‘8 Mart Suriyeli kadınların ortak mücadelesine vesile olsun’

Ehmed: Tüm Suriyeli ve Ortadoğulu kadınları eşit ve özgür yaşam için birlikte mücadeleye davet ediyoruz.

Kuzey Suriyeli kadınların 8 Mart’ı büyük bir gelişme düzeyiyle karşılarken Suriye’nin diğer bölgelerindeki kadınların halen çok büyük acılarla yüz yüze olduğunu belirten Ehmed, “Tüm Suriyeli ve Ortadoğulu kadınları eşit ve özgür yaşam için birlikte mücadeleye davet ediyoruz” dedi.

Dünya kadınları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutlarken Suriye’de halen siyasi bir çözüme ulaştırılamayan iç savaş devam ediyor. Milyonlarca Suriyeli kadın 8 Mart’ı savaş, mültecilik koşullarında karşılıyor.

Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eş Başkanı İlham Ehmed Suriyeli kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü karşılarken ki durumunu, MSD olarak kadınlar için projelerini ajansımıza değerlendirdi.

‘KADINLAR BÜYÜK ACILAR YAŞADI’

Ehmed, 8 Mart’ı karşılarken ikili bir durumu yaşadıklarını ifade ederek Kuzey Suriye ve Suriye’nin diğer alanlarındaki kadınların durumunun birbirinden farklı olduğunu belirtti. Suriye’nin Kuzey Suriye dışındaki kalan iç bölgelerindeki kadınların yaşadığı duruma ilişkin de şunları söyledi: “Suriye’de yaşanan ve bir çözüme ulaştırılamayan iç savaştan ve DAİŞ vahşetinden dolayı 6 yıl boyunca özellikle Suriye’nin iç bölgelerindeki kadınlar çok ağır bir durumla karşı karşıya geldiler. Birçok kadın tecavüze uğradı, öldürüldü, köleleştirildi, savaştan dolayı ailesini kaybetti, topraklarını bırakıp mülteci olmak zorunda kaldı. Çünkü bu durumdan öncesinde bir örgütlülükleri yoktu, kendilerini savunabilecek bir düzeye gelmemişlerdi. Hem de ciddi anlamda bir bilinçsizlik vardı.”

‘SURİYE’NİN İÇ BÖLGELERİN HALEN CİDDİ ÖNCÜLÜK YOK’

Ehmed “Suriye Devrimi” olarak adlandırılan durumun başlamasından sonra da buralarda ciddi bir kadın örgütlenmesinin kurulmadığını ifade ederek, “Suriye’de iç savaş durumu yaşanmaya başladıktan sonra sivil toplum örgütleri içerisinde bir kadın heyeti gibi bir örgütlenmeler kuruldu. O da çok etkisiz bir örgütlenme ve sadece insani yardım çerçevesinde çalışıyor. Siyasi çözüm tartışmaları yaşandığında çok zorlayarak yüzde 30 oranında kadınlarında karar merkezinde yer alması durumunu kabul ettirdiklerini öğrendik. Danışmanlık meclisi gibi Dimustorya’yla çalışan bir heyet ve kendilerini genel zihniyetten kurtaramıyorlar. Halkın tarafını tutma, toplumsal bir değişim yaratma ve kadınların durumunda bir dönüşüm yaratma durumları yok. Bu nedenle Suriye içinde önemli bir kadın öncülüğü çıkmıyor, kadınlara öncülük yapılamıyor” dedi.

‘8 MART’A DA BU AĞIR DURUMLA GİRİYORLAR’

Bu durumun kadının yaşadığı acıların sürmesine neden olduğunu belirten Ehmed, şunları söyledi: “Tabi böyle olunca kadını bilinçlendirme, eğitme, örgütlenme, savunmalı kılma, her koşulda kendini koruyabilecek, haklarına ve ülkesine sahip çıkabilecek bir iradeye ulaştırma noktasında kadının durumunda bir gelişme yaratamadılar. Oysa ki Suriyeli kadının yaşadığı durumu değiştirebilecek, tek şey kadını böyle bir irade haline getirmekti. Böyle bir amaçla hareket eden bir kadın örgütlenmeleri olmadığı, kadını iradeleştiremedikleri için bugün Kuzey Suriye dışındaki Suriye’nin iç bölgelerinde yaşayan kadınlar halen çok ağır bir durumu yaşıyorlar. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü de aynı ağır acılarla karşılıyorlar.”

