Bremen’deki kadın cinayeti kınandı: Örgütlenerek cevap vereceğiz

Bremen'de bir kadının eşi tarafından katledilmesi kınanarak, erkek egemen zihniyete karşı mesajlar verildi.

Almanya’nın Bremen kentinde hamile bir kadının eşi tarafından vahşice katledilmesine ilişkin YJK-E ve Bremen’deki Kürt kurumları yazılı açıklamalarda bulundu.

YJK-E adına yapılan açıklamada, tüm kadın cinayetlerinin siyasi olduğu belirtildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Paris’te üç devrimci kadının katledilişinin dördüncü yıl dönümünü geride bıraktığımız bugünlerde yeni kadın katliamları haberleri ile karşı karşıya kalıyoruz. 2016’yı kadın katliamlarının dünyanın her yerinde yaygınlaştığı karanlık bir yıl olarak tamamlarken, aynı karanlık zihniyetin yeni yılın ilk ayında da kadınları katlettiğine şahitlik ve tanıklık ediyoruz.

Bremen’de yaşayan 40 yaşındaki Kürdistanlı 9 aylık hamile bir kadın kocası tarafından vahşi bir şekilde katledildi. Kadın cinayetlerinin korkunç boyutunu en derinden hissettiren bu cinayet karşısında başta kadınlar olmak üzere tüm Kürdistanlı toplumun bu gericilik karşısında en sert tavrını göstermesi gerekmektedir.

Tüm kadın cinayetleri siyasi karakterlidir ve ataerkil sistemin yarattığı kadın düşmanlığının somut sonuçlarıdır. Başta Ortadoğu’da süren ve yansımasını tüm dünyada farklı biçimlerde hissettiren gerici savaşlar olmak üzere, dünyanın her yerinde eril zihniyetin marifeti olan yıkımdan en fazla kadınlar ve çocuklar etkilenmektedir. Savaş ve göçün ortaya çıkardığı ekonomik, sosyal , siyasal ve psikolojik krizler insanlığı her geçen gün biraz daha derin bir şiddet sarmalının içine çekmektedir.

Kapitalist sistemin kadına biçtiği ikinci cins konumu söz konusu krizlerle de karşı karşıya kalınca geriye hayatları sönmüş kadınlardan başka bir şey bırakmamaktadır.

Fakat biz başta direnen Kürt kadınları olmak üzere bu sistemin kadın katliamcı yüzüne asla boyun eğmeyeceğiz. Kadına karşı sürdürülen sistematik katliama ve içimizdeki gericiliğe karşı sistematik mücadelemizi ve örgütlü direnişimizi yükselteceğiz. Kadına yönelik şiddeti, kadın üzerinde hakimiyeti  ve tasarrufu meşru gören bir anlayışın özgürlük arayışındaki yeni Kürt toplumu içerisinde yeri yoktur."

'AMANSIZ MÜCADELE YÜRÜTELİM'

Kadını özgür olmayan toplumun özgür olamayacağı gerçeğinden hareketle, kadını öldüren ve kendine köle kılan toplumun köle kalmaya mahkum olacağı tespiti akıllardan çıkmamalıdır. Kürt özgürlük hareketi ve Kürt kadın hareketi köleliği geriye dönüşü olmayacak biçimde tarihin tozlu raflarına gömmüştür. Bu açıdan başta kadınlar olmak üzere tüm Kürdistanlıların ataerkil sistemin  gericiliğini dayatan kadını yok sayan zihniyete karşı amansız bir mücadele yürütmesi gerekmektedir.
Kadın katliamlarına karşı sesimizi yükseltelim, örgütsüz kadın bırakmayalım. Örgütlülüğümüz gericiliğe karşı en büyük cevap olacaktır.”

'MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEĞİZ!'

Bremen Sêvê Kadın Meclisi ve Bremen Nav-Dem Meclisleri adına ortak yapılan açıklamada da şunlar ifade edildi:

"Biz Bremen’de yaşayan örgütlü Kurdistanlılar olarak kadına yönelik şiddeti kayıtsız ve koşulsuz reddediyor, toplumumuzda gericiliği dayatan her türlü anlayışa karşı mücadeleyi temel özgürlük anlayışımız olarak esas alıyor ve çevremizde hiçbir şekilde kadına yönelik şiddete müsamaha göstermeyeceğimizi belirtmek istiyoruz.

Bizler kadın özgürlüğünü mücadelesinin temel eksenine koyan bir hareketin savunucuları olarak genellikle 'erkek akrabalar' tarafından gerçekleştirilen kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini toplumumuzun bir realitesi olarak kabul etmiyor ve reddediyoruz. Kadın üzerinde hakimiyet iddia edip onun üzerinde her türlü tahakkümü reva gören bir anlayış bizim her zaman karşısında duracağımız, mücadele edeceğimiz bir anlayış olacaktır. Bu pervasızlığa ve cürete karşı mücadele etmekten  vazgeçmeyeceğiz.

Biz Bremen’de yaşayan Kurdistanlılar, özgürlük mücadelesi ve onurlu direnişi dünyanın dört bir yanında hayranlıkla izlenen Kürt kadınlarının açtığı yolun takipçileri olarak, başta kadınlar olmak üzere tüm Kürdistanlıları içimizdeki gericiliğe karşı mücadeleye, kadın katliamlarına karşı sesini yükseltmeye çağırıyoruz."