Yaşar Kemal, Yılmaz Güney, Tuncel Kurtiz de yasak!

Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mert Avcı’nın hücresini basan gardiyanların duvarlarda asılı bulunan Yaşar Kemal, Yılmaz Güney ve Tuncel Kurtiz posterlerini yırttığı ortaya çıktı.

Hak ihlallerine ve işkencelere her gün bir yenisinin eklendiği Türkiye cezaevlerinde bu kez hedefte Yaşar Kemal, Yılmaz Güney ve Tuncel Kurtiz vardı! Tekirdağ 1 Nolu Cezaevi’nde siyasi tutsakların hücrelerini basan gardiyanların duvara asılı Kemal, Güney ve Kurtiz’in posterlerini yırttığı ortaya çıktı. 

Yaşar Kemal, Yılmaz Güney, Tuncel Kurtiz… Onlar edebiyatın, sinemanın, tiyatronun yüz akları; kitaplarıyla, filmleriyle, oyunlarıyla bizi bize ve tüm dünyaya en iyi şekilde anlatmış, gurur vesilesi sanatçılar. Tekirdağ 1 Nolu Cezaevi’nde siyasi tutsaklar onların posterlerini hücre duvarlarına asıyor, o hücreleri basan gardiyanlar da bu posterleri yırtıyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun özeti bu. 

OHAL ilanıyla birlikte neredeyse işkencehaneye dönüşen cezaevlerine bu kez de gardiyanların aydın ve sanatçı düşmanlığı damgasını vurdu. Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mert Avcı’nın hücresini basan gardiyanların duvarlarda asılı bulunan Yaşar Kemal, Yılmaz Güney ve Tuncel Kurtiz posterlerini yırttığı ortaya çıktı. Oğluyla yaptığı son görüşmede bu durumu öğrenen Mert Avcı’nın annesi, bu olay sonrasında gazetecilere mektup yazan oğlu ve hücre arkadaşlarının mektuplarının engellendiğine dikkati çekti. 

KAMERA KAPATMAYA 49 AY GÖRÜŞ YASAĞI 

Oğlu Mert Avcı’nın oturdukları Küçük Armutlu Mahallesi’nde misafir olarak gittikleri eve yapılan polis baskını sonucunda gözaltına alındığını anlatan Anne Nurdan Ayna, DHKP/C örgütüne üye olma iddiasıyla 9 aydır tutuklu olan oğlunun dosyasına konulan gizlilik kararı nedeniyle neyle suçlandığını bilmediklerini aktardı. Tutuklandığında Silivri Cezaevine götürülen oğluna hücreleri gözetleyen kameraları kapattığı gerekçesiyle tam 49 ay görüş yasağı verildiğini anlatan Anne Ayna, bu yasak nedeniyle onu ancak 4 ayda bir görebildiğini aktardı. 

GARDİYANLARIN AYDIN VE SANATÇI DÜŞMANLIĞI

Oğlunun sürgün edildiği Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde baskının daha da arttığına işaret eden Ayna, oğluyla yaptığı haftalık 10 dakika süreli telefon görüşmelerinin hep işkence haberleriyle geçtiğini belirtti.  Son olarak oğlunun bulunduğu hücreyi basan gardiyanların eşyaları darmadağın etmekle kalmayıp duvarda asılı olan Yaşar Kemal, Yılmaz Güney ve Tuncel Kurtiz’in posterlerini de yırttığına vurgu yapan Ayna, “Bu nasıl bir cehalettir, nasıl bir düşmanlıktır” diye tepki gösterdi. 

Tekirdağ Cezaevinde siyasi tutsakların attığı her adımın işkenceye dönüştüğünü vurgulayan Anne Ayna, yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı: “Tutsaklar  cezaevinden adliyeye götürülürken darp ediliyor; hastanede muayene sonrası ring aracında işkencelere maruz kalıyor; hücreleri  gardiyanlar tarafından darmadağın ediliyor; aydın ve sanatçıların posterleri yırtılıyor; gazetecilere gönderdikleri mektuplar yasaklanıyor, kendilerine gönderilen mektuplar, kitaplar verilmiyor; görüş cezası bitiyor, bu defa  telefon görüş yasağı devreye konuluyor ve bu uygulamalara karşı kapı dövdükleri zaman da ranzalardan yere atılarak darp ediliyorlar. Bu darp yüzünden oğlumun bacağı hâlâ yaralı.” 

TALEPLERİ

Tekirdağ İnfaz Savcılığı’nın tutsaklardan gelen hiçbir hak ihlali şikayetini dikkate almadığını aktaran Anne Ayna, ne ile suçlanıp neden tutuklandığını bilmeyen oğlunun bir de cezaevinde insanlık dışı uygulamalara tabi tutulduğunu söyledi. Bu hak gasplarına karşı defalarca suç duyurusunda bulunduğunu, ancak dilekçeleri dikkate alınmadığı gibi azar da işittiğine dikkat çekti. “Çocuklarımızı tutsak ettiler, bari eziyet etmesinler” diyen Anne Ayna, Tekirdağ 1 Nolu Cezaevi’ndeki siyasi tutsakların dört temel talebini şöyle sıraladı: “Kitapların verilmesini, sohbet haklarını kullanabilmeyi, sürgün sevklerin son bulmasını ve hasta tutsakların serbest bırakılmasını istiyorlar.”