Yoğun "güvenlik" önlemlerinin alındığı mitingde, yollar polis tarafından kapatıldığı için bazı kadın grupları miting alanına giremedi. Ellerinde tüm dillerde ‘Hayır’ dövizlerle alana akın eden kadınlar, Bakırköy Özgürlük Meydanı'nı mor rengine bürüdü.  Hukuksuz bir şekilde tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP kadın milletvekilleri, belediye eş başkanları, Paris’te katledilen üç Kürt devrimci kadının fotoğraflarını taşıyan kadınlar hep bir ağızdan, “Jin jiyan azadî”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganlarını attı Kürtçe ve Türkçe besteledikleri “Hayır” şarkılarını seslendirdi. Miting, kadınlar özgürlük savaşında yaşamını yitiren kadınlar için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. 

‘DİRENİŞİ KADINLARDAN ÖĞRENDİM'

Mitingde ilk sözü alan Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraç edilen Betül Celep, Kadıköy’de haftalardır yaptığı direnişten bahsederek, “Direnişlerin kazanacağını bildiğimiz için buradayız. Ben direnişi emekçi kadınlardan öğrendim. Ben kadınlardan öğrendiklerimi Kalkedon Meydanı’nda anlatıyorum. Kadınlar oldukça direnecek. Kadınlar biz kazanacağız, susmayacağız, itaat etmeyeceğiz” dedi. 

‘BİZİ EVE KAPATMAYA ÇALIŞANLARA KARŞI SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ'

Kadınlar Birlikte Güçlüdür Platformu adına söz alan Selin Tok, erkek şiddetinin her türlüsüne karşı olduklarını vurguladı. Tok, “Erkek şiddetini her türlüsüne karşı, çocuk doğurup doğurmama hakkımıza karşı, yoksullaştırmalarına karşı, savaşlara karşı, desteklenen silahlı örgütlere, ırkçılara karşı, bizi şiddet politikalara karşı, bizi evlere kapatmaya çalışanlara karşı bizler kadınların sesini yükselteceğiz” diye konuştu. 

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağı ve Cumhuriyet Gazetesi Stajyeri Ayşegül Başer’in gönderdiği mektupların okuduğu mitingde 8 Mart Kadın Platformu’nun açıklaması Türkçe ve Kürtçe okudu. Türkçe metni okuyan Şenay Kumuz, tüm baskılara, saldırılara rağmen kadınların hakları için bir kez daha alanlardan olduklarını vurguladı.  Hükümetin 15 Temmuz Asker Darbesini fırsata çevirdiğini hatırlatan Kumuz, “Demokrasi kisvesi altında faşizmin inşa edildiğini görüyoruz. Meşrulaştırılan olağanüstü hal; evde, sokakta, ailede, devlette sırtımıza bir yük olarak binmeye devam ediyor. 12 Eylül’ü aşan, OHAL’li savaşlı, bombalı ve krizli bir ortamda ‘tüm yetkiyi bana verin diyen tek adama ‘15 yıl yeter, bin kere hayır’ diyoruz. Biz kadınlar; kadın dayanışmasından aldığımız güçle bize dayatılmak istenen, köle düzeninize karşı çıkıyor, isyan ediyor ve kendi emeğimizle kurduğumuz yaşamı kimseye teslim etmeyeceğimizi haykırıyoruz” diye konuştu.

‘HAKLARIMIZI ELİMİZDEN ALMAYA ÇALIŞTILAR'

“Dişimizle tırnağımızla kazandığımız eşit temsiliyet hakkımızı elimizden almak istediler, parlamentonun kadın aklına saldırdılar” diyerek sözlerini sürdüren Kumuz, “Fırsat bu fırsat diyerek çocuk istismarının, tecavüzün önünü açacak yasaları meclise getirdiler. Çocuklarımızı kaçak güvencesiz cemaatlere, okullara ve yurtlara mahkum ettiler, Aladağ da çıkan yangında kız çocuklarımızı yitirdik. Tank ve toplarla girdikleri Cizre ve Sur’da onlarca kadını öldürdüler, bedenlerini teşhir ettiler, cinsiyetçi yazılarla kadınlara hakaret ettiler. Cemile’nin cenazesi günlerce dondurucuda, 70 yaşındaki Taybet Ana’nın kurşunlanmış cenazesini günlerce sokakta, İŞİD canavarlarına karşı savaşırken şehit düşen Eylem Ataş’ın cenazesini 101 gün boyunca sınırda beklettiler” diye kaydetti.

‘BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN!’

