Tek adama ‘HAYIR’ diyoruz

Kürdistanlı ve dostları 16 Nisan’da Türkiye’de Anayasa değişikliği için yapılan referandumda Avrupa’da ve Kürdistan’da sandık başına giderek ‘Hayır’ı büyütme çağrısında bulundu.

‘ÖRGÜTLÜ OLURSAK KAZANIRIZ’

MUTLU BİNGÖL: Muş, Vartoluyum. Mannheim’da yaşıyorum. Referandumda oyumun rengi belli, HAYIR. Cizre için Sur için ve onurlu bir barış için referandumda hayır diyorum. Evet’in itaatkar olduğunu, itaatkar bir düşünce olduğunu düşünüyorum.

Bu referandumda ‘Hayır’ın daha güçlü ve onurlu olduğunu düşünüyorum ve onun için hep ‘Hayır’, sonuna kadar hayır diyorum. Arkadaşlarımla konuşuyor, çevremizde ‘Hayır’ı örgütlenmeye çalışıyoruz. Ama toplumun bir kesiminde bir teslim olma olduğunu görüyorum. Biz ‘hayır’ desek bile ‘evet’ çıkacak gibi karamsar bir düşünce var. Bu yaklaşımı kırmamız gerekiyor. Bu bilinçli yayılmaya çalışılan bir tuzak. Toplumun bunu görmesi gerekiyor. Güçlü ve örgütlü olursak hayır kazanacaktır.

DEMOKRASİ KARŞITLARINA HAYIR

UBEYT BENDEŞ: Mannheim’da yaşıyorum. Benim oyum Kürt Özgürlük Hareketi’nin aldığı tavra göre ‘Hayır’. ‘Hayır’ için çok fazla sebebimiz var. Bu sistem antidemokratik olduğu sürece karşı çıkacağız. Benim de bütün demokratik çevrelere sandık başına gidenlere çağrım, Kürdistan’da yaşanan katliamları, baskıları göz önünde bulundurarak, ellerini vicdanlarına koyarak oy kullanmalarıdır. Türkiye'de siyaset yapan partilerin, sistemlerin antidemokratik olduğu sürece hep hayır diyeceğim, diyeceğiz. Sandıkta ‘hayır’ın güçlü çıkması için bu sistemin değişmesi için herkesi sandıklara gidip hayır oyunu kullanmalarını bekliyorum.

İNSANLIĞIN HAYIRINA HAYIR

İSMAİL IŞIK: Göppingen’de yaşıyorum. Bu tek adam sistemine karşı insanlığın işi evet değil hayır olmalıdır. Hayır bir onur ve haysiyet mücadelesidir. İnsanlık adına bütün halkların, inançların, kültürlerin geleceği için hayır diyorum. Türkiye'de gurbette yaşayan tüm farklı halklara buradan sesleniyorum çocukların, yaşlıların, kadınların, canlıların, doğanın geleceğini önemseyen tüm kesimlerin sandıkta ‘hayır’ demeliler.

METİN DURAK: Darmstadt'a yaşıyorum. Tekçilik zihniyetine, faşizme, diktatörlüğe karşı referandumda bende hayır diyorum. Halkımızın geleceği için durmaksızın örgütlenerek sandıklara gidip hayır sesimizi yükseltmemiz gerekiyor.

ARİF DİRİK: Frankfurt’ta yaşıyorum. Oyumu da Frankfurt’ta kullanacağım. Referandumda tabii ki oyum ‘hayır’. Birçok sebebim var hayır için. Birincisi başka bir diktatörlük istemiyorum. İkincisi ben Kürdüm, Aleviyim ve bir emekçiyim. Bütün insanları seven biriyim. Kimseye karşı bir düşmanlık gütmüyorum. Herkesi ayrı gören dışlayan, herkese istediği gibi davranan bir adamı, diktatörlüğü görmek istemiyorum. Bir de Almanya'da yaşıyorum, Hitler’in ne olduğunu Nazizm’in, faşizmin ne olduğunu iyi biliyorum, öğrendim Almanya’da. Dolayısıyla böyle bir diktatörlüğü istemediğim içinde oyum hayır. Hayır diyorum.

HAKAN BOYRAZ: Frankfurt'ta yaşıyorum. Erdoğan'ın referandumda onaylatmak istediği tek adam rejimine ve Kürtlere uyguladığı baskıların son bulması için oyum ‘hayır’. Ben de ‘hayır’ diyorum.

YASEMİN CANKAYRAN: 16 Nisan’da yapılacak olan referandum seçimlerinde Avrupa’da yaşayan tüm halkımızın özelliklede Kürt kadınların sandıklara giderek, kadın cinayetlerine, baskılarına halkımıza uygulanan adaletsizce yaklaşımlara karşı tavrının net olması gerekiyor. Benim referandumda tavrım net ‘hayır’ diyorum. AKP hükümetinin Kürtlere karşı takındığı bu tutuma karşı, geleceğimiz olan çocuklarımıza demokratik bir sistemde yaşamaları için ‘hayır’ı büyütüp Kürtlerin verdiği özgürlük mücadelesine layık olmalı ve hayır demeliyiz. Özellikle biz kadınların tutumu çok önemli her gün öldürülüyor, zulme maruz bırakılıyoruz. Yaşam hakkımız elimizden alınmaya çalışılıyor. Kadın cinayetlerini görmek istemiyorsak, bu rejime dur demek için hayır demeliyiz. Biz kadınların hayır kampanyasına öncülük edip daha aktif ve canlı bir biçimde herkesi sandığa götürmenin çabası içinde olmalıyız. Kazanan bizim mücadelemiz olacak er ya da geç.

