber sonucundan bağımsızdır.

Faşist blok referandumun sonucu ne olursa olsun iç savaş çıkartacaktır. Evet sonucu sadece onları daha da güçlü yapacaktır. Kürt gençliği bu planları görmeli ve bu gerçeğe göre hareket etmelidir. Faşist çeteler Kürdistan'da yaptıkları saldırıların önü eylem ve serhildanlarla alınmalıdır. Her geçen gün bu faşist çevreler daha örgütlendiriliyor, Kürt gençliği yapacağı eylemler bu saldırıların yoğunluğunu dağıtmalı ve bu çetelerin örgütlenmelerini engellemeli ve zorlaştırmalıdır. Halkımıza karşı geliştirilen bu soykırımcı topyekun savaş karşısında eylemlerle örgütlülüğümü artırarak karşı durmalıyız.

TC devletinin bu saldırıları kesinlikle güçlü olmasından değil zayıflığından gelmektedir. Her fırsatta Türk devlet yetkilileri ölüm kalım savaşı verdiğini vurgulamaktadır. TC devleti, Kürt halkının yıllardır yürüttüğü mücadele karşısında aldığı yenilgilerin sonucu tarihinin en zayıf dönemini yaşıyor. Bu kadar vahşice saldırmasının sebebi yok olma korkusudur. TC devleti halkımızın 40 yıllık mücadelesi sonucu tükenme noktasına gelmiştir. Yıllardır bin bir emek ve zorlukla büyük bedeller ödeyerek geliştirdiğimiz bu mücadelenin sonuç alma zamanında da her dönem olduğu Kürt gençliği bu dönem de eylemlerle harekete geçerek bu faşist rejimini sonunu getirme mücadelesine de aktif bir şekilde katılmalıdır. Kürt gençliğini daima örgütlendiren ve güçlendiren eylemleri olmuştur. Bu faşist uygulamalar karşısında da Kürt gençleri halka saldıran ve onların yanında her alan herkesi hedef alarak eyleme geçerek tepkisini ortaya koymalıdır. Bu işkence ve zulümler karşısında halkı sessizleştirerek bir yandan da toplumun vicdanını öldürmeyi hedefleyen bu zalimlere karşı asla sessiz kalınmamalıdır.”