Şengal’deki MLKP savaşçıları Mahir Çayan’ı andı

Şengal direnişinde yer alan MLKP savaşçıları, 30 Mart 1972’de Kızıldere’de yaşamını yitirişinin 43. yılında Türkiye devrimci öncülerinden Mahir Çayan’ı andı.

Şengal direnişinde yer alan MLKP savaşçıları, 30 Mart 1972’de Kızıldere’de yaşamını yitirişinin 43. yılında Türkiye devrimci öncülerinden Mahir Çayan’ı andı. Türkiyeli devrimci öncülerinin izinde Şengal direnişine katılan, savaş cephesindeki MLKP savaşçılarından üçü gün vesilesi ile düşüncelerini ajansımız ile paylaştı.

‘MLKP MAHİRİN MİLİTAN RUHUNU SÜRDÜRÜYOR’

Şengal çatışmalarına katılan MLKP savaşçısı Tuncay Mazlum, Mahir Çayan’ın yarattığı devrimci geleneğin Türkiye devrim tarihinde radikal dönüşümler yarattığını dile getirdi. Şengal direnişinden Tuncay Mazlum; “Mahirler deyince aklımıza Türkiye devrimci hareketinde bir dönemin temsiliyeti gelmektedir. Mahir Çayan, Deniz Gezmiş ve İbrahim Kaypakkaya Türkiye devrim tarihinde yeni bir yol açarak, devrimci bir miras ve gelenek yaratmışlardır. Onların bu geleneği başlatmasına kadar Türkiye’de revizyonizm ve yasalcılık ve reformizimin yaşandığı bir süreç hakimdi. Bu çok genç ve tecrübesiz olmalarına karşı bu üç yiğit devrimci önder radikal militan bir mücadele geleneği başlattılar. Tecrübesizdiler, gençtiler, yeniydiler ama isyan yüklüydüler. O öncüler devrimci düş ve hayal sahibiler. Mahirlerin şehadeti üzerinden 43 yıl geçmiş durumda, bu kadar yıl geçmesine rağmen onların başlattıkları bu geleneği, mirası sahiplenip ileriye taşıyoruz, bunun için mücadeleyi büyütmeye çalışıyoruz. Onların geleneğinden feyz alarak devrimci mücadeleye başlayıp son günlerde şehadete ulaşan Til Temir ve Alyad şehitlerini de aynı döneme denk gelmeleri anlamlılığıyla anıyoruz” dedi.

MLKP militanlarının Türkiye ve Kürdistan devrim önderlerinden feyz aldığını söyleyen Tuncay Mazlum sözlerine şöyle devam etti: “Mahir çayan yetmişli yıllar devrimci önderlerinden birisi onun yarattığı miras farklı siyasal akımlar tarafından devam ettiriliyor ettirilmeye çalışılıyor. Partimiz MLKP de Mahir’in yarattığı bu militan ruhu, geleneği sahipleniyor. Mücadele yürüttüğümüz tüm alanlarda bu gün de Şengal’de Mahirlerin yarattığı geleneğe sahip çıkıyor, mücadelelerini devam ettiriyoruz. Partimiz yaşanılan mücadelede Mahir Çayan kadar Kaypakkayaların, Denizlerin, Mazlumların ve Agitlerin devrimci mirasını, onların devrimci atılganlıklarını sahiplenerek rehber kabul etmektedir. Onlardan güç ve enerji almaktadır. Bu bakımdan Mahirleri, Denizleri, Kaypakkayaları, Agitleri ve Mazlumları ve yaşamını yitiren tüm devrim şehitlerini anıyoruz.”

‘FAŞİT DEVLET DAİŞ ELİYLE İNSANLIĞA KARŞI SALDIRMAKTADIR’

Kürdistan’da yürütülen devrimci mücadeleye vurgu yapan Tuncay Mazlum; “Mahir Çayan ve yoldaşları, Denizlerin idamlarını önlemek için çıktıkları yolda faşist devlet tarafından Kızıldere’de katletti. Mahir ve arkadaşları Amerikalı görevlileri kaçırarak Deniz Gezmiş ve yoldaşlarının bırakılmasını istiyordu, bu anlamlı bir tutumdur. Mahir, denizlerin Türkiye devrimi açısından önemini biliyordu. Onların idam edilmelerinin Türkiye devrimci mücadelesi açısından büyük bir darbe olacağının farkındaydı. Bunu önlemek içinde kendi canını ortaya koydu, bu çok anlamlı bir duruştur. Bu duruş ve mirasın devamcıları olan Türkiyeli devrimcilerin bu mirası daha güçlü kavrayıp uygulaması gerekiyor. Bunu uygulamanın devrimci pratiğe geçirmenin en önemli mücadele ortamı Kürdistan’da yaşanan savaştır. Burada faşist Türk devleti hem kendisi hem de DAİŞ çeteleri eliyle insanlığa saldırmaktadır. Bu saldırılara karşı Mahirlerin çizdiği yoldan, mirastan güç alınarak devrimci mücadele dayanışma devam ettirilebilir. Bu gün Şengal’de, Kobanê’de Rojava’nın tümünde ve Kuzey Kürdistan’da buna karşı birlikte hareket etmek Mahirci bir duruş ve ruhtur. Ve kazanmak için bu uygulanmalı. Partimiz bu ruhu yaşatmak için çok büyük çaba sarf ederek mücadele yürüttüğümüz tüm alanlarda parti militanları kadroları ve çalışanları Mahirlerin devrimci mirasını ortak hareket etme mirasını sürdürüyor. Kürdistan mücadelesiyle, faşist Türk devletine karşı birlikte mücadele etme yetmişli yıllar ruhunun bir görevidir. Bu ruh için Kürdistan’a gelen partimizin ardı sıra farklı Türkiyeli devrimci örgütlerde yüzlerini buraya döndüler. Bu devrimci ruhun zaferidir” dedi.

