Bir ferman daha yaşatmayacağız

Kendisi de Êzîdî olan ve Xanesor’un DAİŞ işgalinden kurtarılması operasyonunda yer alan YBŞ komutanlarından Tîrêj Şengalî, “Halkımız yeni bir fermanın kurbanı olmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.

Yeni Özgür Politika Gazetesi'ne konuşan YBŞ komutanlarından Tîrêj Şengalî, KDP-AKP çeteleriyle çatışma olasılığının gözardı etmediklerini belirterek, Türk özel savaş elemanlarından 450 kişilik bir gücün de takviye edildiğini söyledi. 

Tîrêj Şengalî, KDP medyasının karalama kampanyasının farkında olduklarını; Kürtlüklerini sorguladıklarını, komplo teorileriyle realitiyi manipüle etmeye çalıştıklarını, Êzîdîler adına sanal söylemler dolaştırdıklarını belirterek, bütün bu kampanyanın Êzîdî Kürtlerinin çeperini aşmayacağını söyledi.Şengalî, şunları anlattı: 

Çeteler, Xanesor ve Sinûnê arasına yerleşmişler. Zaten bizim askeri güçlerimiz orda yoktu ve oralar sivil alanlardı. Saldırıdan sonra biz de karşılarında mevzilendik. Öncesinde ne saldıracaklarını bekliyorduk ne de savaş pozisyonundaydık. Gelenler Kürt olmadıkların, sadece Kürtlerin kıyafetleriyle kamufle edildiklerini de bilmiyorduk. Artık biloyuruz ki; Türkler tarafından eğitilen çeteler, Êzîdî Kürtlerin üzerine salınmış.

TÜRK ÖZEL GÜÇLERİ DE VAR

6 Mart günü de takviye aldılar. Zemar tarafından Türk askerlerinin de geldiği bilgisi aldık. 450 civarında Türk özel savaş gücünün takviye edildiğini öğrendik. Zaten Barzaniler, Türklerden destek istediklerini söylemişti. Şimdiye kadar 2 bin kişilik bir güç yığdılar. Biz Êzîdî güçleri olarak konuşlanmışız, bize Rojava veya HPG’den de takviye yok.

ALMAN SİLAHLARINI KULLANIYORLAR

Çetelerin elinde Uluslararası Koalisyon ve Türklerin yanı sıra Almanya’nın da Êzîdîleri korumak ve DAİŞ’e karşı savaşmak için KDP’ye verdiği silahlar var. Zırhlı personel taşıyıcı ve ağır otomatik silahların yanında konvansiyonel savaş araçları ve ağır silahlarla sivil alanlar tahrip edildi. 

BU HALKIN ÇOCUKLARINI NASIL SAKLARIZ

Çetebaşları ve başlarındaki KDP ağaları, çok fazla Êzîdî katlettiklerini ve bizim bunu sakladığımızı iddia ediyorlar. Biz, kutsadığımız şehitlerimize bu saygısızlığı, hürmetsizliği yapacak tıynette değiliz. Biz halkımız ile iç içeyiz, hepimiz bu halkın çocuklarıyız, kimi kimi kimden saklayacağız. 

ATEŞKESİ İSTEYEN ONLARDI

Bizi güçsüz, zayıf ve istenildiğinde ezilecek bir güç olarak göstermeye çalışıyorlar. Saldırılarına beklemedikleri oranda sert karşılık verdik, bunun için ateşkes istediler. Açık ve net söylüyorum; ateşkesi biz değil, onlar istedi. Sorumluları Ferîq Cemal ve Bedel Mend bizi arayıp taleplerini iletti. Halkımızın öfkesi çok büyük ve bu saldırıyı yeni bir fermanın işaret fişeği olarak görüyor. Halkımız onların Kürtlükle ve Kürdistanilikle ilgileri olmadığının farkında.

AÇIK VE NET SÖYLEDİK

Bizim tavrımız açık ve net olduğu gibi onlarla bu minvalde konuştuk, uyardık. Mevcut bu duruşları provokatiftir. En küçük bir saldırının artık önü alınmayacak ve bulunduğumuz alanla da sınırlı kalmayacak. Bu doğrultuda bütün mevzilerde, cephelerde buna tevessülün faturasının ağır olacağını gösterecek dirayette bekliyoruz.

