Karasu: Sara arkadaşında o kendine has özelliği, duruşu, isyancı ve inatçı karakteri, o zindandaki duruşu bizlere çok şey kazandırmıştır, ben buna inanıyorum. Sara arkadaşın kadın özgürlük hareketinin isyancı duruşunu, direnişçi duruşunu temsil etmesi kadın özgürlük çizgisinin de isyancı duruşunda, direnişçi duruşunda o duruşunun örnek alınması önemlidir.

KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, 9 Ocak 2013’te Paris’te katledilen üç kadın devrimciden Sakine Cansız’ı şahadetinin yıldönümünde ajansımıza anlattı.

Paris’te 9 Ocak 2013’te katledilen PKK kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez’i anan Karasu, “Sara’da olan özgürlük aşkını, özgürlük ve demokrasi mücadelemizi başarıya ulaştırana kadar sürdürerek cevap vereceğiz. Onun şahadetine en doğru cevap, onun özgürlük tutkusunu zafere götürmektir.

Hep şunu düşündüm, Sara arkadaşta ki bu isyankarlık özelliği nereden geliyor diye. Şu kanaate vardım; o Dersim’in tarihsel ve toplumsal gerçekliğinden gelmektedir. Büyük özgürlük tutkusu, büyük toplumsallıkla mümkündür. Sara arkadaş bu büyük toplumsallığıyla, Dersim toplumuna, Kürt toplumuna sevgisiyle büyük bir isyancı kişiliğe sahipti. Sara’nın kişiliği isyancı kişilikti” diyerek Sakine Cansız’ın isyancı kişiliğine vurgu yaptı.

Onlarca yıllık mücadelede on binlerce şahadet gördüklerini, tanık olduklarını söyleyen Karasu şunları dile getirdi: “Fakat bizi en fazla üzen, kıran hatta üzerimiz de travmatik etki yaratan Sara, Rojbin ve Ronahi arkadaşların şahadeti oldu. Gerçekten de Sara arkadaşın bu biçimde şehit düşmesi bizlere çok ağır geldi. Savaşta ya da başka bir biçimde şahadete ulaşabilirdi, ancak bu biçim de alçakça bir cinayete kurban gitmesi özgürlük hareketimizin tarihi açısından büyük öfke uyandırdığı bir olay oldu. Hala bunun öfkesini yaşıyoruz. Ancak onun öfkesini, Sara da olan özgürlük aşkını, özgürlük ve demokrasi mücadelemizi başarıya ulaştırana kadar sürdürerek cevap vereceğiz. Onun şahadetine en doğru cevap, onun özgürlük tutkusunu zafere götürmektir.

Sara arkadaş özgürlük tutkusu yüksek olan, yüreğinde ve beyninde özgürlük volkanları taşıyan bir yoldaşımızdı. Gerçekten de saçından tırnağına kadar isyan olan bir arkadaşımızdı. Sara arkadaşın bu düzeyde isyancı, özgürlük tutkusuna sahip olması onun toplumsallık aşkıyla bağlantılıdır. Sara yoldaş 1938 soykırımına kadar devlet tanımamış, iktidar tanımamış Dersim’in o binlerce yıldır oluşmuş toplumsallığını beyninde ve yüreğinde taşıyan arkadaştı. Dersim’in toplumsallığı yakın zamana kadar zedelenmemiş toplumsallıktı. Bu aynı zamanda özgürlük tutkusu, aşkı, insan sevgisi ve doğa sevgisi demektir. Sara arkadaş bunların hepsini en güçlü şekilde yaşayan arkadaşımızdı. Hep şunu düşündüm, Sara arkadaşta ki bu isyankarlık özelliği nereden geliyor diye. Şu kanaate vardım; o Dersim’in tarihsel ve toplumsal gerçekliğinden gelmektedir. Büyük özgürlük tutkusu, büyük toplumsallıkla mümkündür. Sara arkadaş bu büyük toplumsallığıyla, Dersim toplumuna, Kürt toplumuna sevgisiyle büyük bir isyancı kişiliğe sahipti. Sara’nın kişiliği isyancı kişilikti. Ama bu isyancı kişilik herhangi bir şeye karşı öfke, tepki değil toplumuna saygının, toplumuna sevgisinin ve bağlılığının yarattığı bir özgürlük tutkusuydu, isyan aşkıydı. Bu açıdan Sara arkadaş örnek bir kişilikti.”

Cansız’ın farklı yönleri olduğunu da belirten Karasu, “Çok duygusal bir arkadaştı. Bu da aslında Dersim kişiliğiyle, tarih boyu devlet ve iktidar görmemiş halklar, toplulukların analitik zekası değil de duygusal zekası gelişmiş topluluklardır. Buna tabi Dersim soykırımın yarattığı etkiyi de eklersek Sara arkadaşta duygusallık çok fazlaydı. İsyancı kişilik gerçekten farklı bir kişiliktir. İsyancı kişilikte duygusallıkta vardır ama daha çok isyancılığı öne çıkar. Duygusallıkla zaman zaman isyancılığıyla da yan yana yürüyen bir arkadaştı. O yüzden duygusallıkla tepkileri bazen farklı olurdu. Aşırı tepkileri de olurdu, hatta bazen tepkilerini ağlamaya kadar da götüren özelliği de vardı. Onun için çok yoğun bir duygusallığı vardı. Sara arkadaşta insanlara sevgi çok yoğundu. Sanmıyorum hiçbir arkadaşa uzun süreli bir tepki duysun. Tepkileri, öfkeleri vardı ama kısa süreliydi. Derler ya, saman alevi gibi yanar sönerdi. Onun tepkileri hiç kimseye uzun vadeli olmamıştır. Bu yönüyle ben Sara arkadaşın hem isyancı yanını çok iyi tanıdım hem de duygusal yanını. Her iki yanını da yakından tanıyan bir arkadaşı oldum” dedi.

