MAKALE

Zafer Newroz’u ve Nûjiyan

2017 Newroz’u işte böyle bir direniş ve zafer iradesini ortaya çıkarmıştır...Kürt halkı, Önder Abdullah Öcalan’ın “Olacaksa bir yaşam mutlaka özgür olacaktır” ilkesini kendi iradesi haline getirmiştir.

Çok açık ki, bütün zamanların en önemli ve anlamlı Newroz’larından biri yaşandı. Şimdi sonuçları tartışılıyor. AKP yalakası basın, başta “Meydanlar boş kaldı” biçiminde başlıklar atarak toplumu yanıltmaya çalıştıysa da, gerçekleri daha fazla gizleyemedi. Demokratik ve yurtsever basın ise, böyle bir kitlesel kutlamanın olacağına fazla ihtimal vermemiş olacak ki, sonuçları biraz da hayret ve şaşkınlık içinde verdi. Dış basının bu Newroz’a ilgisi her zamankinden daha farklı ve fazla oldu. Bunda Kürt halkının DAİŞ faşizmine karşı yürüttüğü öncü mücadele önemli bir rol oynadığı gibi, Tayyip Erdoğan ve AKP-MHP faşizminin Avrupa’yı terör saldırıları ile tehdit etmesi de önemli bir rol oynadı.

2017 Newroz’u da, tıpkı 8 Mart kutlamaları gibi, bir çoklarının beklediğinin aksine çok coşkulu, kararlı ve kitlesel geçti. Kuzey Kürdistan halkı, Cizre ve Sur’da başlayan demokratik öz yönetim direnişlerini sahiplendiğini açıkça ortaya koydu. En büyük kentler olan Amed ve Wan’da halk Newroz meydanlarını doldurdu. Öz yönetim direnişlerinin öncüsü olan Cizre’de halk, faşizm karşısında diz çökmeyerek şehadete ulaşan ve “Bizimle gurur duyun” diyen Mehmet Tunç’un izinde yürüyeceğini açıkça ilan etti. 

Newroz kutlamaları sadece Kuzey Kürdistan’da değil, Kürdistan’ın diğer parçalarında ve yurtdışında da kitlesel olarak ve coşkuyla geçti. DAİŞ faşizmine karşı yürütülen mücadelenin öncüsü olan Rojava halkı, sürdürdüğü Rakka operasyonunu zafere taşıma inancıyla ve tüm kentlerde meydanları doldurarak Newroz’u kutladı. Newroz kutlamaları Şengal’de ve Güney Kürdistan’ın tüm kentlerinde yapıldı. Newroz Rojhilat kentlerinde ve yurtdışında da coşkuyla ve kitlesel olarak kutlandı. 

Milyonların meydanlara aktığı söz konusu kitlesellik yanında, 2017 Newroz’u “Mutlaka Kazanacağız” sloganı ile yapıldı. Newroz’un birlik ve direniş gerçeğinin kazanma iradesi ve kararlılığı ile birleştirilmesi bu Newroz’un en önemli özelliğiydi. Nitekim Newroz meydanlarını dolduran kitleler, söz konusu slogana sahip çıktıklarını ve kazanma iradesine sahip olduklarını ortaya koydular. Böylece Newroz’un birlik, direniş ve özgürlük gerçeğini zafer gerçeği ile de birleştirdiler. Bu temelde Newroz’un birlik, direniş, özgürlük ve zafer gerçeği 2017 Newroz’unda açıkça ortaya çıkmış oldu.

Dört parça Kürdistan ve yurtdışında “Mutlaka Kazanacağız” sloganıyla Newroz meydanlarını dolduran milyonlar, çok önemli gerçekleri ortaya koyarak tarihi mesajlar verdiler. “Mutlaka Kazanacağız” iradesiyle kutladıkları bu Newroz’u açıkça bir “Zafer Newroz’u” haline getirdiler. AKP-MHP faşizminin “Çöktürme” veya “Üç hilal” adlarıyla yürüttüğü imha ve tasfiye planlarını yerle bir ettiler. 24 Temmuz 2017 tarihinde başlatılan topyekün faşist özel savaş saldırısını açıkça yenilgiye uğrattılar. Böylece AKP-MHP faşizminin sonunun geldiğini ve yıkım sürecinin başladığını ilan ettiler. 

Newroz’da meydanları dolduran milyonların mesajları bunlarla da sınırlı kalmadı. AKP-MHP faşizminin başarı kazanacağına inanarak faşizme uşaklık yapan işbirlikçi-ihanet çizgisine de öldürücü bir darbe vurdu. 24 Temmuz 2015 topyekün faşist-soykırımcı saldırısı karşısında “Direnilmemeliydi” diyen her türlü reformist ve teslimiyetçi eğilimi ciddi bir biçimde kırdı. Demokratik öz yönetim direnişlerini güçlü bir biçimde sahiplenen halk, bu direnişlerin halkta “Kırılma yarattığını” iddia eden tüm karamsar ve kötümser yaklaşımları da yerle bir etti. Esas kırılanın halk değil de, halkın öncüsü olduğunu söyleyen küçük-burjuva milliyetçiliği olduğunu bir kez daha net bir biçimde ortaya koydu. 

2017 Newroz’unda Kürt halkı, özgürlük için her türlü bedeli ödeyerek direnmeye ve kazanmaya hazır olduğunu bir kez daha ortaya koyarak, böyle bir zaferin öncüsü olması gereken devrimcileri göreve çağırdı. “Ben buradayım, meydanlardayım, her türlü mücadeleye hazırım, sizler neredesiniz” dedi. Eğer yeterli bir devrimci öncülük olursa içinde bulunduğumuz süreçte Kürdistan Özgürlük Devriminin zafere ulaşacağını ve Demokratik Ortadoğu Devrimine dönüşeceğini net bir biçimde gösterdi.

