“Grania'nın Gözyaşları” ilticacıların duygularını yansıtıyor

İrlanda ve İskoçya kökenli ABD Gazeteci-Yazar Elizabeth A. Nolan'ın yazdığı “Grania'nın Gözyaşları” adlı çocuk kitabının tanıtımı yapıldı.

21 Şubat “Uluslararası Anadil Günü” dolayısıyle İsveç'in başkenti Stockholm'de Kürt Kütüphanesi'nde düzenlenen bir toplantıda İrlanda ve İskoçya kökenli  ABD Gazeteci-Yazar Elizabeth A. Nolan'ın yazdığı “Grania'nın Gözyaşları” adlı çocuk kitabının tanıtımı yapıldı.

Kürtçenin Kurmanci, Zazaca lehçelerinin yanı sıra İsveçce olarak da basılan kitabın resimlerini Belçikalı Ressam Saar Keunen çizdi. Kitabın sesli versiyonunu da İsveç'in tanınmış komedyenleri arasında yer alan Güney Kürdistanlı Soran İsmail seslendirdi.

Nolan, Birinci Körfez Savaşı'ndan sonra ABD'ye iltica eden Kürtlerle ilgili haberler yaparken Kürtlerden dinlediği Kürt erkeklerini saldırgan, kadınlarını da kurban olarak gösteren 500 Bakire efsanesinden etkilendiğini söyledi.

Farklı kültürden bir halkın mitolojisini araştırmaya ve 500 Bakire efsanesini şiddet ve nefretin yer almadığı bir başka bakış açısıyla kaleme almaya başladığını ve bu çalışmanın tam 15 yıl sürdüğünü söyledi.

“Grania'nın Gözyaşları”nın insan haklarını konu alan Kürt, ilticacı ve evlatlık edinen çocukların duygu ve düşüncelerini yansıtan bir masal kitabı olduğunu söyleyen Nolan, “Bir biçimde bu çocuklar evlerini veya ana yurtlarını kaybetme duygusunu yaşıyorlar. Grania'nın Gözyaşları onların gözyaşlarına tanıklık ediyor ama aynı zamanda zor yolculuklar yapmak zorunda kalan sınıf arkadaşlarının çektiklerini de ülkedeki çocuklara aktarıyor” dedi.

Nolan'ın konuşmasının ardından Karedenizli Müzisyen Tuncay Korkmaz, Kürtçenin Sorani lehçesinde “Baran Barane” ve “Hejila Hejila” adlı şarkıları gitar ve mızıka eşliğinde okudu.

Kitabın yazarı Elizabeth A. Nolan, ressamı Saar Keunen, kitabı seslendiren Soran İsmail ve kitabı basan Apec Yayınevi'nin sahibi Ali Çiftçi ANF'nin sorularını yanıtladılar.

Nolan, bundan 15 yıl önce ABD'de Boston'da Irak'tan gelen Kürt ilticacılarla ilgili haberler yaparken 500 Bakire efsanesini dinledikten sonra çocuklara yönelik bir masal yazmaya karar verdiğini söyledi.

19 yüzyılda İngiltere'den ABD'ye göç eden İrlanda ve İskoçya kökenli bir aileden geldiğini söyleyen Nolan, Kürtlerden duyduğu hikayelerle küçükken ailesinden duyduğu Kelt mitolojisi arasında büyük benzerlikler olduğunu düşünüyor.

Ailesi ve kendisinin ana dilleri olan Keltçeyi konuşamadıklarını ve Keltçenin yok olma safhasında olduğunu söyleyen Nolan, “Bu nedenle azınlıkların ana dillerinin korunması ve geliştirilmesi benim için çok önemli. Kürtçenin durumu 19. yüzyıldaki İrlandacanın durumuna benziyor. Bundan dolayı Kürt aydınlarına Kürtçeyi geliştirme görevi düşüyor” diyor.

Zazacanın Keltçe gibi yok olma riski ile karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunan Nolan, Türkiye ve Kürdistan'daki son gelişmeleri nasıl değerlendirdiği sorumuzu şöyle yanıtlıyor:

“Bundan 20 yıl önce üniversitede Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde Kürt tarihini okuduktan sonra Kürdistan'daki gelişmeleri izlemeye başladım. Kürdistan'da uluslararası hukuğun ve yasaların çiğnendiğini görüyoruz. Türk devleti hiç bir kural tanımıyor. Ben tüm insanların kültürlerini, ana dillerini geliştirmelerinin ve ana dillerinde eğitim almalarının en temel insan hakkı olduğunu düşünüyorum. İnsanlarının kültürlerinin ve ana dillerinin yasaklanması suçlardan en büyüğüdür.”

Kitabın resimlerini çizen Saar Keunen, masalı çok beğendiği için çizimlerini yapmaya başladığını, yeni bir yaşam kurmak için yaşamlarını riske atarak Akdeniz'de boğulan sığınmacıların ve Alan Kurdi'nin resimlerini çizdiğini söyledi.

Ünlü Komedyen Soran İsmail, 21 Şubat “Uluslararası Anadil Günü”nde Kürtlerin yüzyıllardan bu yana gasp edilen ana dillerinde eğitim yapma ve kültürlerini özgürce geliştirme haklarını talep ettiklerini söylüyor.

Apec Yayınevi sahibi Ali Çiftçi,  Elizabeth A. Nolan'ın cin ve periler diye bilinen efsaneden esinlenerek İngilizce yazdığı masal kitabını okuduğunda  beğendiğini ve Kürtçeye çevirmeye karar verdiğini söylüyor.

Nolan'ın olayları farklı bir perspektifle ve çocukların ufuklarını genişletecek bir şekilde ele aldığını söyleyen Çiftçi, “Biz bu kitabın tanıtımını Diyarbakır'da  “Uluslararası Anadil Günü”nü kutlayacağımız bir etkinlikte yapmayı planlamıştık. Ama Bakur ve Sur'a yönelik saldırılardan sonra programımızı değiştirmek ve kitabın tanıtımını Stockholm'de yapmak durumunda kaldık” diyor.

Çiftçi, Kürtçe basılan kitapları çok yakında İstanbul ve Diyarbakır'a ulaştıracaklarını belirtiyor.