AFAD kampı Êzidîlere esir hayatı yaşatıyor!

DAİŞ’in 2014 yılında Şengal’e yönelik gerçekleştirdiği saldırı nedeniyle bir kez daha göç yollarına düşen 30 bin Êzidîden binlercesinin geleceği hâlâ belirsiz.

DAİŞ’in saldırıları ile 73’üncü kez fermana maruz kalan ve 3 yıl önce Amed’de Yenişehir Belediyesi tarafından Fidanlık Kampı’na yerleştirilen Êzidîler, Yenişehir Belediyesi’ne atanan kayyum ile Diyarbakır Valiliği’nin talimatıyla Mêrdîn’in Midyad ilçesinde bulunan AFAD Kampı’na yerleştirildi. Kampta maruz kaldıkları haksızlıkları dile getiren Êzidîler, haftanın bir günü çarşıya çıkarak, ihtiyaçlarını giderebilirken, bir kısmına da erzak ve yiyecek alabilmeleri için verilen yardımların durmuş olduğunu belirtti.

Amed’den Midyad’da bulunan AFAD kampına zorla yerleştirilen Êzidîler, ne sağlık hizmeti alabiliyor, ne ibadetini yerine getirebiliyor, ne de özgürce dolaşabiliyor. Amed’deki Fidanlık Kampı'ndan sonra içinde bulundukları durumun zorlaştığını dile getiren Êzidîler, AFAD Kampı’nda hapis hayatı yaşadıklarını söyledi.

‘SURİYELİLER İLE ARAMIZDA AYRIM YAPILIYORDU’

DAİŞ'in Şengal'e saldırısı sırasında eşi ve çocuklarıyla yaklaşık 20 gün boyunca aç ve sussuz bir şekilde yollara düşen ve açılan koridor ile Zaxo'ya ve oradan da Türkiye'ye geldiklerini aktaran 42 yaşındaki Bişar Elî, şunları anlattı:

"Yaşadığımız acıların psikolojisini üzerimizden atmış değiliz. Diyarbakır'daki Fidanlık Kampı’na yerleştirildiğimiz dönemde hayati tehlikemizin atlatıldığını hissetmiştik. Çocuklarımın yaşları henüz çok küçük olduğundan, yaşadıklarımızdan çok etkilendiklerini görüyorduk ve bu yüzden de çok telaşlanıyorduk. Kampa yerleştirildiğimizden bir müddet sonra bu psikolojiyi atlatacağımızı hissediyorduk aslında. Çünkü kampta kendimizi güvende hissetmemizin dışında, çocuklarımızın eğitimi ve sağlık sorunlarıyla da çok ciddi bir şekilde ilgileniliyordu. Biz yetişkinler için de bir sürü alternatifler oluşturulmuştu. Mesela ekim ve bahçe işleriyle uğraşıyor hem üretiyorduk hem de yaşadıklarımızı bir nebze de olsa unutabilmek adına bize iyi geliyordu. Gittikçe hem üretim ağımız büyüyordu hem de üretimle birlikte gelen faydaları da görebiliyorduk. Ancak bizleri Fidanlık Kampı’ndan buraya getirdiler. Burasının daha önce kaldığımız yer ile hiç bir benzerliği yok. Suriyeli sığınmacılar vardı bu kampta ve bizler de buraya yanlarına yerleştirildik. Suriyeliler ile aramızda ayırım yapılıyordu. Başlarda sağlık sorunları çok dikkate alınmıyordu ve kamp dışına neredeyse hiç çıkamıyorduk. Sonradan haftada bir gün kamp dışına, yani şehir merkezine gidilmemize izin verilse de bu durum bazen değişiyor 2 hafta boyunca da dışarıya çıkartılmadığımız oluyor. Burdaki kampta esir hayatı yaşadığımızı söyleyebilirim."

‘BURAYA ZORLA GETİRİLDİK VE ESİR HAYATI YAŞIYORUZ’

Zorla Midyat AFAD Kamp'ına yerleştirilen Êzidîlerden Xeyder Hiseyn, Amed'de istedikleri zaman Fidanlık Kampı’nın dışına çıkabildiklerini ve ihtiyaçlar konusunda da hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını, ancak burada haftada 1 gün çıkabildiklerini vurguladı. Hiseyn, ''Fidanlık Kampı’ndan istediğimiz zaman dışarıya çıkabiliyorduk. Zaten Amed halkının bize sık sık ziyaretleri olduğundan bağlarımız oluşmuş, çoğu zaman birbirimize ziyaretlere de gidip geliyorduk. Amed halkı ve belediyesi bize desteklerini hiç esirgemedi ama buraya geldiğimizde, buranın çok farklı olduğunu hissettik. Buraya zorla getirildiğimiz gibi, burada sanki esir hayatı da yaşıyoruz'' şeklinde konuştu.