‘CÜRET VE İDDİA DEVRİMCİ RUHTUR’

Şengal direnişi ve Rojava devriminde mevzi arkadaşlığını Türkiye devrimci öncülerinden devir aldıkları ruhla ilintili olduğunu dile getiren Mahir Cevahir; “Önder Mahir Çayan’ın eylemi Türkiye devrimci hareketine devrimci cüreti, iddiayı ve yoldaşlığı miras bıraktı” dedi.

MLKP savaşçısı Mahir Cevahir’in Mahir Çayan’ın yaşamını yitirişinin 43. yıl dönümüne ilişkin duygu ve düşünceleri şöyle: “Öncelikle Türkiye devrimci tarihine birer altın başlı çivi gibi çakılan Mahir Çayan’ı saygıyla anıyorum. Şahsında tüm devrim ve sosyalizm şehitlerini saygıyla anıyorum. Önder Mahir Çayan’ın eylemi Türkiye devrimci hareketine devrimci cüreti, iddiayı ve yoldaşlığı miras bıraktı. Bu cüret iddia ve yoldaşlık bir ruhtur, devrimci bir ruhtur. Bu ruhu yaratan Mahir Çayan ve yoldaşlarıdır. Bugün bu ruhu açığa çıkarmak bu ruhta ilerlemek sayıyla olan bir şey değil. Ancak devrimci düşler, hayallerle açığa çıkacak bir şey. Bizim bugün mütevazı güçlerimizle Rojava devrimine ve Şengal’in özgürleştirilmesine yaptığımız katılım, yoldaşlarımızla kanlarımızın bir birine karışması, Mahir Çayan ve yoldaşlarının bize bıraktığı mirası sahiplenme, sürdürme, onun açtığı yoldan ilerleme amaç ve isteğiyle ilgilidir. Ona verdiğimiz değer ve saygının bir gereğidir. Mahir ve arkadaşları yoldaşlarını idamdan kurtarmak için şehit düştüler. Bizde yıllardır yok sayılan öldürülen sömürülen Kürt halkının içinden biri olduğumuz, halkın devrimi için bu özgürlük mücadelesi için birlikte mücadele edip birlikte şehit de düşüyoruz aynı sofrayı paylaşıp aynı ekmeği bölüşüp yiyoruz. Devrimci eylemin büyüklüğü içerdeki cevherle ilgilidir. Bu gün yetmişli yıllar devrimci önderlerinin açtığı yoldan Şengal’e kadar geldik. Şengal’de bize emanet edilen ruhu yaşatıp canlandırmaya onun düşlerini gerçekleştirmeye yaşamsallaştırmaya çalışıyoruz. Yükümüz ve sorumluluğumuzun ağırlığının bilincindeyiz. Mücadelede Mahir Çayan ruhuyla yer almaya çalışıyoruz.”

‘KIZILDERE RUHU ŞENGAL’DE TEKRAR DOĞMUŞTUR’

Devrimci dayanışma ve devrimci duyguların birliğine işaret eden MLKP savaşçısı Diren Güney de Rojava devrimi ve Şengal direnişine katılışlarını anlattı.

Diren Güney; “Mahirlerin şehit düştüğü Kızıldere’den çok uzak bir nokta Şengal’de onları anıyoruz. Çok değişik yönlerden anlamlı bir durum. Mahirler Denizleri idamdan kurtarıp yaşatmak yoldaşlarıyla Kızıldere’ye gitmişlerdi. Faşist devlet Mahir ve yoldaşlarını orada katletti. Yıllar sonra Rojava’da bir devrim gerçekleşti. Bu devrim nasıl ki Mahirlerin Kızıldere’ye ulaşmasından korkan devleti paniğe sokmuşsa yine egenler Rojava derimi karşısında da paniğe kapılmışlardır. Kürtlerin kendi devrimlerini gerçekleştirip yönetimlerini oluşturması aynı devlete büyük korku saldı. Onun içinde Kızıldere’de yaptığı gibi bu devrimi boğmaya etkisiz hale getirmeye çalıştı. İşte bu dönemde Mahirin devrimci geleneğini dikkate alan partimiz MLKP Rojava’da devrimi savunmaya Şengal’de mazlum Êzdî halkını özgürleştirmeye bu ruhla girerek mücadeleye katıldı. Şengal’de DAİŞ çetelerinin büyük bir katliam girişimi oldu. Buna karşı Kürt Özgürlük Hareketi devrimci bir duruşla Êzdî halkının yardımına koşup onları daha büyük katliamdan kurtarıp sonrasında da Şengal’in özgürlüğü için büyük bir mücadele yürüttü yürütüyor. Partimizin militanları da bu savaşa katılıp mücadeleyi yükseltiyor. Bunun tarihle Mahirlerin başlattığı mücadele yolu ve ruhuyla bağlantısı vardır. Kızıldere ruhu bugün Şengal’de tekrardan doğruluğunu bir kez daha göstermiştir” dedi.