Referandum arifesinde olan Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere, hükümetinden ordusuna, havuz medyasının yazar çizerine kadar herkes ‘terör’ kavramını kullanarak politika yapmaya çalışıyor. Ne terördür, kim teröristtir; bu kamu vicdanında tartışma konusudur. Terörden, teröristten bahsedenlerin ‘dinime küfreden Müslüman olsa’ misali durumları da apaçık ortadadır.

Bir halkın önderini esir almak ve yılları aşan insanlık dışı tecrit koşullarında tutmak terör değil mi! Kürt halkının iradesini teslim almaya çalışan, bunun için çoluk çocuk demeden katleden, on iki yaşındaki Uğur Kaymaz’a on üç mermiyi reva gören, Ceylan’ı bir top mermisiyle paramparça eden, Cemile’yi buzdolabında bıraktıran, Taybet Ana'yı Miray Bebek'i katleden, analarımızı coplayıp yerde sürükleyen, gençlerimize her gün kendi memurlarıyla tecavüz eden, her gün can alan kim! Türkiyeli demokratları, aydınları, akademisyenleri, Kürt halkının yüzlerce siyasetçisini, aydını, yurttaşı keyfi, düzmece iddialarla gözaltına alan, tutuklayan ve böylece Türkiyeli halkları, Kürt halkını terbiye edeceğini sananlar kim! Cizre’yi, Sur’u, Gever’i, Şırnak’ı, Nusaybin'i, Hezak’ı en son Xarabê Bava’yı yakıp yıkan, evleri basıp zulmeden, halkı yerinden yurdundan eden kim! Faili belli olaylarla en ufak bir düşünceye, demokratik eyleme tahammül edemeyip yüzlerce insanı tutuklayan, katleden kim! Daha dün Roboski’de  E. Recep’in verdiği yetkiyle otuz dört Kürt gencini katleden terörist değil mi! DAİŞ’i besleyen, sınırını açan, adam kazandıran, DAİŞ’le kol kola olan kim! İçişleri Bakanı değil, içerideki en büyük iblisliğe soyunan Soylu’nun emriyle Xerabê Bava’da, Talatê'de yaptıkları kimin terörist olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Kürt kanıyla beslenen, iktidarını sürdüren Erdoğan, Kuzey’de, Güney’de, Rojava’da terör saldırılarını sürdürmektedir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 1993’ten bu yana onurlu ve ilkeli barış çabalarını görmezden gelen, Dolmabahçe’de masaya tekmeyi vuran AKP hükümeti, yaz kış demeden terörü aratmayacak kanlı operasyonlarını Kürdün yaşadığı her yerde sürdürmekte, her gün can almaya devam edeceklerini açıklamaktadır. Xarabê Bava’da, Talatê’de Bitlis’te, Amed’de Kürt halkını, gerillasını kış ortasında katletme yetkisini veren, Kürdistan’da terör eylemlerini sürdüren E. Recep, hiç utanmadan sıkılmadan, pişkince referandumda Kürt halkından oy istemektedir. Kendi ülkesinde zulmeden, katleden, halkın iradesini hiçe sayan bir Cumhurbaşkanı’na kim inanır, kim referandumda oyunu verir... Türkiye halklarının, Kürdistan halkının vicdanında tüm bunlar terör olaylarıdır. Bu yetkiyi veren ve uygulayanlar da en büyük teröristtir!

20 Temmuz faşist E. Recep darbesinin terör eylemleri tavan yapmıştır. Kendine Müslüman olan E. Recep’in takkesi düşmüş, keli görünmüştür. E. Recep kamuoyunda her konuştuğunda Kürt halkı, Türkiyeli demokratlar ‘ATMA RECEP ATMA’ der gibidir. 20 Temmuz darbesini kendi diktatörlüğünü sağlamlaştırmak için kullanan E. Recep’in terör eylemleri vitesi bozulmuş araba gibi kontrolden çıkmıştır. Kontrolünü kaybeden eli kanlı, DAİŞ’in babası E. Recep, tek parti, tek diktatör olmak için 16 Şubat’ı iple çekmekte, şimdiden hayal kurmaktadır. 17 Şubat sabahı E. Recep uyandığında referandumu kaybettiğini gördüğünde ilk kullanacağı söz ‘HAYIR OLAMAZ!’ olacak; E. Recep’in ve onun biricik partisi hazin bir sonla tarihin çöp sepetine atılacaktır. 

Yol yakınken AKP’ye geçmişte oy veren başta Kürtler, Müslümanlar, ülkesini seven tüm Türkiyeli halklar referandumda HAYIR demelidir. Niçin mi? Çünkü gerçek Müslüman asla ve asla insana, bir halka zulmetmez, yalan söylemez; kardeş dediğine terör yöntemleriyle işkence etmez, dilini yasaklamaz, iradesini kırmaz, kardeşinin evladına bomba yağdırmaz; analara 'üç değil beş çocuk doğurun' deyip çocuklarını her gün işkence edip cezaevlerine koymaz; Roboski’de, Cizre’de, Sur’da, Rojava’da katletmez; DAİŞ’le kol kola gezmez; uçağıyla, topuyla intikam alırcasına hiçbir canlı bırakmamak için toprakları bombalamaz; bir tarihi yok etmek için barajlar, HES’ler yapmaz; açlıkla kimseyi terbiye etmeye kalkmaz; gençleri fuhuş, uyuşturucuya alıştırmaz; hele hele evladını savaşta kaybeden anaların beddualarını hiç almaz. Hoşgörü, barış, sevginin adı olan İslamiyet’i kendi çıkarları için siyasallaştırarak, kirli emelleri için kullanmaz. Bu liste uzayıp gider. AKP terörüne 'artık yeter' demek için referandumda en anlamlı tokadı HAYIR diyerek geçmişte AKP’ye oy verenler vurmalıdır.

Sözün özü, asıl terörü üreten E. Recep'tir, AKP-MHP’li ikilisidir. 20 Temmuz faşist AKP-MHP darbesiyle terörünün başta Kürdistan’da, Türkiye’de daha fazla gelişmesi için aktif rol oynayanlar gerçek teröristlerdir. Kürt halkı ve demokratik çevreler, yürüttükleri mücadeleyle gerçek terörü ve teröristi kamuoyunun vicdanında her zaman, her yerde deşifre edecek ve referandumda HAYIR oyunu kullanarak gereken cevabı verecektir.