Tutsak aileleri: Şakran’daki talepler kabul edilsin

Şakran Cezaevi’nde kötü muamele ve hak ihlallerine karşı başlatılan açlık grevi 13’üncü gününde. Yakınları Şakran Cezaevi’nde olan aileler, duyarlılık çağrısı yaparak, tutsakların taleplerinin bir an önce kabul edilme çağrısı yaptılar.

İzmir Aliağa Şakran Cezaevi'nde bulunan 18 siyasi tutsak karşılaştıkları hak ihlalleri, fiziki ve psikolojik işkenceye karşı 15 Şubat’ta süresiz, dönüşümsüz açlık grevine başladılar. 13’üncü gününe güren açlık grevine, T2 bölümünden 8, T3 bölümünden 5, kadın bölümünden de 5 tutuklu katılıyor.

Her gün yeni bir hak ihlalinin yaşandığı Şakran Cezaevi işkence kamplarına dönüşmüş durumda. Görüşen giden ailelerin de kötü muamele ve fiziki işkenceye maruz kaldığı cezaevinde tutsaklara iletişim cezası verildiği için sağlıklı bilgi alınamıyor.

Yakınları, Şakran Cezaevi’nde olan aileler ise yaşananlar karşısında endişeli. Cezaevi girişinde ve aramalar sırasında sözlü ve fiziki tacize uğrayan görüşçülere, yaşananlara tepki gösterdikleri için aylık görüş cezaları veriliyor.

‘HEP KÖTÜ MUAMELE VE İŞKENCE’

Şakran Cezaevi’nde kalan 24 yıllık tutsak Abdulvari Yıldırım’ın eşi Hanım Yıldırım, cezaevi koşullarının çok ağırlaştığını ifade etti. Yıldırım, yaşanan işkence ve hak gasplarından kaynaklı tutsakların açlık grevine başlamak zorunda kaldıklarını belirterek, “Bir an önce ses çıkarmak lazım bu yaşananlara. Ne zaman görüşe gitsek hep bir kötü muameleyle karşılaşıyoruz. Buradan çağrı yapıyorum; talepler kabul edilsin, hasta tutsakların tamamı serbest bırakılsın” dedi.

‘BİR AN ÖNCE HEYET GİTSİN’

Geçtiğimiz günlerde işkence görerek, süngerli odaya kapatılan Yusuf Aydın’ın eşi Çiçek Aydın, eşinin darp edildiğini ve en son telefon görüşmelerinde “cezaevi için acil bir kamuoyu oluşturulması gerektiğini” söylediğini belirtti. Aydın, son bir yılda işkence ve kötü muamelenin tavan yatığına dikkat çekerek, “OHAL ile birlikte cezaevlerinde hem bize hem de tutsaklara baskı ve işkence çok arttı. Ne zaman görüşe gitsek hep kötü muamele ve sözlü tacizle karşılaşıyoruz. Hasta tutsaklara özellikle işkence yapılıyor. Tedavileri zaten yapılmıyor bir de işkence görüyorlar. En son yine işkence yapılmış ve süngerli odaya kapatılmıştılar. Bir an önce bir heyetin gidip inceleme yapması lazım. Orada çok kötü şeyler oluyor” diye konuştu.

‘SES ÇIKARTMALIYIZ’

Açlık grevinde olanların taleplerinin bir an önce karşılanması çağrısı yapan Abdurrahman Yıldırım’ın kardeşi Türkan Yıldırım, cezaevinde kötü muamele ve işkencenin arttığını belirtti. Yıldırım, şunları aktardı: “Her gün orada işkence yapılıyor tutuklulara. Biz de sürekli sözlü işkenceyle karşılaşıyoruz. Hata tutsak olan abim zaten tedavi edilmiyor bir de işkence yapılıyor içeride. Acil bir şekilde cezaevine gidilip onlarla görüşülmeli. Bilgi alamıyoruz tam. Birçoğuna görüş cezası verildi. Biz de bize karşı yapılanlara ses çıkarsak bize bile ceza vermeye başladılar. Bebeklerin bile çamaşırlarını arıyorlar. İşkence kamplarına dönüşmüş durumda. Acil talepler kabul edilsin ve bir an önce ses çıkartmalıyız.”

‘TUTSAKLARIN SESİNİ DUYMALIYIZ’

Açlık grevi eyleminde olan Eren Tekin’in ablası Hediye Tekin, kardeşinin 24 yıldır cezaevinde olduğunu ifade ederek, yaşanan işkenceler nedeniyle tutsakların açlık grevinde olduğunu belirtti. “Sık sık görüşe gidiyorum. Tutsaklar işkence altında. Duyarlılık neden yaratamıyoruz? Duyarlı olunsaydı tutsaklar açlık grevinde olmayacaktı. Yapabilecekleri bir şey kalmadığı için işkenceye karşı açlık grevine başladılar. Herkesin duyarlı olması gerekiyor. Ayağı ya kalkmalıyız. Şakran’da bir şey olmadan bir şeyler yapmalıyız. Tutsakların sesini duymalıyız” dedi.