‘KUZEY SURİYE KADIN DEVRİM ALANI OLDU’

Kürt kadınları öncülüğünde örgütlenerek yaşam, siyaset, savunma vb. birçok alanda kendini bir örgütlenme düzeyi ve ifadeye kavuşturan Kuzey Suriye kadınlarının durumunun daha farklı olduğunu kaydeden Ehmed, “Suriye’de gerçek devrim Kuzey Suriye alanında kadınların öncülüğünde gelişti. Suriyeli kadınların tarihinde ilk defa kadın bu düzeyde bir bilinç, irade, örgütlenme, karar sahibi olma düzeyine ulaşıyor. Aslında sadece bölge kadınlarını değil, dünya kadınlarını, hatta dünya sistemini etkileyecek bir düzeye geliyor. Örgütlenme boyutunda siyasi, kültürel, yaşamsal her alanda kadınların Kuzey Suriye’de kazandığı bilinç ve düzey tüm dünyayı etkiliyor. Yaşanan gelişme de en fazla Kürt kadınlarının etkisi oldu” diye konuştu.

‘ARAP KADINLARINDAKİ GELİŞİM DÜZEYİ ÇARPICI’

Ehmed, Kürt kadınlarının Rojava ve Kuzey Suriye’de yürüttükleri mücadelenin Kuzey Suriye’nin diğer halklarından kadınları da etkilediğine dikkat çekerek devamla şöyle konuştu: “Süryani kadınları da artık kendilerini örgütleme, savunma, yine özgün örgütlülüklerini kurma noktasında mücadelelerini büyüttüler. Özellikle DAİŞ’ten özgürleştirilen alanlarda Arap kadınlarında büyük etkilenme ve gelişmeler yaşanıyor. Bu alanlarda birçok akademi açıldı ve sayısal olarak çok yüksek oranda kadınlar büyük bir ilgiyle gelip bu akademi eğitimlerine katılıyorlar. Bu bölgelerde kadınlarda çok güçlü bir potansiyel var. Mesela bugün Minbic Kadın Meclisi ilan edildi. İlk defa Arap kadınları bu şekilde kendilerini örgütlüyorlar. Yine Minbic’te kadınlar Minbic Askeri Meclisi içinde kendilerini özgün olarak da örgütlüyorlar. Birkaç devredir akademik eğitimler yapılıyor. Yine Rakka’dan birçok kadının katılımı var. Şunu söyleyebiliriz ki Arap kadınları da Kürt kadınlarının büyük bir mücadele ve inançla açtıkları örgütlenme, mücadele ve özgürleşme yolunda ilerliyorlar. Bu da büyük bir umut veriyor. Minbic ve DAİŞ’ten özgürleştirilen diğer alanlarda kadınlarda yaşanan gelişme düzeyi Suriye Kadın devriminin bir başlangıcı oluyor.”

‘SURİYE KADIN KONGRESİ GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ’

Kuzey Suriye’de yaşanan gelişme düzeyinin özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren on binlerce kadının yarattığı miras üzerinden yaşandığını belirten Ehmed, “Onların takipçileriyiz. Mücadelelerini tüm Suriye kadınlarına ulaştırıp başarıyla taçlandıracağız. MSD olarak bu konuda projelerimiz var. Kadın merkezleri, büroları ve meclis yoluyla kadınlar için projeler oluşturuyoruz. Suriye Kadın Kongresi’ni gerçekleştirmek gibi bir planlamamız var. Bunun örgütlenme noktasında daha etkili olabilmesi için çalışmalar yürütüyoruz ve bir planlamamız var.

Başta örgütlenmeye en fazla ihtiyacı olan bölgeler olmak üzere her şehirde kadın büroları açma ve kadınları çalışma ve mücadeleye katma konusunda çalışmalarımızı hızlandırmış durumdayız.

‘ÖZGÜR YAŞAM İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM’

Kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutlayan Ehmed, “8 Mart bir direniş ve hak elde etme açısından uluslararası sembolik bir gün. Tek bir günün değil her günün kadınlar için bayram olması için hem toplum ve kadınlar üzerinde egemenliğini sürdüren erkek egemen zihniyete hem de devlet, vs. gibi sürdürülen egemen, baskı düzenine karşı birlik ve dayanışma içinde mücadelemizi sürdürmeliyiz. Bu nedenle tüm Suriyeli ve Ortadoğulu kadınları eşit ve özgür bir yaşam için birlikte ortak bir mücadeleye davet ediyoruz” dedi.