Demek ki, 2017 Newroz’unun sonuçlarını ve mesajlarını iyi okumak ve gereklerini yerine getirmeyi bilmek gerekiyor. Çünkü Kürt halkı bir kez daha siyasi tutumunu net bir biçimde ortaya koymuş bulunuyor. Aslında 16 Nisan’da yapılması öngörülen referandum, Kürdistan’da 8 Mart ve Newroz’da yapılmış durumdadır. Kürt halkı 16 Nisan’da söyleyeceği sözü Newroz’da açıkça söylemiştir. Newroz meydanlarını doldurarak AKP-MHP faşizmine hayır demiştir. Faşizm karşısında diz çökmeyeceğini ve faşizmi mutlaka yıkacağını ortaya koyarak, AKP-MHP faşizmine açıkça meydan okumuştur. 

Şimdi Kürt halkının Newroz’da ortaya koyduğu bu iradeyi Türkiye geneline taşımak ve 16 Nisan’da hayır diyerek pratiğe geçirmek gerekiyor. 8 Mart ve Newroz ruhunu referandum sandığına ve sokaklara taşımak gerekiyor. Bu temelde AKP-MHP faşizminin yıkım sürecini geliştirerek tarihin çöp sepetine atmak ve Kürt sorununun çözümü temelinde yeni Demokratik Türkiye’nin inşa sürecini başlatmak gerekiyor.

Biz inanıyoruz ki, 8 Mart ve Newroz’un ortaya koyduğu sonuç boşa gitmeyecek ve verdiği mesaj pratikte yerine gelecektir. Çünkü iç ve dış koşullar bunu gerektirmekte ve başarı için her türlü imkan ve fırsat bulunmaktadır. Günümüz Türkiye’sinin mevcut AKP politikalarını ve AKP-MHP faşizmini kaldırması mümkün değildir. Tayyip Erdoğan diktatörlüğü Türkiye’yi yaşanmaz bir ülke haline getirmiş ve bütün dünyadan tecrit etmiştir. Herkesi terörle tehdit eden bir noktaya gelmiştir. Dolayısıyla böyle bir sistemin ayakta kalma şansı artık yoktur. Gerisi bu enkazı devirecek ve bu cesedi gömecek güce kalmıştır. 8 Mart’ta ortaya çıkan kadın iradesini ve Newroz’da ortaya çıkan Kürt iradesini esas alıp 16 Nisan’a taşımayı başaranların AKP-MHP faşizmini tarihe gömecekleri kesindir.

2017 Newroz’u işte böyle bir direniş ve zafer iradesini ortaya çıkarmıştır. Kuşkusuz bu irade, her şeyden önce bir özgür yaşam iradesidir. Kürt halkı, Önder Abdullah Öcalan’ın “Olacaksa bir yaşam mutlaka özgür olacaktır” ilkesini kendi iradesi haline getirmiştir. Böylece Newrozlaşan halk olduğunu bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Özgür yaşamdan başka bir şeyi asla kabul etmeyeceğini herkese göstermiştir.

Elbette böyle bir iradenin ortaya çıkışı kolay ve bedelsiz olmamıştır. Kürt halkı Newroz özgürlük bayramını şehitler vererek yarattığı gibi, bugünkü zafer iradesini de büyük şehitler vererek ortaya çıkarmıştır. 2017 Newroz’unda da Kürdistan’ın Bakur ve Rojava parçalarında DAİŞ ve AKP-MHP faşizmine karşı yürüttüğü direniş içinde onlarca şehit vermiştir. Kuşkusuz 2017 Newroz direnişinin en önemlisi Şengal direnişi, Newroz şehitlerinin en öne çıkanı Şengal şehitleri olmuştur. Newroz’u zafer Newroz’u yapan ve özgür yaşam iradesini kesinleştiren tüm bu kahraman şehitleri saygıyla anıyoruz.

NUJİYAN'I SAYGIYLA ANIYORUM

Burada Şengal şehitleri içerisinde yer alan devrimci gazeteci Nûjîyan Erhan’dan söz etmek istiyoruz. AKP-KDP çetelerinin 3 Mart saldırısında yaralanan bu devrimci Kürt kadını, 23 Mart günü şehit düşmüş ve Newroz Şehitleri Kervanına katılmış bulunuyor. Adı gibi gerçekten de “Yeni yaşamı” yaratan Nûjîyan, söz konusu yeni yaşamı Newroz’un özgür yaşam gerçeğiyle birleştirmeyi temsil ediyor. PKK direnişinin ilk kez kitleselleştiği Hilvan’da doğup, 2005 yılında gençliğin örgütlediği “Canlı Kalkan eylemi” ile özgürlük ortamına adım atarak, on iki yıldır Kürdistan’ın ve kadının özgürlük mücadelesine en değerli katkıları yapmış bulunuyor. Bu özgürlük arayışını Êzîdî Kürt halkının ve kadınlarının özgürlüğüyle birleştirmesi ise, Onun özgürlük çizgisinde ne kadar tutarlı olduğunu ortaya koyuyor. Bir hain kurşuna kurban olması ise, söz konusu şehadeti daha da anlamlı kılıyor. Saygıyla anıyor, Newroz’un özgür yaşam gerçeğinde sonsuza dek yaşayacağını belirtiyoruz