HÜSNE DEMİRTAŞ: Avrupa’da yaşayan Kürtler olarak, ülkemize bize reva görülen bu hukuksuzluğa, insan zulmüne karşıyız. Tek adamı istemiyoruz. Siyasetçilerimizi tutuklayarak bizi bitiremezler. Bize reva görülen yaklaşımlara karşı ‘hayır’ diyorum.

YILDIZ CAN: Türkiye’de yapılacak olan referandum için Avrupa’da Kürdistan’da Türkiye’de yaşayan tüm halklara sesleniyorum ‘hayır’ı büyütmemiz, büyütmeniz gerekiyor.

Çünkü din kullanılarak, siyasete alet ediliyor. Din adı altında halka özelliklede kadınlara ve çocuklara her şey reva görülüyor, zulüm, işkence yapılıyor. İnsanların inanç hakkıyla oynanıyor.

Biz kadınların bir an önce bize uygulanan bu baskı ve yok etme politikalarına dur demeyi büyütmemiz gerekiyor. Siyasete alet edilmeyen hakiki, adaletli inançlar için bu gidişata dur diyoruz. Yaşam hakkı ve adalet için sonuna kadar bu iktidar hırsı olan adamlara karşı hayır çığlıklarımızı birleştirelim. Referandumda ‘hayır’ın kazanacağına inanıyorum.

ORTA ANADOLU KÜRTLERİ: GÖÇE VE ASİMİLASYONA HAYIR DİYOR

PKAN- A EŞ BAŞKANI DR. MELİHA DOĞAN: PKAN Avrupa çatısı altında Orta Anadolu Kürtleri olarak bir araya geldik. Almanya’da da örgütleniyoruz.

Orta Anadolu Kürtleri ortak bir amaç birlikteliği için bir aradalar. Asimilasyona dur demek adına bu platformu kurduk.

Amaç dilimizi korumak, beyaz asimilasyona dur demek. Kendimizi kültürümüzle ortaya koymaktır. Bu amaçla bir araya geldik yeni bir oluşumuz. Yaklaşık 2 yıldır çalışmalarımız var ama dernek çatısı altında bir araya gelmemiz henüz yeni. Newroz'la ilk adımımızı attık kendimizi tanıtmaya, anlatmaya çalışıyoruz. Orta ve uzun vadeli hedeflerimiz var.

Almanya'da hatta Avrupa'da Orta Anadolu Kürtleri son derece büyük bir güç, bunların bir araya gelmesinde, bir veri tabanı oluşturmasında, güç olmasında, lobi olmasında katkıda bulunmak istiyoruz. Çatı örgütümüz PKAN Avrupa olarak bizde Almanya ayağını oluşturmaya çalışıyoruz.

16 Nisan'da yapılacak olan referanduma bizde PKAN olarak ‘hayır’ diyoruz. Zaten en başta Kürtler olarak ‘hayır’ tepkisini bizler ortaya koymalıyız. Bizi bu kadar asimile etmeye çalışan, kültürümüzü yok etmeye çalışan, her türlü baskıya bizi maruz bırakan, daha çok tek adam yönetimine giden bu duruma PKAN olarak ‘hayır’ diyoruz.

MARUF GÜREL: Orta Anadolu Kürtlerindenim. Almanya'nın Krefeld şehrinde yaşıyorum. Öğretmenim. Almanya'da örgütlenen Orta Anadolu Kürtleri Platformu'nun meclis üyesiyim. Bizim referandumdaki tavrımız belli, kesinlikle hayır. Kürdistan ve Türkiye'de yaşayan yurtsever Kürt halkına ve sol, sosyalist, demokratik kesimlere uygulanan faşizme karşı dur demek için tek dikta yönetimine kesinlikle hayır diyorum. Göçe zorlanan, Orta Anadolu Kürtleri'nin referandumda sandıklara giderek ‘hayır’ oyunu kullanmalarına çağrı yapıyoruz.

ÖMER KOYUNCUER: Orta Anadolu Kürtlerindenim. Referandumda hayır demek için bizim çok fazla sebebimiz var.

Orta Anadolu Kürtleri'nin yüzyılların ülke hasreti olduğu için referandumda ‘hayır’ diyorum. Yüzyıllık sürgünlerin hesabını sormak için, tek dil, kültür sömürgeciliğine, ırkçılığa, asimilasyona maruz bırakıldığımız için hayır diyorum.

Cinsiyetçilik yapan zihniyetlerin yok edilmesi için hayır diyorum. Tek adam diktatörlüğüne, AKP-MHP faşizan işbirliğine hayır diyorum. Hayır gerekçelerimiz çok muhakkak herkesin kendisince hayır deme gerekçesi vardır. Ama özellikle Orta Anadolu Kürtleri'n ‘hayır’ demek için çok daha fazla sebebi var.

AKP faşizan zihniyeti Kürdistan’da soykırımlar yapıyor. Dolayısıyla Anadolu Kürtleri olarak bu soykırımlara sessiz kalamayız, kalmamalıyız. Orta Anadolu Kürtleri olarak artık sesimizi yükselterek siz Kürdistan’da istediğiniz gibi katliamlar yaparak halkımızı sürgünlere, baskılara maruz bırakamazsınız demeliyiz.

Avrupa'da yaşayan Kürtler olarak ülkemizde yaşanan faşizme duyarsız kalamayız, yaptığımız eylemlerle AKP'nin faşizan yönelimlerini kamuoyuna Avrupa’da yaşayan halklara haklılığımızı, hakikatimizi duyuruyoruz. Avrupa’da daha çok örgütlenerek Hayır’ı büyütüp sandıkları ‘hayır’la doldurmalıyız.