Eyüboğlu: Kadınlar el ele vererek bu karanlığı yırtacak!

Feminist Avukat Eyüboğlu, 25 Kasım'ı dayanışma ve direnişle karşılayacaklarını belirterek, "Kadınlar olarak ele ele verip, bu karanlığı yırtacağız” dedi. Eyüboğlu, tüm kadınları 25 Kasım vesilesiyle alanlara ve yine Taksim'deki yürüyüşe çağırdı.

Kadın mücadelesinde yıllardır verdiği emekle bilinen Feminist Avukat Meriç Eyüboğlu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle ANF'ye değerlendirme yaptı.
Dominik Cumhuriyeti'nde, Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele ederken 25 Kasım 1960 tarihinde devlet tarafından katledilen Mirabel kardeşleri anan Eyüboğlu, “25 Kasım köken itibarıyla devlet şiddetini merkeze alan bir gündür. Mirabel kız kardeşlerin, askerler tarafından tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledildikleri gündür” dedi. Türkiye topraklarında yaşayan kadınlar olarak erkek ve devlet şiddetinin ne anlama geldiğini çok iyi bildiklerini söyleyen Eyüboğlu, kadınların bulunduğu durumu, “Bizim emeğimiz sömürülüyor, toplumsal yaşamdan zaten dışlanıyoruz, kadın cinayetleri hız kesmeden sürüyor, taciz, tecavüz ise artık sayılarla ifade edilmeyecek kadar arttı” sözleriyle özetledi. Eyüboğlu, böyle bir ülkede kadın mücadelesi yürütmenin hem şiddetle karşı karşıya kalmaya yol açtığını ve erkek, devlet şiddetine karşı söz üretmeyi gerektirdiğini belirtti.

‘AKP, CUMHURİYET TARİHİNİN EN KADIN DÜŞMANI İKTİDARI'

Özellikle AKP hükümeti döneminde kadına yönelik şiddetin yükselişe geçtiğine dikkat çeken Eyüboğlu, erkek devlet ve şiddetinin bu topraklarda her zaman bir araç olarak kullanıldığını, ancak AKP iktidarıyla birlikte bu şiddetin başka bir boyuta vardığını kaydetti. Bu anlamda Cumhuriyet tarihinin en kadın düşmanı iktidarıyla karşı karşıya olunduğuna işaret eden Eyüboğlu, iktidarın icraatlarının diğer alanlarda olduğu gibi kadın alanında da çok cüretkar olduğunu ifade etti. Hükümetin kadını bir kimlik, bir kişilik olarak algılamayan ve sadece bir aile unsuru olarak gören politikalarının kadının toplumsal ve aile içindeki konumunu daha da zayıflattığını belirten Eyüboğlu, “Evet, şiddet vardı, emeğimiz de sömürülüyordu ancak son 15 yıla yayılan bu politikalarla beraber biz bu şiddeti artık çok daha açık ve yalın yaşıyoruz. Neden mi? Çünkü ülkeyi yönetenler kadının ve erkeğin eşit olmadığını söylüyor” diye konuştu. 

‘CUMHURBAŞKANI'NIN HER SÖZÜ ŞİDDET VE TECAVÜZ OLARAK GERİ DÖNÜYOR!'

