‘Taziye değil, özür bekliyoruz’

Ermeni Soykırım’nı Anma Platformu, Ermeni Soykırımın 100. yılında Fransız konsolosluğu önünde katledilen Ermeni aydınlar için kitlesel bir anma gerçekleştirdi.

Ermeni Soykırım’nı Anma Platformu, Ermeni Soykırımın 100. yılında Fransız konsolosluğu önünde katledilen Ermeni aydınlar için kitlesel bir anma gerçekleştirdi. Topraklarından zorla sürülen diaspora Ermenilerinin de katıldığı anmada, Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kardeşi Hosrof Dink, Dink’in avukatı Fethiye Çetin yanı sıra çok sayıda gazeteci, yazar, siyasetçi, sanatçı yer aldı. Türk devletine, Ermeni Soykırımı ile bir kez daha yüzleş çağrısının yapıldığı anmada, “Taziye değil, özür bekliyoruz” denildi.

Ermeni Soykırımı’nın 100. yılında Fransız konsolosluğu önünde bir araya gelen binlerce Ermeni katledilen yakınlarını sessiz oturma eylemiyle andı. Ermeni diasporası, Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kardeşi Hosrof Dink, Fethiye Çetin’in ön saflarda yer aldığı anmada, HDP milletvekilli adayları, yazar, gazeteci, sanatçıların yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü katıldı. Konsolosluk önünde konulan dilek ağacı maketine teker teker dileklerini asıldığı anmada, etrafı mor mumluklarla donatılan Ermenice, Türkçe, İngilizce, “100. yılında soykırımla yüzleş” yazılı pankart açılarak, mumlar yakıldı. Soykırıma uğratılan Ermeni aydınlarının ve katledilen Hrant Dink, Sevag Balıkçı, Maritsa Küçük’ün fotoğraflarının taşıyan binler, Ermenice ilahiler eşliğinde sessiz oturum başlattı.

Galatasaray Meydanı’ndan Fransız konsolosluğuna yürüyen Nor Zartonk üyelerinin anma alanında büyük bir coşkuyla karşılayan insanlar, hep bir ağızdan, “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz”, “Katil devlet hesap verecek”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Bijî biratiya gelan” sloganlarını attı. Soykırım mağdurlarının yakınlarının söz alıp katledilen aile fertlerinin yaşadıkları zulmün anlattığı anmada, ortak açıklama Ermeni Soykırım’nı Anma Platformu sözcüsü Nurcan Kaya tarafından okundu.

‘BİR HALK TASFİYE EDİLİRKEN, TOPLUMUN TÜM DEĞERLERİ YARALANDI’

Bugün 20. Yüzyılın en kanlı, an acılı, en büyük trajedilerinden birisinin, Ermeni Soykırımı’nın başlangıcından tam 100 yıl geçtiğini hatırlatan Kaya, 100 yıl önce bugünlerde Osmanlı İmparatorluğu’nu yönetenlerin düğmeye basıp, Ermeni kanaat önderlerinden 235 kişiyi tutukladığını belirtti. Kaya, ilk günlerde, tutuklamaların devletin rutin uygulamalarından biri olduğu düşünülse de, 24 Nisan’ın arkasından gelişen olayların, devletin sistemli soykırım girişiminin başlangıç hamlesi olduğunu gösterdiğini vurguladı. İki yıl içerisinde Anadolu’nun en köklü haklarından biri olan Ermenilerin tasfiye edildiğini söyleyen Kaya, bu tasfiyenin şiddet, katliam, sürgünle, tecavüzle, hırsızlık ve talanla el ele ilerlediğine işaret etti. Soykırımdan beri, Türkiye’de yaşamın da çoraklaştığına dikkat çeken Kaya, “Bir halkın bütün değerleri tasfiye edilirken, toplumun tüm değerleri de yaralandı. Bir halkın bütün kültürüyle imha edilirken, bir arada yaşama kültürü şiddetli bir darbe aldı. Ermeniler gibi arkalarında bıraktıkları kültürel mirasın da izleri yok edildi. Binlerce tarihi yapı, kilise ve okul bilinçli olarak harabeye dönüştürüldü. Sanki Ermeniler gibi onlar da bu topraklarda bulunmamışlar gibi davranıldı” diye konuştu.

‘HER SOYKIRIM KENDİ GELENEĞİNİ YARATIR’

Daha birkaç gün önce Vatikan ve Avrupa Parlamentosu’ndan soykırımla ilgili yapılan açıklamaya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği tepkileri hatırlatan Kaya, soykırımın aynı zamanda, soykırımın gizlenmesi, reddedilmesi, inkâr edilmesi, unutturulması için sistematik yalanlar üretmek olduğunu vurguladı. Erdoğan’ın Vatikan ve Avrupa Parlamentosu’nun açıklamasına ve kararlarıyla ilgili yaptığı açıklamaların soykırımı unutturmaya ve inkâr etmeye yönelik olarak pekiştirilen tarih bilincinin hala devletin temel görüşü olduğunu gösterdiğini dile getiren Kaya, “Her soykırım kendi geleneğini yaratır” dedi.

“Bizler bu acı hepimizin dedik, bazı yaralar zamanla iyileşmez dedik. Bizler özür diledik, özür diliyoruz, hesaplaşıyoruz, hesaplaşmaya devam ediyoruz ve hiç ara vermeyeceğiz” diyen Kaya, şimdi sıranın devlette olduğunu söyledi. Karşılıklı acılardan söz eden taziyeler değil, özgür beklediklerini de sözlerine ekledi.

...