GÖRÜNTÜLÜ

'Madımak'ta yakan zihniyete karşı ortak mücadele edelim'

KJK Koordinasyon Üyesi Dersim, çetelerinin Sivas Katliamı'nı düzenleyenler ile aynı zihniyette olduğunu vurgulayarak, "Tüm saldırılara rağmen dil ve kültürümüzü, ahlak ve politikamızı güçlü örerek bu politikaları boşa çıkartabiliriz" dedi.

KJK Koordinasyon Üyesi Dersim, DAİŞ çetelerinin Sivas Katliamı'nı düzenleyenler ile aynı zihniyette olduğunu vurgulayarak, "Tüm saldırılara rağmen dil ve kültürümüzü, ahlak ve politikamızı ciddi ve güçlü örerek bu politikaları boşa çıkartabiliriz" dedi. Sivas'ta yaşamını yitirenleri anan Dersim, ortak mücadele çağrısında bulundu.
KJK Koordinasyon Üyesi Ayten Dersim, Sivas Katliamı'nın yıl dönümü vesilesiyle Aleviler üzerindeki asimilasyon ve katliam politikalarını değerlendirdi...
Sivas Katliamı'nda yaşamını yitiren aydın ve sanatçıları anan Dersim, "O şehitleri tüm Alevi topluluğunun, Kürt halkının, ilerici insanlığın ve tüm kadınların şehitleri olarak ele alıyor ve değerlendiriyoruz. Dün Madımak'ta yaşananlar, bugün Rojava da tekrarlanıyor. Halkların ortak mücadelesi vazgeçilmez bir ihtiyaçtır" dedi.

'MADIMAK'TAKİ ZİHNİYETİ DAİŞ DEVAM ETTİRİYOR'

Bir ulus devlet politikası olarak halklar, mezhepler, etnik ve inanç toplulukları üzerinde uygulanan inkar ve asimilasyon politikasının '93 yılından önce ortaya çıktığına değinen Dersim, şunları belirtti: "93 yılından günümüze kadar tarihe bakıldığında bu devlet politikasının çeşitli biçimlerde, farklı araçlarla, değişik taktik ve yöntemlerle hep varlığını sürdürdüğünü görüyoruz. Fakat şu bir gerçek ki, ulus devlet saldırısına rağmen, günümüze kadar halkların kendi öz kimliği, öz iradesi ve öz bilinciyle demokratik-moderniteyi yavaş yavaş da olsa örerek günümüze kadar geliştirdiğini de görmekteyiz. Bu anlamda inkar zihniyeti halklar üzerindeki politikalarını çeşitli biçimlerde yürüttü. Günümüzde Ortadoğu’da ve özellikle Rojava’da DAİŞ çeteleri bu zihniyetin devamı olarak saldırılarını devam ettiriyor. Bunun karşısında Ortadoğu halkları olarak demokratik cephede mücadelemizi ortaklaştırıyoruz."

'ORTAKLAŞARAK BAŞARACAĞIZ'

"Biz halk, kadın ve Alevi topluluğu olarak öz kimliğimizin bilinciyle mücadelemizi büyütüyoruz. Tüm saldırılara rağmen dil ve kültürümüzü, ahlak ve politikamızı ciddi ve güçlü örerek bu politikaları boşa çıkartabiliriz" diyen Dersim, katliamları ortadan kaldırmanın ve Alevi topluluğu olarak kendi öz gücüyle bir temsiliyeti sağlamanın zemininin oluştuğuna dikkat çekerek, 7 Haziran seçimlerine atıfta bulundu. Dersim, sözlerine şöyle devam etti: "Alevi topluluğu ve demokratik güçler sürekli inkar ve katliamlarla yüz yüze kalıyor. Bu inkar ve katliamları boşa çıkarmak için çok ciddi bir mücadele yürütmek gerekiyor ki, biz bu mücadeleyi somut olarak 7 Haziran seçimlerinde çok güçlü bir şekilde ortaya koyduk. 12 yıldır kendisini devlet mekanizmasında kurumlaştıran, kurumlaştırarak toplumu ezmeye ve sömürmeye çalışan AKP gerçekliğini gördük. Bunun karşısında da tabandan, yerelden örgütlenerek, bilinçlenerek; biz de kendi rengimizle, kimliğimizle, dil ve kültürümüzle, ahlak ve sistemimizle varız, dedik."