AKP iktidarının kadına yönelik şiddeti sadece söylem düzeyinde değil, aynı zamanda izlediği tüm politikalarla meşrulaştırdığını vurgulayan Eyüboğlu, bu politikaların birkaçını şöyle örneklendirdi: 
“Kürtajın cinayet olduğunu söyledikten sonra, kürtajı resmen yasaklamasalar da filli olarak doktorları kürtaj yapmamaya sevk edecek önlemler aldılar. Bunu kısmi yasaklamalarla yaptılar. Nasıl mı? Döner sermaye ödemelerinde kürtaja para vermeyerek ve cazip hale getirmeyerek yaptılar. Sırf bu yüzden İstanbul’da bugün kamu hastanelerinde kürtaj yaptıracak hastane bulamıyorsunuz ve merdiven altına zorlanıyorsunuz . AKP bunu sadece doktorlar veya hastaneler üzerinden yapmıyor tabii ki, çocuk başına para ödeyerek ve doğumu teşvik ederek de yapıyor. 
Bunların yanı sıra çeyiz parası ödeyerek evliliği de teşvik ediyor. 'Kadınlar ne kadar erken yaşta evlenirse, o kadar makbuldür' açıklamalarıyla hem çeyiz, hem çocuk parası ödüyorlar, hem de 3 çocuk, 5 çocuk yapın diyorlar. Bu anlamda, dindar nesiller yetiştirilmesi üzerinden her şeyi aileye kilitleyen bir iktidar algısı söz konusu. 
Mesela, hükümet boşanmalara karşı tedbir alıp, çift terapilerinin yapılacağı merkezler açarken, şiddete maruz kalan kadınların sığınabilecekleri merkezler açmıyor. Bu kadınların hayatına geri başlaması için hukuki, psikolojik destek ve iş alanı imkanları yaratmıyor örneğin. Yani kısacası Cumhurbaşkanı veya Başbakan'ın söylediği her söz aşağıda kadınlara şiddet, tecavüz, taciz olarak geri dönüyor. Kadınların giydiği şorttan tutun, attığı kahkahaya kadar erkeklerin şiddet uygulamalarını cesaretlendiriyor.”

‘ELLERİMİZ YAKANIZDA!'

Çocuğa cinsel istismarı ve çocuk yaşta zorla evliliği meşrulaştıran yasayı da değerlendiren Eyüboğlu, kadına yönelik ayrımcılığı önleyen İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke olmakla övünen hükümetin, bu sözleşmenin 37. maddesinde çocuk yaşta evliliğin suç olarak ele alınmasını görmezden geldiğini söyledi. “Çocuk yaşta evliliği suç sayan düzenlemeler yapmak yerine, cinsel istismarı 15 yaşından 12 yaşına çekip, bunu şikayete bağlı olmaktan çıkartmaya çalıştılar” diye hatırlatan Eyüboğlu, 103. madde konusunda yapılan değişikliğin yeterli olmadığını vurguladı. Eyüboğlu, “Söylediğim gibi, çocuk yaşta evliliğin kesinlikle suç olarak düzenlenmesi gerekiyor. Biz kadınları göz ardı ederek hiçbir düzenleme yapamazlar. Ellerimiz yakalarında ve her türlü değişikliği takip ediyoruz ve edeceğiz” diye konuştu. 

'CİNSEL İSTİSMARA KARŞI VERİLEN MÜCADELE ÖNEMLİYDİ'

Kapatılan kadın derneklerine de değinen Eyüboğlu, kadın eylemlerinde sıkça atılan, “Biz kapı değiliz, masa değiliz, kilit değiliz, mühür değiliz” sloganını hatırlatarak, vurulacak hiçbir mührün kadın çalışmalarını ve mücadelesini engelleyemeyeceğini kaydetti. 15 Temmuz’dan bu yana muhalif seslerin sürekli bastırıldığı bir dönemden geçildiğini dile getiren Eyüboğlu, bu kadar büyük bir tahammülsüzlüğün hakim olduğu ve her türlü muhalefetin şiddetle bastırıldığı koşullarda, kadınların cinsel istismar yasasına karşı verdiği mücadelenin önemine dikkati çekti. Bu mücadelenin verdiği güçle 25 Kasım’ı karşıladıklarını vurgulayan Eyüboğlu, bu skandal önerge ile aslında AKP’nin istemeyerek kadınları bir araya getirip, güçlerinin farkına varmalarını sağladığını söyledi. 

KADINLARI TAKSİM'E ÇAĞIRDI

Kadınların her baskının üstesinden gelebileceğinin altını çizen Eyüboğlu, “Biz kadınlar olarak sokağa çıkmanın yarattığı güvenle, coşkuyla, örgütlülüğün verdiği güç, dayanışma ve kararlılıkla 25 Kasım akşamı alanlarda olacağız. Bu hem 15 Temmuz’dan sonra yaratılan korku imparatorluğunu yırtmak açısından, hem de tekrar bir araya gelmemiz açısından bir başlangıç olacak" dedi.
Tüm kadınları bu akşam saat 19.00’da Taksim’de yapılacak yürüyüşe davet eden Feminist Avukat Meriç Eyüboğlu, “Biz kadınlar el ele verip , bu karanlığı parça parça yırtacağız ve faşizme inat daima yaşasın hayat diye haykıracağız” ifadesini kullandı.