Suruç tanıkları: Bu vicdansızlığın hesabı bir gün mutlaka sorulacak

Suruç katliamının yaralı ve tanıkları, polis şefi Mehmet Yapalıal’a verilen para cezasına tepki gösterdi, “Adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Herkes bilsin ki, bu katliamın, bu vicdansızlığın hesabı bir gün mutlaka sorulacak” dedi.

 

33 devrimcinin katledildiği Suruç vahşetinden sağ çıkan Güneş Erzurumluoğlu, Çağla Seven, İlke Başak Baydar, Ümmühan Özdemir, Koray Türkay ve Mehmet Lütfü Özdemir, dönemin Suruç İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal hakkında verilen taksitlendirilmiş 7 bin 500 liralık para cezasına tepki gösterdi. Katliam tanıkları, katliamın tüm faillerinin cezalandırılarak adaletin yerini bulması için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirtti.

Güneş Erzurumluoğlu: Yıllarımızı gülüşlerimizi çaldılar, şimdi de 7 bin 500 liraya 12 taksitle satıyorlar. Sanıyorlar ki adalet diye geçindikleri şeye 'tamam' deyip susacağız. Sanıyorlar ki koyun sürüsüyüz. Katledildik biz. O bahçede gülüşlerimiz, seslerimiz yankılanırken çığlıklara döndü, kan kokusuna parçalanmış bedenlere döndü. Unutur muyuz? Unutturur muyuz? 'Canlı bombayı adalete teslim ettik' dediler önce, her parçası bizim üzerimizdeydi oysa. Aylarca sokaklarda, meydanlarda 'Gizlilik kararını kaldırsınlar' diye haykırdık, 'Adalet' dedik görüyoruz ki adaleti de satmışlar. Hep dedik yeniden diyoruz; biz 'bitti' demeden bitmez. 33'lerin düşleri daima yaşayacak. Bunu kendi ellerimizle yapacağız.

Çağla Seven: Adalet duygumuz bugün bir kez daha derinden zedelendi. İktidarın önünde önünü ilikleyen yargı mensuplarından adil bir yargılama beklediğimiz söylenemez. Bugün de bir adalet kırıntısından bile söz edilemeyecek bir karar çıktı. Mehmet Yapalıal isminin bizim için, bu pisliğin bize gösterilen tek yüzü olması dışında bir anlamı yok. Bu karanlığın TC içindeki uzantılarının tek kişiden ve bu kadar düşük rütbeden ibaret olmadığı çok açık. Devletin katliama yönelik tavrı açısından bu karar iyi bir göstergedir. Bu zincirin en uç halkasının bile nasıl korunduğunun sırtının sıvazlandığının kanıtıdır. Başka katliamlarda kullanılacak rütbeliler için korunma ve cezasızlık garantisidir. Bu mücadele tek bir kişiye karşı başlatılmadı. Ama onun bile yakasını bırakmayacağımıza herkes emin olabilir. Gencecik tertemiz insanları paramparça eden, hayatlarımızın ortasına çöken bu karanlıkla aileler, yaralılar ve tanıklar olarak mücadele etmeye devam edeceğiz.

İlke Başak Baydar: Suruç katliamı dosyasındaki gizlilik kararı hala kaldırılmış değil. O dosyada nasıl bir soruşturma yürütüldüğünü dahi bilmiyoruz. Öte yandan yargılanan polis, bir kere duruşmaya bile getirilmedi. Ben bu cezayı tanımıyorum. Bizleri o gün orada bin parçaya bölen, katliamın ardından yüzümüze gülenlerin polislerin, yaralılarımızı taşırken üzerimize biber gazı sıkan polislerin, 12 takside bölünmüş para cezası ile cezalandırılması adalet ve insanlık adına utanç vericidir. Suruç ve diğer katliamlar için adalet mücadelesini sürdürmekte kararlıyız. Gerçek sorumlular hesap verene kadar 33 düş yolcusunun düşlerini büyütmeye devam edeceğiz.

Ümmühan Özdemir: Açıkçası kararı duyduğumda kanım kurudu. Ben insan olduğumdan utandım. Bu kadar vicdansız ve insanlıklarını kaybetmiş olabileceklerini düşünmüyordum açıkçası. Hukukun olmadığını bir kez daha görmüş olduk. Ama bu vicdansızlığın hesabı mutlaka bir gün sorulacak. Ben buna inanıyorum.

Koray Türkay: Katliamın sorumlularından hak, hukuk ve adalet beklentimiz yoktu. Bizim yürüttüğümüz adalet mücadelesi, aynı zamanda başından beri katliamın sorumlusu olan AKP'nin deşifre edilmesi yönündeydi. AKP de yüzümü kara çıkartmadı elbette. Ödül gibi bir ceza ile 'Katliamı ben yaptım ve savunuyorum' dedi. Biz bundan da sonra da katilleri deşifre etmeye devam edeceğiz. Ve elbette bu katliamın hesabı bir gün sorulacak."

Mehmet Lütfü Özdemir: Böylesi bir siyasi ve yargının bağımsızlığını yitirdiği bir ortamda, yargının hakkaniyetli bir karar vermesini beklemiyordum açıkçası. Bu nedenle karar şaşırtmadı. Önceki duruşmadan da kararın bu şekilde olacağı, emniyet müdürünün ödüllendirileceği belliydi. Ancak bunun hesabını mahşere bırakmayacağız ve adalet mücadelesini sürdüreceğiz.