'KATLİAMLA YOK EDEMEDİLER, EDEMEYECEKLER'

Halkların ve kültürlerin yok edilemediğini ve edilemeyeceğini vurgulayan Dersim, Kürtler ve Alevi inancı üzerinden yürütülen inkar ile asimilasyona ilişkin şu tespitlerde bulundu: "Aleviliğin yok sayılması söz konusudur ki, bu yüzyıllardır uygulanan bir politikadır. Ama bununla hiçbir zaman halk, kültür ve inanç olarak yok edilmedik, edilmeyeceğiz.  Devlet Aleviliği yok edemediği gibi, şimdi inkarcı politik-taktiklerle iktidar erkine endekslendirilerek ve iktidardan diğer güçlere de pay vermeye çalışarak asıl Alevi topluluğunun, halkın öz bilincinden uzaklaştırma taktiği olarak uygulanıyor. Bu bir devlet ve AKP politikasıdır. Katliamlarla topluluklar, inançlar ve kültürler, mezhepler yok edilemiyor, edilemez. Bu Ortadoğu tarihinde, Alevi tarihinde de ortaya çıkan bir gerçekliktir. O zaman ne yapması gerekiyor? Beyaz katliam. Kürdistan’da çeşitli topluluklar var ki, bunların hepsi bir biçimde katliamla yüz yüze kalmışlardır. Tarihimizde '38 Dersim Katliamı da var ki, bununla bir halkı yok etmeye çalıştılar. Ama bu katliamla da halkları yok edemedi; sonunu getiremedi, getiremeyecektir de."

'KADINLAR KENDİ DİL VE KÜLTÜRÜNÜ YAŞATABİLİR'

"Ortadoğu halkları olarak kendi özgün yapılanmamızı konfederal sistem içinde inşa ederek kapitalist modernite karşısında demokratik moderniteyi inşa ederek kendi sistemimizi kurabiliriz" diyen Dersim,  Kürt ve Alevi topluluğu olarak gelinen aşamanın bunu farz kıldığını belirtti. Dersim, "Rojava’da yürütülen çok görkemli bir devrim var, bu devrim karşısında çok ciddi bir katliam ve yönelim var. 
Günümüze kadar da bu kültürü taşıyan ve öncülüğünü yapan Alevi Kürt, Alevi Arap, Alevi Türk kadınıdır. Örgütlü kadın, halk, mezhep topluluğu sürekli kendi varlığını sürdürebilir. Kendi dil ve kültürünü yaşatabilir" şeklinde konuştu.

'FELSEFEMİZİ YENİ NESİLLERE TAŞIMALIYIZ'

Alevi inancının özüne ve barışçıl karakterine vurgu yapan Dersim, "Onlar bir halkın kültürünü ve dilini yeniden canlandırarak yeni nesillere mal etmek istedi. Tüm halkların, dünyanın gözleri önünde Madımak Oteli cayır cayır yakıldı. Alevi kültürü çok zengin bir felsefeye sahip. Eşitliğiyle, demokratik sistemiyle, komünal yaşamıyla tüm renkleri ve mezhepleri; inanç ve dinleri kendi içinde barındırarak, ötekileştirmeden varlığını kabul eden bir felsefeye sahiptir. Böyle bir felsefeyi günümüzde de kesinlikle canlı tutmak, yaşatmak ve tüm yeni neslimize taşıma göreviyle karşı karşıyayız. Alevi kadınına bu görev ve sorumluluk düşmektedir. Biz kadın hareketi olarak tarihimizde yaşanan katliam ve şehadetleri, yine devlet tarafından inkar edilen tarihleri de yeniden ele alıyor ve yeniden doğru tanıma kavuşturma mücadelesini veriyoruz" şeklinde konuştu.
Sivas Katliamı'nda yaşamını yitirenleri unutmadıklarını söyleyen Dersim, "Bizim canlarımıza bağlılığımız kendini var ederek hesap sormayı ifade ediyor. O canların hesabını sormak, mücadeleyi yükseltmek, onun felsefesini ve inancını doğru temelden temsilini yaparak ve bu devlet inkarı karşısında kendi varlığını sürekli koruma, savunarak büyütmekten geçer. Buna hep inandık, bu inancımızı da besledik.O yüzden bunların direnişleri önünde, bunların bağlılıkları önünde bir kez daha söz veriyoruz" dedi.

'MÜCADELE ETRAFINDA KENETLENELİM'

"Bu mücadele mücadelemizdir, direniş direnişimizdir, bu halklar kazandı ve kazanıyor; buna inancımız tamdır” diyen Dersim, son olarak şunları aktardı: "Bu vesileyle bir kez daha herkesi mücadele etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz. Ayrıca kadın renginin, kimliğinin, dilinin kendisini var ederek mücadele içinde yer almaya davet ediyoruz. Biz bu davete katıldıkça, davet büyüyor, büyüdükçe de bu devlet politikası her gün biraz daha yok olmakla yüz yüze kalıyor."