Moskova’da konferans delegasyonu halk toplantısı yaptı

Moskova’da bulunan Güney ve Kuzey Kürdistan parlamenterlerinin de aralarında bulunduğu heyet, halkla bir araya geldi.

6. Kürt Konferansına katılmak üzere Rusya Federasyonu'nun başkenti Moskova’da bulunan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Avukatı Ebru Günay, Kürt Kadın İlişkiler Örgütü (REPAK) Başkanı Meral Çiçek, HDP Urfa milletvekilleri Dilek Öcalan ile Osman Baydemir, Goran Milletvekili Şerko Hama Amin Qadır, YNK Milletvekili İzzet Sabir İsmail ve Tevgera Azadi Yönetim Üyesi Hisen Kerkuki, Kürdistanlılarla bir araya geldi. Öcalan’a karşı geliştirilen uluslararası komplonun kınandığı toplantıya halkın katılımı yoğundu.  

Rusya Federasyonu Kürt Kültür Otonomisi ve Moskova Halk Meclisinin ortak düzenlediği toplantı, Lunaçerksi konser salonunda Kürt Özgürlük Mücadelesi'nde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. 

AV. GÜNAY: İMRALI'DA TECRİT ARTTIKÇA KÜRDİSTAN'DA DA ARTIYOR

Av. Ebru Günay, "Söz konusu Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olunca uluslararası hukuk hiçe sayılıyor; bu, Kürt halkı için de öyledir. İmralı Adası'nda tecrit ağırlaştıkça Kürdistan’ın dört parçasında savaş ağırlaşıyor, derinleşiyor. 1999’dan beri İmralı Adası'na ağır bir tecrit var. Zaman zaman bu tecrit daha çok ağırlaşarak herkesin dikkatini çekiyor. Son iki yıl adada Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit en ağır tecrittir. Bir yıl önce Kuzey Kürdistan’ın Cizre, Sur, Nusaybin, Silopi, Şirnak ve Gever’de yapılanlar halka uygulanan tecritti" diye konuştu.

ÇİÇEK: ÖCALAN KADIN İÇİN BÜYÜK ROL OYNADI

Özgür Kürt Kadın Hareketinin geldiği düzeyi değerlendiren REPAK Başkanı Meral Çiçek de şunları söyledi:

“Özgür Kürt Kadın Hareketi dışında dünyada bu kadar örgütlü olarak siyasi, örgütsel ve askeri gücü olan başka bir kadın hareketi yoktur. Bu bakımdan Kürt Kadın Hareketi hem Ortadoğu’da, hem de dünyada bir örnektir. Dünyada Kürt Kadın Mücadelesi, gücü ve yürüttüğü çalışmalar bilinmesine rağmen fazla öne çıkmıyordu. Kobanê ve Şengal’de DAİŞ’e karşı Kürt Kadınlarının sergilediği direniş, farklı ülkelerdeki kadınlar için de bir moral kaynağı olmuştur. Bu bakımdan dünyadaki birçok kadın hareketiyle farklı zeminlerde çalışma olanağı bulduk. Kürt kadınının önünü açan ve onun bu düzeye gelmesinde çok büyük rolü olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dır.”

DİLEK ÖCALAN: ONLAR KAYBEDECEK

HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan ise Öcalan üzerinden Kürt halkının etkisizleştirilmek istendiği ancak başarılamadığını belirterek, "Bugün Kürdistan’da AKP hükümeti ve Erdoğan'ın yürüttüğü kirli politikalarıyla bir savaş yaşanıyor. Bu dönemde güçlüyüz ve kendimizi örgütleyerek daha da güçleneceğiz. Ayrıca Kürtler bir kaybederse onlar on kat daha büyük kaybeder. Uluslararası güçlerin bu tutuklamalara karşı sessiz kalmamaya davet ediyorum" diye kaydetti.

QADIR: GÜNEY PARLAMENTOSU ÇALIŞAMIYOR

Güney Kürdistan’daki duruma değinen Goran Milletvekili Şerko Hama Amin Qadır de şöyle konuştu:

"Son zamanlarda Güney Kürdistan Parlamentosu istenilen düzeyde çalışma yürütemiyor. Bunun temel nedeni de partiler arası çelişki ve hükümetin yaşadığı tıkanıklıktır. Biz Goran Hareketi olarak YNK ile birlikte bu krizin aşılması için defalarca girişimde bulunduk ama her seferinde istediğimiz sonucun uzağında kaldık. Kürt halkı için kazanılan bir değer olan Kürdistan Bölgesini büyütmek ve geliştirmek tüm Kürdistani siyasi partilerin görevidir. Bu konuda PKK de yapıcı bir politika yürüterek olayların derinleşmemesi için elinden geleni yapıyor. Ortadoğu’nun yeniden şekillendiği bu dönemde Kürtlerin birlik olmadan başka seçeneği yoktur. Bizi bu krizden ancak Kürlerin birliği ve ortak değerler temelinde yürütülen siyaset kurtarır.”

