Paris’te adalet talebi yinelendi

PKK kurucu üyesi Sakine Cansız, KNK üyesi Fidan Doğan ve Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez için adalet talebi bir kez daha yinelendi.

PKK kurucu üyesi Sakine Cansız, KNK üyesi Fidan Doğan ve Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez için adalet talebi bir kez daha yinelendi. Her Çarşamba Paris’te Demokratik Kürt Toplum Merkezi önünden Kürdistan Enformasyon Bürosu’na kadar yapılan yürüyüşe bu hafta Sosyalist Kadınlar Birliği üyesi kadınlar öncülük yaptı. SKB Çarşamba eylemlerinin başından itibaren eylemlere düzenli olarak katılım sağlayarak üç Kürt kadın devrimci için yapılan tüm eylemleri kendi eylemleri olarak gördükleri belirtmişti.

Demokratik Kürt Toplum Merkezi önünde bir araya gelen Kürdistanlılar ve SKB üyeleri saat 14.00’den itibaren sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçti. Kürdistan Enformasyon Bürosu önüne kadar yapılan yürüyüşte sık sık adalet ve aydınlık talebini içeren sloganların yanı sıra devrimci dayanışmayı içeren sloganlar atıldı.

Yol boyunca üç Kürt kadın devrimcinin katledilmesini protesto eden ve Fransız yargısını, siyasetini suskunluğu bozmaya çağıran bildirilerin dağıtıldığı eylem Fransız basını tarafından da izlendi.

Kürdistan Enformasyon Bürosu’na ulaşan eylemciler burada bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirdi. Burada SKB adına bir temsilci söz hakkı alarak üç yiğit Kürt kadınının davası için taleplerini sıraladı.

SKB temsilcisi, “üç yiğit Kürt kadını için iki yılı aşkın bir süredir yürüyoruz. Adalet diyoruz. Öncelikle Türk devleti, Fransız yetkililer ve AB ülkeleri bu katliamın sorumlularıdır. Susuyorlar. Susmaları suç ortaklıklarındandır diyoruz. Bu suskunluğu eylemlerimizle bozacağız. Kürt kadınlarının neden hedef olduğunu biliyoruz. Bu Paris’ten Rojava’ya aynı mantığın aynı odakların ürünüdür” diyerek suskunluğun bir an önce sonlanmasını talep etti.

Eylem sloganlarla son buldu.

Sosyalist Kadınlar Birliği üyesi kadınlar her hafta Çarşamba eylemlerine düzenli olarak katılım sağlıyor. Belli aralıklarla da eylemleri üstlenerek üç Kürt kadınına yapılan saldırıyı kendilerine dönük bir saldırı olduğunun her fırsatta altını çiziyor.