Tüm baskılara karşı barış için seslerini çoğalttıklarını ifade eden Kumuz, şöyle devam etti: “Bir gecede çıkan KHK’lara karşı, meydanlarda işimiz, emeğimiz için direnişe geçtik. Fıtrat, şeriat diyenler; tekmeciler, kadın düşmanları, tecavüzcüler, savaş çığırtkanları. Hepsine karşı durduk, kimilerini durdurduk, kimilerine karşı direnme-dayanma gücümüzle yeni yollar, yeni mücadele olanakları bulduk. Kahkahalarımızı çalmak isteyenlere inat, cümle zulmün karşısında gülümseyerek bu gidişatı durduracağız. Bizler; toplumsal yaşamın ve hayatın tüm alanlarında, evde, sokakta, okulda, işte bizleri yok saymaya çalışan erkek egemen düzene karşı direnmeye devam edeceğiz. Yaşam, eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış için isyan ve dayanışma ile hayatı hep birlikte örgütleyeceğiz. Şimdiye kadar hakkımız olanları, özgürlüğümüzü nasıl direnerek kazandıysak, yine kazanacağız” dedi.Başka bir dünyanın, başka bir yaşamın mümkün olduğunu vurgulayan Kumuz,  “HAYIR’larımızla bu dünyayı büyütmeye çağırıyoruz."

‘BUGÜNÜMÜZÜ DE YARINIMIZI DA TEK ADAMA TESLİM ETMEYECEĞİZ!’

Açıklamanın ardından HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir, “Merhaba, özgür kadınlar. Bütün kadınların 8 Mart’ını kutuluyorum” diyerek sözlerine başladı. Bugün alanda olması gereken HDP Eş Başkanları ve vekillerin rehin tutulduğunu hatırlatan Taşdemir, tüm tutsak kadınlara buradan selam gönderdi. “Bizler büyük mücadelelerle buralara geldik” diyen Taşdemir, “Fabrikalarda yakılarak, sokaklardan buralara geldik. Bu direnişimiz karşısında bize, ‘Bütün kazanımlarınızdan vazgeçin’ diyorlar. Peki ne için? Tek bir adam için. diyoruz ki; biz bugünümüzü de yarınımızı da tek bir adama teslim etmeyeceğiz. Biz 14 yıl içinde hayatı kadınlara nasıl zindan ettiklerini çok iyi biliyoruz” dedi. Kadınlar olarak bu zihniyete geçit vermeyeceklerini altını çizen Taşdemir, “İlk olarak kadınların kurumlarına kayyum atadılar. Kadından şoför olmaz, olsa olsa temizlik işçisi olur’ dediler. Biz de diyoruz ki, kadınlar iyi temizler evet ve temizleyeceğiz şey sizin zihniyetiniz olacaktır” şeklinde konuştu. Şengal’de KDP güçlerinin kuşatmasına da değinen Taşdemir, “2 bin kadın İŞID esiriyse hiçbirimiz özgür değilizdir. Buradan bir kez daha eş başkanlık sizin tekçi zihniyetinizin önünde engeldir. Vazgeçmeyecek, direneceğiz. Faşizme geçit vermemek için sandıklara gidip her dilde, ‘Na, Hayır’ diyeceğiz” dedi.  

‘HAYIR DEMEK BİR BAŞLANGIÇ’

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da, “kadınların gücünden korkuyorlar. Biz kazanımlarımızı zorluklarla kazandık. Hiçbir hakkımızı vermeyeceğiz. Hep birlikte 16 Nisan’da her dilde ‘Hayır’ diyeceğiz. Bu topraklarda yaşayan bütün haklar olarak hayır diyeceğiz. Hayır demek bir başlangıçtır. Artık bir kez hayır dedikten sonra hayatımız boyunca Hayır demekten vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz. Bütün kadınların 8 Mart’ını kutluyoruz. 8 Mart günü Taksim’de de buluşarak ses vereceğiz” dedi.

 ‘KADIN DÜŞMANLIĞINA İZİN VERMEYECEĞİZ!’

“Kadın cinayetlerini durduracağız” sloganları eşliğinde sahneye çıkan Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu Sözcüsü Gülsüm Kav, daha da güzel günlerimiz olacağını ifade ederek, “Bizim bu alandaki bütün özgürlüğünü isteyen kadınların kararlılığından eminim. Biz bu kadar değiliz dünyanın bütün kadınlarıyla beraber birlikte mücadele ediyoruz. Sesimizi her gün kan dondurucu bir biçimde öldürerek kesmek istediler. Kadın düşmanlarının yükselmesine bizler izin vermedik ve vermeyeceğiz” dedi.  

BARZANİ'YE TEPKİ

Bir Barış Annesi ise “Ben Barzani’ye seslenmek istiyorum ilk olarak. Kürtlerin kanını Kürtlerin dökmemesi gerekiyor. Bize ‘Neden hayır diyorsunuz?’ diye soruyorlar ya biz de Sur’u yaktığı için, Cizre’yi yaktıkları için, Kürdistan’ı yıktıkları için Hayır diyoruz” şeklinde konuştu

Konuşmaların ardından kadınlar, Sarya Müzik Topluluğu, Nar Kadın Dayanışması ve Rojda’nın seslendirdiği Kürtçe ve Türkçe müzikler eşliğinde halay çekti.