ANALİZ

Şengal saldırıları birbirine düşürdü

3 Mart'ta AKP ve KDP tarafından hazırlanıp eğitilen çeteler tarafından saldırılar başladı. Saldırının başladığı gün 80 peşmergenin savaş istemediği için KDP istihbaratı tarafından alınıp sorgulanmak üzere Duhok ve Zaxo’ya götürüldü.

AKP ve KDP çetelerinin 3 ve 14 Mart'ta saldırılarda bulunması sözde Rojava peşmergesi dedikleri çeteler başta olmak üzere Mesrur Barzani ile Neçirvan Barzani’yi birbirine düşürdü. Bunun yanı sıra KDP’lilerle görüşen ABD’li yetkililerin "bu peşmergeler ENKS’ye bağlılarsa Şengal’de ne işleri var" dedikleri ortaya çıktı.

ÖNCE 'PEŞMERGELER' BİRBİRİNE GİRDİ

3 Mart'ta AKP ve KDP tarafından hazırlanıp eğitilen çeteler tarafından saldırılar başladı. Saldırının başladığı gün 80 peşmergenin savaş istemediği için KDP istihbaratı tarafından alınıp sorgulanmak üzere Duhok ve Zaxo’ya götürüldü. 14 Mart'ta yürüyüş yapan sivil halka ateş açıldığı süreye kadar savaşmak istemeyen peşmergelerin sayısı 120’ye çıktı. Savaşmak isteyemeyen sözde Rojava peşmergeleri, çete grubu içinde Derik Taburu olarak bilinen kişilerden oluşuyor. Savaşmak istemedikleri için Duhok ve Zaxo istihbarat merkezinde 120 peşmergenin tamamının sorgulanmaya alındığı belirtildi. Sorguya alınan peşmergeler emre itaatsizlikle suçlanıyor. Sözde peşmergelerin ise birçok vaat ile peşmergelik yapmaya başladıklarını, vaatlerin hiçbirinin yerine getirilmediği, aksine Êzidîler ve kendi kardeşlerine karşı savaştırılmak istendiği için savaşmak istemedikleri şeklinde savunmalarını yaptıkları belirtiliyor.

Duhok ve Zaxo’da tutularak peşmergeleri sorgulamaya alan ise geçmişten beri KDP istihbaratı Parastin ile çalışan ve şu an sözde peşmergelik de yapan Girke Lege’nin Qulduman köyünden Lokman…. adındaki kişidir. 

Savaşmak istemeyen bu sözde peşmergeler, Şengal’de Êzidîler üzerine sürülünce KDP gerçeği ile neden peşmerge yapıldıklarını anlamış görünüyorlar. Ancak yakalarını KDP’nin elinden kurtarıp kurtaramayacakları ise kuşkulu. Zira şu ana kadar KDP'nin kullanmak istediği hiçbir insan sağ kurtulmuş değil. Dr. Şıvan, Sait Elçi başta olmak üzere birçok Kuzey Kürdistanlı devrimci ve Kürt yurtseverinin akıbeti biliniyor.

MESUT BARZANİ'DEN HALK VE PEŞMERGEYLE TOPLANTI

Gerek sözde peşmergeler gerekse Êzidîler içinde saldırılardan dolayı gelişen tepkiyi azaltmak için geçtiğimiz günlerde Mesut Barzani tarafından Sihela Kampı'nda halka ve peşmergelere dönük toplantılar yapıldı. Mesut Barzani’nin yaptığı toplantıya bazı Êzidîler tavır koydu; toplantıyı terk etti. Böyle olunca Mesut Barzani genel toplantı yapmaktan vazgeçerek gruplar, birimler biçiminde peşmergelerle toplandı. Barzani’nin yaptığı bu toplantılar Şengal’e yönelik saldırıları arttırma ve Kürt Özgürlük Hareketi'ne karşı savaşı genişletme toplantılarıydı. Êzidîlerin toplantıda aldıkları tutuma bakılırsa çok fazla bir sonuç alınmadığını söylemek yanlış olmaz. Ancak yine de tümüyle kestirmek zor.