İNSANLARDA HAYRANLIK UYANDIRIYORDU

Zindan koşullarının çok zor koşullar olduğunu belirten Karasu, Cansız’ın kişiliğini en zor koşullarda tanıdığını söyledi. En zor koşullarda o duruşun çok önemli olduğunu vurgulayan Karasu şöyle devam etti: “O zor koşullar da çok güçlü çok iradeli bir duruşu vardı. İsyancı, iradeli duruşu devrimci karakteri hiç boyun eğmeyecek karakterdi. Böyle insanlar azdır. Bazı insanlar öyledir, isyankardır, direnişçidir, iradelidir. Hiçbir baskı, zulüm onların iradesini kıramaz. Sanki Sara arkadaş doğuştan bu karaktere sahip olan bir kişilikti. Zor koşullarda o direnişçi karakteri insanlarda hayranlık uyandırıyordu. Belki de Sara arkadaşa insanların en fazla hayranlık duydukları zaman, zor koşullarda Sara arkadaşı gördükleri andır. Sara arkadaşı zor koşullarda gören, o koşullarda tutumunu gören her arkadaş büyük bir saygı duymuştur. Ben hep saygı duydum. Gerçekten zindanda ki tutumu ve direnişi hep saygıdeğer oldu. Ki ben bazı tutumlarını, davranışlarını gördüm ve şahit oldum. O duygusuna, direnişçi karakterine, yoldaşlık tutkusuna bu yönüyle hep Sara arkadaşı öyle görmek istedim, hep öyle andım, hep cezaevindeki Sara olarak baktım. Dışarıda bazen tartışmalarımız olurdu, bazı konularda farklı düşüncelerimiz oldu ama ben her zaman onu zindandaki Sara arkadaş olarak baktım, yaklaşımım hep öyle. Bu yönüyle hareketimiz için büyük bir kayıptı. Çünkü farklı bir kişilikti, isyancı bir kişilikti.”

‘HAREKETİMİZE ÇOK ÖNEMLİ BİR KARAKTER KAZANDIRMIŞTIR’

Cansız’ın devrimci bir harekette olması gereken kişiliklerden birisi olduğunu da dile getiren Karasu, devrimci hareketlerin böyle kişilerden çok etkilediğini de kaydetti.

“Örneğin; Kemal Pir bizim hareketimizi çok etkilemiştir. Onun o isyancı, o devrimci kişiliği hepimizi etkilemişti, bütün gençleri etkilemiştir. Hareketimize çok önemli bir karakter kazandırmıştır. Sara arkadaşta öyleydi. Sara arkadaşında o kendine has özelliği, duruşu, isyancı ve inatçı karakteri, o zindandaki duruşu bizlere çok şey kazandırmıştır, ben buna inanıyorum. Sara arkadaşın kadın özgürlük hareketinin isyancı duruşunu, direnişçi duruşunu temsil etmesi kadın özgürlük çizgisinin de isyancı duruşunda, direnişçi duruşunda o duruşunun örnek alınması önemlidir. Zaten kadın özgürlük mücadelesine büyük katkısı oldu. Bu çok önemli çünkü zindan da binlerce insanla ilişki kurdu. Kürt kadını, Kürt insanı Sara’yı zindan da tanıyarak, zindandaki duruşunu öğrenek ona saygı duydu, sempati duydu. Bu yönüyle Kürt kadının özgürlük hareketimize bağlanmasında, sempati duymasın da Sara’nın zindan direnişinde kesinlikle büyük bir etkisi olmuştur. Çünkü o zor koşullar da bir kadın olarak o duruşu göstermek bütün Kürt kadınlarının onuru olmuştur” diyen Karasu, bütün Kürt kadınlarının örnek alması gereken bir duruşu olduğunu da sözlerine ekledi.

‘İNTİKAMINI KÜRDİSTAN, ORTADOĞU HALKLARINI VE KADINLARINI ÖZGÜRLEŞTİREREK ALACAĞIZ’

Bütün Kürt kadınlarının Cansız’ın zindan ve dağdaki duruşunu örnek alması gerektiğini düşündüğünü de vurgulayan Karasu, “Kürt kadını nasıl irade sahibi oldu? Zindan da ve dağda nasıl oldu? Zindan ve dağda nasıl kendi ayakları üzerinde kaldı, bu önemlidir kolay değildir. Bundan sonra da hem Kürt halkının hem de kadın özgürlük mücadelesinde Sara’nın etkisi olacaktır. Bu yönüyle bir daha Sara’daki o özgürlük tutkusunun, özgürlük ateşinin sönmeyeceği sözünü veriyoruz. Onun özgürlük tutkusu, özgürlük ateşi mutlaka mücadelemiz de yaşayacak. Onun intikamını da Kürdistan’ı ve Ortadoğu’yu özgürleştirerek, Kürdistan, Ortadoğu halklarını ve kadınlarını özgürleştirerek alacağız. Onun intikamı kesinlikle bizim özgürlük mücadelemizin başarı iradesi ve kararlığı olarak mücadelemizde sürecektir” dedi.