Moskova'daki Kürt Konferansı sona erdi

Her yıl Rusya’nın başkenti Moskova’da yapılan Kürt konferanslarının 6'ncısı bugün Prezident Otel'in konferans salonunda yapıldı. Konferansın sonuç bildirgesi yarın yayımlanacak.

Her yıl Rusya’nın başkenti Moskova’da yapılan Kürt konferanslarının 6'ncısı bugün Prezident Otel'in konferans salonunda yapıldı. Kürdistan’ın dört parçasından siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de konferansa katıldı. Konferansa Rusya’dan da Kürt kurum temsilcilerinin yanı sıra milletvekilleri, akademisyenler, diplomatlar ile çok sayıda basın mensubu katılım sağladı.

PAVLOVİÇ: KÜRTLERİ KARŞISINA ALAN KAYBEDER

Konferansın sonundaki konuşmalarda şunlar ifade edildi:

Stratejik Modelleştirme Merkezi Başkan Yardımcısı Grigori Pavloviç:

"ABD Başkan’ının değişimiyle Ortadoğu’da bazı değişimlerin daha hızlı olacağını düşünüyorum. Soru şu; Trump özgürlük savaşçılarından mı tavır alır, yoksa tam tersi mi olur? Yine Rusya bu konuda üstüne düşeni yapacak mı, bu önemlidir. Konferansta çok önemli değerlendirmeler yapıldı; özellikle Rojava’da Kürtlerin elde ettiği kazanımların küçümsenmemesi gerek. Kuzey Kürdistan'da Türk devleti Kürtlere çok büyük baskılar yapıyor. Artık Kürtler eski Kürtler değil. Türkler onları karşısına alarak kaybedecektir."

AV. GÜNAY: ÖCALAN'I TESLİM ALMAK İSTİYOR AMA BAŞARAMIYORLAR

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Avukatı Ebru Günay:

"Bugün 15 Şubat. Konuşmama uluslararası komployu kınamakla başlamak istiyorum. Dünyada ekonomik, diplomatik ve askeri olarak güçlü olan devletler var. Bu devletler kimin haklı olduğuna bakmadan çıkarlarına ters düşecek tüm girişimleri tasfiye ediyorlar. Kürtler de bunlardan biridir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile İmralı zindanında yaptığımız görüşmelerde bize sürekli, 'Ben onların istediğini yapmadığım için bana karşı bu komployu gerçekleştirdiler. Umudunuzu yitirmeyin’ derdi. Öcalan İmralı Adası'na götürüldükten sonra her geçen gün artan bir baskı ve tecritle karşı karşıyadır. Öcalan uluslararası güçlerin denetiminde olan bir adada tutuluyor. Bu açıdan İmralı uygulamaları Guantanamo zindanından farksız. Öcalan’ın iradesini kırmak ve onu teslim almak istiyorlar. Ortadoğu’da hiçbir şey tesadüf değildir. Kürtlere bu kadar saldırmak, Kürt kadınlarının pazarlarda satılması, DAİŞ’in ortaya çıkması ve Kürtleri başlıca düşman olarak görmesi tesadüf değildir. Tüm bunlar planlıdır. Kürdü teslim almak ve iradesini kırmak istiyorlar. Dikkat ettiyseniz Kürtlerin en güçlendiği dönemlerde HDP’nin Amed ve Ankara mitinglerindeki patlamalar, Suruç’taki katliam, Kürt yerleşim yerlerinin yıkılması normal karşılanacak bir durum değildir. 

Öcalan’ı İmralı zindanında teslim alamayan güçler Kürtlere baskı uygulayarak Öcalan’ın iradesini zayıflatmak istiyorlar. İmralı Adası'nda uluslararası hukukun tüm ilkeleri hiçe sayılarak insanlık dışı bir uygulama var. Öcalan’ın en doğal talepleri bile karşılanmıyor. AKP hükümeti özellikle 15 Temmuz başarısız askeri girişiminden sonra bir adım daha da ileriye giderek Kürtlere karşı daha sert bir tavır içerisinde oldu. Dünyadaki en demokratik devletlerde bile söz konusu İmralı Adası olduğunda hukuk ve demokrasi ilkeleri rafa kaldırılıyor. Bu da İmralı Adası'nda uygulanan tecridin boyutunu açıkça gösteriyor."

LEONİDOVİÇ: KÜRTLERİN BÖLGEDEKİ ETKİSİ GÖRÜLDÜ

Ortadoğu Enstitüsü Başkanı Yefim Leonidoviç:

"Amerika’da yeni yönetim görevini devraldıktan sonra herkes Trump’ın Erdoğan’ı geç aradığını söylüyordu. Ama bence durum böyle değil. Trump göreve gelmeden önce Amerika’dan bazı istihbaratçılar Ankara’ya gelerek önemli temaslarda bulundular. Bu da Trump’ın hesaplarında Ankara’nın önemini özetliyor. Erdoğan Kürt Özgürlük Mücadelesi'ni zayıflatmak için herkesle ilişkiye girer. Daha önce kabul etmediği Güneyli Kürt güçleriyle de görüşüyor. Artık KDP’nin yanı sıra Goran ve diğer partiler de görüşebilir. Erdoğan hedefine ulaşmak için Kürtleri kullanmak istiyor. Bir yere kadar bunu başardığını da söyleyebiliriz. 24 Kasım 2015’te Suriye-Türkiye sınırında düşürülen Rusya Hava Kuvvetleri'ne bağlı savaş uçağının düşürülmesinden sonra Kürtler Rus yapımı silahlarla Türk uçağını düşürdü. Bunun haberleri ve görüntüleri basında vardı. Bu da Kürtlerin ne kadar etkili olduğu ve bölgedeki misyonlarının bir ifadesidir."