TEPKİLER YÜKSELİNCE BİRBİRLERİNİ SUÇLAMAYA BAŞLADILAR!

AKP ve KDP çetelerinin 3 Martt'a Xanasor’a yönelik yaptıkları saldırıdan sonra dört parça Kürdistan başta olmak üzere yurt dışında yaşayan Kürtlerden büyük tepki geldi. Bu tepki sadece Kürtlerle de sınırlı kalmadı. Almanya başta olmak üzere bazıları açık, bazıları ise gizli bir şekilde uluslararası güçler de tepki gösterdi. 14 Mart'ta Xanasor’dan çetelerin kaldığı mevzilere yürüyüş yapmak isteyen sivil halka ateş açılıp bir genç kadının ölmesi, 10 kişinin yaralanmasından sonra bu tepki daha da arttı. Öyle ki KDP’nin yanında yer alan bazı Êzidî Şeyh, Mir ve Beg’in de içinde olduğu kesimlerden de tepkiler gelmeye başladı. Bir yandan Êzidî ve Kürtlerin, öte yandan uluslararası güçlerin yükselen tepkisini gören KDP yetkilileri kendi içlerinde bu saldırıları başlatan sorumlu arama biçiminde bir yaklaşım geliştirdi. Elbette sorumlu KDP’nin üst düzeyinde yer alan yöneticiler arasında aranacaktı. Bu yüzden 14 Mart saldırısından sonra Neçirvan Barzani ile Mesrur Barzani "Şengal’e peşmergeleri sen gönderdin" şeklinde birbirini suçlamaya başladı. Bu suçlamalar tıpkı DAİŞ işgali başlarken peşmergelere çekilin talimatını kimin verdiği şeklindeki bir suçlamaydı. Peşmergelere çekilin talimatını verenin kim olduğu hâlâ bulunmadı. Ancak son saldırılarda Neçirvan Barzani ile Mesrur Barzani arasında başlayan suçlamaya bir üçüncü kişi bulunarak son verildi. O yüzden şu an çeteleri Şengal’e saldırtanın Aziz Weysi olduğu yönünde KDP içinde tartışmalar başlatılmış durumda. Aziz Weysi saldırıdan kısa süre önce ve saldırı sırasında da Kürt Özgürlük Hareketi, Şengal ve Rojava’ya ilişkin bu yönlü açıklamalar yaptı. Yaptığı açıklamalara bakılırsa bu ihalenin kendisine kalacağı kesin.

ABD'Lİ YETKİLİLER 'KİMİN PEŞMERGESİ' DİYE SORDU

3 Mart saldırılarından sonra Almanya, Êzidîleri korumak için verdikleri silahların Êzidîlere karşı kullanıldığını fark ederek resmi bir heyet gönderdi. Almanya dışına da saldırılar için bazı heyetler Güney Kürdistan’a gitti. Bu heyetlerden biri de ABD’li heyetti ki yaptığı bazı açıklamalarla da basına yansıdı.

Güney Kürdistan’a giden heyet KDP yetkilileri ile saldırılara ilişkin görüşmeler gerçekleştirdi.

ABD’li yetkililer ile KDP yetkilileri arasında gerçekleşen görüşmeler, Şengal’de bulunan peşmergelerin kime ait olduğunu sorgulama biçiminde geçti. ABD’li yetkililer ENKS’ye bağlı peşmergelerin Şengal'de ne işleri olduğunu anlamadıklarını söylemiş. ENKS’ye bağlı değil ise bu peşmergeleri KDP’ye bağlı peşmergeler olarak kabul edeceklerini vurguladılar. KDP’ye bağlı peşmergeler için ise neden sürekli "Rojava peşmergesidir" denilerek Rojava’ya geçmeleri için kendilerinden yardım istedikleri sorgulanmış. Bu durumun KDP ile ABD arasında ve ilişkilerinde bazı etkilerinin olacağı görülüyor. KDP'nin ise bu etkileri kırmak için önümüzdeki günlerde Rojava peşmergesi denilen çeteleri alandan çekerek yerine kendi peşmergelerini göndereceği yönünde bilgiler var.