ANALİZ

Moskova Kürt konferansı ve yankıları…

Moskova’da “Ortadoğu’da Üçüncü Paylaşım Savaşında Kürtler ve Çözüm Modelleri” başlığıyla her yıl düzenlenen Kürt Konferansı’nın 6’ncısı, Öcalan’a yönelik devletler arası komplonun gerçekleştirildiği gün olan 15 Şubat’a denk getirildi...

Moskova’da “Ortadoğu’da Üçüncü Paylaşım Savaşında Kürtler ve Çözüm Modelleri” başlığıyla her yıl düzenlenen Kürt Konferansı’nın 6’ncısı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik devletler arası komplonun gerçekleştirildiği gün olan 15 Şubat’a denk getirildi. Konferansa Kürdistan’ın dört parçasından siyasi partiler davet edilmişlerdi. Başurê Kurdistan Rusya temsilciliği aracılığı ile tüm Başurê Kurdistan partileri, Rojhilat, Rojava olmak üzere Kürt siyasetinin en etkili siyasi yapıları konferansa çağrılıydılar. Birkaç siyasi temsilci teknik sorunlardan dolayı katılamadı. Konferansa gelemeyen siyasi hareketler de mesajları ile katıldı.

Toplantının 15 Şubat gününe denk gelmesi, Astana, Moskova ve Cenevre müzakere ve tartışmalarının Kürtler eksenli gündemleşmesi, Moskova toplantısına Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un daveti olmasına rağmen vize sorunundan dolayı katılamayan PYD Eş Başkanı Asya Abdullah ve Kobanê Kantonu Eş Başkanı Enver Müslim’in katılmış olmaları ilgiyi daha da arttırdı denebilir.

Kürtler, bu toplantı ile tüm dünyaya Moskova’dan esas olarak şu mesajı verdiler: “Kürtler dört parçaya bölünmüş de olsalar, birçok partileri olsa da nihayetinde Kürtler dünyaya, kimliklerinin ve statülerinin tanınmasında ve kabul edilmesinde hemfikirdirler. Kürt sorunu demokrasi ve özgürlük temelinde çözülmezse Kürtler 21. yüzyılda da sistemi rahatsız edecekler ve işlemez kılacaklardır.”

Rojava ve Kuzey Suriye ekseninde gelişen Kürt mücadelesi artık Suriye çözümünün olmazsa olmazı durumundadır. Nitekim Konferansın bitiminden bir gün sonra, Astana toplantısından istenen sonucu alamayan Sergey Lavrov “Cenevre 4 toplantısına Kürtler katılamayacak ise Cenevre 4 toplantısı boşa çıkacaktır” değerlendirmesinde bulundu ve BM Özel temsilcisi Stefan De Mistura’ya Kürtlerin katılımını sağlaması telkininde bulundu.

Rusya, tarihi boyunca Kürtlere ilgi gösteren temel küresel güç konumundaydı. Hatta KDP’nin kuruluşu, İran Mahabad oluşumunda dahi Rus izlerini görmek mümkün. Suriye savaşıyla birlikte küresel anlamda proaktif bir siyaset izleyen Putin’li Rusya’nın geçmişten günümüze bagajında taşıdığı Kürt sorununa bigane kalması düşünülemezdi. Bu açıdan Rusya’nın utangaçça ve pragmatik de olsa Kürt kartına yönelmesi eşyanın tabiatı gereğidir. 15 Şubat 1999 Komplosu ile ABD, adeta tüm dünyaya Kürt sorunu benden sorulur demeye getirmiştir. İngiliz ve Fransız 20. yüzyıl Kürt politikası, 21. yüzyılda ABD tekeline alınmış görünüyor. Rusya Suriye zemininde ABD ile gizli bir yarışa girmiş denilse de ABD kadar iddialı olduğunu söylemek için biraz zamana ve gelişmeler ihtiyaç vardır. Rusya bu tür etkinliklerin kendi ülkesinde yapılmasında Suriye-İran-Türkiye’ye karşı daha avantajlı bir manevra alanı elde ettiği gibi, sahada bu ülkeleri ‘Kürt Kartı’ ile dengeleyerek kendi küresel çıkarlarını hayata geçirmeye çalışmaktadır. Orta doğu zemininde kalıcılaşmak isteyen bir Rusya, mutlaka Kürtlerle ilişkilenmek zorunda kalacaktır. Bunun için yeniden yapılandırılacak bir Suriye’de Rusya’nın Kürtlere ihtiyacı ve ittifakı kaçınılmaz olmaktadır.

İşte 6. Kürt Konferansı böylesi siyasi bir konjonktürde Moskova’da gerileştirildiği için hem Kürt ulusal basını hem Rus basını ve hem de uluslararası basın ve siyaset dünyası konferansı büyük bir ilgi ve merakla izlediler, takip ettiler ve yorumladılar. Bu konferanstan en çok rahatsız olan Türkiye siyaseti ve basını oldu. Zira Astana süreciyle Rusya’ya yeni diplomatik takkiyelere soyunan AKP-RTE siyaseti Moskova’da düzenlenen Kürt konferansı ile aslında ofsayta düşüyordu. Kürtlerin sahadaki etkili pozisyonu, Erdoğan’ın kılıftan kılıfa, kılıktan kılığa soktuğu terörist unsurlarını diplomasi masalarında pazarlamasını boşa çıkarıyor ve daha da kirli yüzünü açığa çıkarıyordu. Bu yanıyla da Moskova bu tür etkinliklere ev sahipliği yaparak elini daha da güçlendiriyor, adeta sahada rol dağıtan güç olarak herkes ile ilişki ve iletişimde olduğunu gösteriyordu.