GÖRÜNTÜLÜ

‘Kadının el emeğinden yeni bir hayat’

Kendi el işi ve emeğiyle hayatta kalabilmek için örgü ve takıların satıldığı küçük bir dükkân açan Türkan Aktop, kadınların isteyip de yapamayacağı bir şeyin olmadığını söylüyor.

İğne oyası, yün yelekler, eldivenler, bereler, camdan kolyeler, rengârenk bileklikler, yazma oyaları, tablolar, hepsi bir kadının el emeğinden..

Amed’in Bağlar ilçesinde yaşayan Türkan Aktop, kendi el işi emekleriyle açtığı ‘Pepuk Takı Tasarım’ adı ile küçük bir dükkânı var. Her sabah büyük bir umutla iş yerine gidiyor ve kadınların her yaşta hayatta kalabilmek ve hiç kimseye özellikle devletin dayattığı erkek zihniyetine karşı ayakta durabilmek için büyük mücadele veriyor.

Türkan Aktop, 48 yaşında ve 4 çocuk annesi. Hiç okula gidemeyen Aktop’un babası onu ne okumasına ne de çalışmasına izin vermemiş. Bütün bunlara rağmen sadece bir mesleği olmasını istediği için küçük yaşta babasından gizli dikiş nakış kursuna gitmiş. En azından kendi elleriyle bir şeyler yapması gerektiğine inanan Aktop, kadınların ne kadar güçlü ve mücadeleci olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kendi elleriyle yaptığı yelek, atkı, eldiven, kolye, bilekler ve daha nicelerini 5 aydır açtığı küçük ve şirin dükkânında satıyor.

Çalışması gerekiyor çünkü bir ailesi ve bakması gerektiği çocukları var. Kendini bildiği bileli küçük işlerde çalışan Aktop, bu sefer kadının el emeğini sergileyen bir iş yapıyor. Hem geçmişten bu yana değerli yün işlerini hem de yöresel takıları yapan Aktop, kadınların ona olan ilgisinden de oldukça güç alıyor. Bazen kendi komşuları bile kendilerinin yapabildiği el işlerini de kendi dükkânında satıyor ve tüm kadınların emeğini ön plana çıkartıyor.

‘KADINLAR İSTERSE HERŞEY YAPABİLİR’

“El emeği ile bir şeyler yapmak beni iyileştiriyor ve kendimi buluyorum” diyen Aktop, böylesine bir dükkân açmasının sebeplerini şöyle anlatıyor. “Sadece el işi ile yapılan ürünlerin satıldığı bir yer açmamın en büyük sebeplerinden biride artık herkes hazır ve devletin dayattığı ürünleri kullanıyor. Büyük AVM’lerde 10 TL maliyesi olan bir ürüne bizler gidip en az 50 TL veriyoruz. Neden bunu yapıyoruz ki? Kendimiz bunu biraz uğraş ile yapabiliriz, yeter ki inanalım. Özellikle kadınların isteyip de yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Ve bizler bu uğraşlarla bir yandan da kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyoruz. Ben bu dükkânı açmaya karar verdiğim zaman kendi evimden yıllarca işlediğim el işlerini getirdim ve dükkânımı doldurdum. Her geçen günde kendi yaptığım ve diğer kadınların getirdiği ürünlerle dükkânım doluyor.”

‘KADIN ÜRETKENDİR’

Her kadın kendisinin dükkânına gidince huzur buldukları söylediklerini belirten Aktop, kendi evleri gibi gördükleri hatta yer yer gelen kadınlarla çay içip uzun sohbetler ettiklerini anlattı. Kadınlar tarafından yaptığı ürünlerin çok beğenildiğini söyleyen Aktop, bunun kendisini oldukça mutlu edip enerji aldığını ifade etti. Aktop, “Kadınlar kendi yaptığı el işlerini getiriyorlar hem bana yardımcı oluyorlar hem de onlarında yapabileceğini gösteriyorum. Destekleri oldukça büyükken aynı zamanda kadınların birbirine olan bağlılığı da burada ortaya çıkıyor. Kendi kızım dâhil burada bana yardımcı oluyor ve ona da el işlerini öğretiyorum. Ben bir şeyler yapmak istedikten sonra benim en büyük destekçim çocuklarım oldu. Her zaman arkamda durdular ve bir şeyler yapmama yardımcı oldular. Kadınlardan ve çocuklarımdan güç alıyorum” diye kaydetti.

‘KADINLAR EL ELE VERİP, ERKEK ZİHNİYETİNİ DEĞİŞTİREBİLİR’

Aktop, kadınlarının evde oturup ev işleriyle tek başına uğraşacaklarına, kendilerine günde 2 saat ayırıp el emeklerini kullanması gerektiğinin altını çizerek, zamanı bahane etmemesi gerektiklerini ve kendilerine zaman yaratabilmeleri gerektiğini vurguladı. Aktop, tüm kadınlara şu mesajını verdi. “Ben gerçekten çok severek yapıyorum işimi ve üretmeyi çok seviyorum. Kadınların hiçbir şey yapamayacağını söyleyen bu zihniyete karşı kadınların mücadele etmesi geriyor. El ele verirsek biz kadınlar bu zihniyeti bile değiştirebiliriz. Bütün kadınlar ellerinden gelen ne varsa tek başlarına ayaklarının üzerinde durabilmek için bir şeyler yapmalıdır. Ne buna çocuk engel ne de bir erkek engel. Biz kadınız ve yapabiliriz.”