İSMAİL: ULUSAL KONGRE İÇİN MÜCADELE EDELİM

Kürdistan siyasetinin kimlik sorunu olduğu söyleyen YNK Milletvekili İzzet Sabir İsmail'in değerlendirmesi de şöyle: "Kürdistan’ın her parçasının farklı sorunları var. Tüm parçalara aynı siyasetle yaklaşılmayız. Biz kendi sorunlarımızı Bağdat merkezi hükümetiyle çözmeye çalışıyoruz. Hâlâ aşmamız gereken çok uzun bir yolumuz var. Şu an cebimde taşıdığım kimliğin Kürtçe yazılması da çok değerli bir çalışma sonucunda kabul edilmiştir. Bir YNK olarak Kürdistan’ın dört parçasındaki olayların artık Kürt birliği ile çözüleceğine inanıyoruz. Moskova’da yapılan konferans Kürt birliği için önemli bir adımdı. Hepimiz büyük Kürt ulusal kongresi için bir önce olması için çalışma yürütmeli ve bunun için mücadele etmeliyiz.”

KERKUKİ: ÖCALAN'IN PROJELERİNİ SAHİPLENELİM

Güney Kürdistan’daki sosyal ve siyasal sorunlara işaret eden Tevgera Azadi Yönetim Üyesi Hisen Kerkuki, şunları ifade etti: "Güney Kürdistan hükümeti belli bir düzeye kadar çalışma yürüttü. Fakat halkın bilinçlenmesi, eğitim düzeyinin artması, sosyal ve kültürel düzeyinin artmasıyla daha bilinçli bir toplum ile geleceğe dönük önemli çalışmalar yapılabilir. Fakat bu konularda öyle takdire değer bir çalışmanın olmaması, bu çalışma yerine enerjinin farklı konulara harcanması, toplumu geliştirmediği gibi bölgeyi istenilen düzeye getiremedi. Bir hareket olarak hem hükümeti, hem de muhalefeti bu konuda ciddi eleştirdik. Eğer zamanında yaptığımız eleştiriler dikkate alınmış olsaydı, şu an Güney Kürdistan’ın yaşadığı kriz bu kadar derinleşemezdi. Kürdistan’ın her dört parçası için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın sunduğu çözüm projeleri Kürtler için bir değerdir. Tüm Kürt partileri bu değerlere sahip çıkarak Kürdistan krizini çözebiliriz.”

BAYDEMİR: KÜRT HALKI BOYUN EĞMEZ; ÖZGÜRLEŞECEĞİZ

HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir de şunları söyledi:

"21. yüzyıl Kürler için özgürlük yılı olacak. Neden Kürtler için özgürlük yılı olacak? Çünkü Sykes-Picot Anlaşması artık ömrünü tamamladı. Bundan 100 yıl önce vatanımızı dört parça yaptıklarında bizi de böldüler ama artık Kürtler birlik oluyor ve parçalanma bitiyor. Kürdistan’ı işgali altında tutan devletler her şeyimizi yasakladılar. 'Çözüm Süreci' boyunca ölümler olmadı. Olumlu bir gidişat vardı. Rojava Kürdistan’da Kürtler statü sahibi olmaya başlar başlamaz, AKP hükümeti ve özellikle de Erdoğan ‘Rojava’da Kürtler statü sahibi olmamalıdır, bu benim kırmızı çizgimizdir’ demeye başladı. AKP Kürtlerin de çetelere katılıp Şam yönetime saldırmasını istiyordu. Kürtler 'bunda kazancımız ne olacak' dediğinde ise 'hiçbir şey yok' dediler. 

Kürtler artık başkası için değil, kendisi için savaşacak. Belki bazı çevreler Kuzey Kürdistan’da hendekler kazılmasaydı şehirler yılmaz ve insanlar ölmezdi, diyor. Ama savaş hendeklerden önce başladı. Bu savaşa karşı direniş çerçevesinde hendekler kazıldı. Direniş Erdoğan’ın ‘Ben süreci takmıyorum, öyle bir süreç yoktur’ açıklamasından sonra başladı. AKP ve Erdoğan Kuzey Kürdistan’da isteğini almadı. Bunun için HDP'li seçilmişlere sardırmaya başladı. Belediye başkanları ve vekillerimiz alındı. Kürtleri böyle rehin alarak iradesizleştirmek istiyorlar. Kürt halkı kimseye boyun eğmez. Bizler mücadelemizle ya zindandaki arkadaşlarımızı özgürleştireceğiz yada onların yanına gideceğiz.”