RAKKA İDDİASI DOĞRU DEĞİL

Buraya yığdıkları çetelerin Rakka hamlesine gideceği, ABD’nin istemi doğrultusunda bu hareketliliğin geliştiği yönündeki iddialar, yalandır. Uluslararası savaş kurallarının gerekleri var. ABD’nin istemi ve onayıyla olsaydı, biz haberdar edilirdik. Bunun prosedürü bellidir. Böyle bir şey yok. Buralar bizim toprağımız, yurdumuz; tekrar kanımızı dökerek DAİŞ işgalinden kurtarmışız. Amaçları, Rakka’ya gitmekse başka yol da bulurlardı. 

ŞENGAL'İN HER TARAFINDAYIZ

Bizim güçlerimiz Şengal’in her tarafında. Xanesor’dan tut Kolik Dağı’na, oradan Meyzîman, Heyala ve elbette Şengal Dağlarının büyük bölümü kontrolümüzde. Şehir merkezinde de güçlerimiz var. KDP güçleri de Mehwer’de, Dihola ve etrafındaki köyler ile Şengal merkezinde varlar. Şengal’in güneyinde; Til Izê, Tilminat, Girzerik, Koço ve başka köyler de hala DAİŞ işgali altında.

YBŞ’YE TESLİM OLANLAR

Çatışma başlayınca içlerindeki bazı Êzîdîler, savaşmadı ve yanımıza geldi. Bunlar zaten çatışmadan sonra bırakıldı ve ailelerinin yanı gitti. Ancak çatışma sırasında elimize geçenler bırakılmadı ve halen tutuluyorlar.

BUNLAR PEŞMERGE DEĞİL

Belki tekrar ediyorum ama önemlidir; bunları ‘pêşmerge’ olarak tanımlayamayız ve öyle göremeyiz. Şengal savaşında bizimle yan yana duran pêşmergeler bu saldırıda yoktu. Halen bazı yerlerde güçlerimiz ile pêşmerge yan yana. Şimdi Şengal merkezinde de mevzilenip bize karşı saldırı pozisyonundalar. Bizim de hazırlığımız buna göredir.

 TÜRKLERİN OYUNCAĞI OLMAYIN

Bütün Êzîdî halkına, bütün Kürdistan halkına ve insanlığa çağrımız, bu saldırganlığa karşı durmalarıdır. Savaş büyüyebilir, onlar her ne kadar bu niyetle üzerimize geliyorlarsa da biz Kürtlerin ölmesini istemiyoruz. Kürdistan’ın çocukları KDP’nin siyasi hesaplarının kurbanı olmasın. Kimse Türk devletinin oyuncağı olmayı içine sindirmesin. Herkesin sorumluk üstelenmesi lazım. Haysiyetli ve onurlu Kürdistani duruşun yeri bizim yanımızdır. Halkımız şu konuda müsterih olsun; YBŞ/YJŞ’nin tek bir savaşçı da kalsa direnecek, başını eğmeyip diz çökmeyecek. Milletimizin yeni bir ferman yaşamasına asla müsaade etmeyeceğiz.

ŞENGAL'İN GÜNEYİNİ ENGELLEDİ

Maalesef Şengal’in güneyindeki DAİŞ işgali altında bulunan yerlerin kurtarılması da KDP engeline takılıyor. Pêşmerge ile yapmak istedik, hep oyaladılar. Sonra Musul operasyonu başlayınca koz olarak kullanmaya başladılar. Irak hükümeti de onay vermedi. Çünkü Barzani, YBŞ’nin Şengal’in güneyine geçmesi halinde kendilerinin de Musul için Türklere yol açacakları yönünde şantajı var. Bütün bunların bizim şimdiye kadar Şengal’in güneyine yönelmemizi engelledi.

MALA MÎRAN'IN TAVRI

Doğrusu Mala Mîran hakkında konuşamayız; hiçbir zaman onlardan kötü bir söz ve davranış duymadık. Onlar hep hayırlı olanı istemiştir. Bizim hakkımızda nahoş tek bir sözleri olmadı. Fakat onların adına bizim aleyhimize konuşan çok. Onlar ise bizi arıyor ve Rodyoya Çira Şengalê’ye katılıyorlar. Laleş’ten Mala Mîran da onlar adına olumsuz söylentiler yayıldığını açıklıyor. Ruhani Meclis ise ‘milletimiz içinde çatışma, savaş istemiyoruz’ diyor. Zaten bu bizim de istemimizdir.