Amed'de yayımlanan deklarasyonun ardından Van'da TJA tarafından DBP il binasında basın toplantısı düzenlenerek 'Hayır Kampanyası' başlatıldı. Basın toplantısına HDP-DBP il ve ilçe örgütleri, TJA aktivistleri, HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, belediye eş başkanları, belediye meclis üyeleri ile halk katıldı.

HDP Van Milletvekili Ertan, Kürt halkının son iki yıldır ağır bir süreçten geçtiğini ama buna rağmen onuruyla dimdik ayakta kaldığını söyledi. AKP'nin uyguladığı mevcut politikaların iflas ettiğini ve bu yüzden referandumla başkanlık sistemine geçerek içine girdiği çıkmazdan çıkmayı planladığını söyledi. Yeni anayasada kadınlara ve ötekilere dair olumlu bir şey olmadığını kaydeden Özgökçe, 'hayır' diyerek yeni bir yaşamı inşa edeceklerini ifade etti.

Özgökçe'nin ardından konuşan TJA Aktivisti Leyla Işık, 2013'te başlayan 'Çözüm Süreci'nin AKP tarafından tek taraflı olarak sonlandırılıp yerine karanlığın hakim olduğu bir sürecin başlatıldığını söyledi.

Işık, "Bu süreçte Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'a dönük İmrali tecrit sisteminin devreye sokulması, Kürt kentlerinin yıkılması ve katliamlar başlatıldı. Sayın Abdullah Öcalan'ın mimarı olduğu sürecin ortaya koyduğu umutlu, başarılı, ahlaki, kardeşlik dolu demokratik Türkiye tablosuna ve yaşa-yaşat felsefesinin halklar nezdinde yarattığı ikna ediciliğe karşı bir savaş verilmektedir" diye konuştu.

'TEK YOL SAYIN ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜ...'

Diktatörlük rejimi olan Başkanlık sisteminin Türkiye'nin iç bölünmelerinin çoğaltılması anlamına geldiğini kaydeden Işık, bunun iç savaşa ve her tür müdahaleye açık bir ülkeye hazırlık anlamına geldiğini dile getirdi. Bu şartlarda yaşanacak olanın bir de kadın kıyımı olduğunu vurgulayan Işık, " 15 Temmuz süreci ile başlayan darbeler süreci OHAL ile yönetilmekte ve asıl darbe referandum ile tamamlanmak istenmektedir. Bu anlamda faşizm kadın katliamı demektir, faşizm erkek iktidarının çılgınlık halinde delirmesidir. Paradigmasını kadın özgürlük ilkesine dayandırmış, özgür eş yaşam felsefesi ile toplumsal sistemi kadın özgürlüğü ile yapılandırmış ve demokratik çözüm sürecinde kadın iradesini temel muhatap güçlerinden bir olarak temsiliyet şartına bağlamış Sayın Abdullah Öcalan'a ve geliştirdiği çözüm anlayışına en çok biz kadınlar ihtiyaç duyuyoruz. Demokratik ulus birliğine dayanan demokratik cumhuriyette yaşamak istiyoruz. Bunun gerçekleşmesinin tek yolu ise Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ve Kürt halkının temel haklarının tanınması olmaktadır. Bu anlamda tüm kadınlar bu onurlu mücadeleye devam ediyoruz" şeklinde konuştu.

Konuşmasını "Türkiye kamuoyuna çağrımızdır" diyerek sürdüren Işık, şunları da ifade etti: "AKP iktidarının gündeme getirdiği başkanlık sisteminin tek gerekçesi Kürt halkına karşı yeni bir savaş konseptidir. Kürt halkına karşı yürütülen haksız ve kirli savaşın kaynaklık ettiği suçlar, yolsuzluk ve hırsızlığı yargılamanın önünü kapatmak için diktatörlük rejimi kurulmaktadır. Bu nedenle diktatörlük rejimini engellemenin ve demokratik cumhuriyet değerlerinde yaşamın güvenceye alınmasının temel yolu, Kürt sorununun doğru temellerde çözüme kavuşmasıdır. Halkların varlığını ve özgürlüğünü görmezden gelen her rejimin bize cehennemden başka bir vaadi olamaz. Kadınlara ve halklara dönük katliam, diktatörlük hayır cephesi ile engellenebilir. Bu temelde, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm talebi ile TJA mücadelesini yükseltecektir." 

Işık, konuşmasını şöyle tamamladı: "Biz kadınlar uğradığımız her tür katliam, esaret, işkence ve saldırıya rağmen hakikatin mutlaka kazanacağına inanıyoruz. Bu temelde 'Önderliğe, Toprağıma ve Özgürlüğüme Sahip Çıkıyorum' kampanyamızın 2. aşamasını 'Önderlikle Mutlaka Kazanacağız" ismi ile devam ettireceğiz. Biz TJA'lı kadınlar Amed'de başlatılan Diktatörlüğe Hayır Kampanyası'na desteğimizi açıklıyor ve özgürlük mutlaka kazanacak diyoruz."