Baas rejiminin lideri diktatör Saddam Hüseyin tarafından 1988 yılında kimyasal bombalarla Halepçe’de büyük bir katliam gerçekleştirildi. Katliamda binlerce Kürt halkı yaşamını yitirirken, binlercesi sakat bırakıldı. On binlercesi de ölümcül hastalıklarla yaşamak zorunda bırakıldı, yurtlarını terk etti. Halepçe katliamının 29. yıldönümüne ilişkin HPG ve YJA-Star gerillaları ajansımıza konuştu.

SALDIRILAR GÜNEYLİ BAZI PARTİLERİN DESTEĞİYLE GERÇEKLEŞTİ

Halepçe katliamının yaşandığı günü kara bir gün olarak adlandıran HPG gerillalarından Mesud Çarçıra, saldırıların yaşanmasında güneyli bazı parti ve kuruluşların desteğine dikkat çekti.

Katliamın yaşandığı dönem bazı güçlerin gizli bir şekilde bölgeye geldiğini aktaran Mesud Çarçıra, “ O dönemde gizlice İran’ın Güney’e gelmesi için bir takım teşvikler oldu. İran’ın Halepçe katliamından önce Güney Kürdistan’a gelmesi ve ardından katliamın gerçekleşmesi dikkat çekicidir’’ dedi.

Kürdistan Özgürlük Gerillalarının bütün Kürdistan’da tüm gücüyle sömürgecilere karşı savaştığını hatırlatan Çarçıra, PKK kurulmadan önce Kürt halkının daha fazla katliam tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını, PKK’nin varlığının katliamların yaşanmasında önleyici bir rol üstlendiğini, bir umut kaynağı olduğunu belirtti.

‘ULUSAL BİRLİK SAĞLANMADIĞI SÜRECE KATLİAMLAR DEVAM EDECEKTİR’

Gerilla Mesud Çarçıra son olarak Kürtlerin birlik ve beraberliğinin sağlanamamasından ötürü bu gibi katliamların yaşandığını belirterek, “Yaşanan katliamların nedeni Kürdistan’ın siyasi parti ve askeri gücünün birlikteliğinin olmamasındadır. Güney Kürdistan’da Ezidi halkına yönelik katliamlar oldu. Bakurê Kürdistan’da birçok şehir ve köyler yakılarak katliamdan geçirildi. Rojhılat Kürdistanı’nda, İran rejiminin Kürt halkının üzerinde yürüttüğü siyasi soykırım politikası hala devam etmektedir. Rojava Kürdistanı’nda DAİŞ’in vahşice saldırması sonucu katliamlar yaşandı. Kısacası Kürtler eğer birliğini sağlamazsa bu tür katliamlar yaşanmaya devam edecektir. Biz Kürdistan’ın savunma gücü olan HPG gerillaları olarak, Kürt gençleri ve tüm ezilen sol sosyalist gençliği özgürlük dağlarına mücadeleye katılmaları için davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

‘KÜRTLER KATLİAMLARA BOYUN EĞMEMİŞTİR’

Kürtlerin katliamlarla yok edilmek istendiğini hatırlatan YJA-Star gerillalarından Sılav Ciwana, “Halepçe katliamı tüm Kürtler açısından korkunç bir olaydır. Böylesine bir vahşetin yaşanması insanlık ayıbını gözler önüne sermiştir. Kürdistan tarihi boyunca Kürtler, hep katliam, sömürü, zulüm ve baskı altında kalmışlardır. Bu katliamlara karşı Kürtler direnmesini bilmiş ve hiçbir zaman mücadeleyi elden bırakmamışlardır” şeklinde konuştu.

‘KÜRTLERİ YOK ETME ÇABALARI DEVAM ETMEKTEDİR’

Kürtlere karşı halen katliam hesaplarının yapıldığının altını çizen YJA-Star gerillası Ciwana, katliamlara karşı bir direniş çizgisinin varlığının yanı sıra, yol ve yöntemi değişik olsa da, aslında Kürtlerin hala katliam tehlikesi altında olduğunu belirtti. Ciwana, Ezidilerin bugüne kadar 73 defa katliamla karşı karşıya kalmasının yanı sıra Rojava, Rojhılat ve Bakure Kürdistan’daki katliamların bunu doğruladığını söyledi. Ciwana, ‘’Kürtler katliama karşı birlik olmalıdır. Ancak birliğin sağlanmasıyla bu kirli hesaplardan kurtulabiliriz. O zaman hem katliamların hesabını sorabilir hem de bir daha böylesi vahşice yaşanacak olan katliamların önüne geçmiş oluruz” dedi.

‘KATLİAMLARIN HESABINI SORACAĞIZ’

Rojhat Makû isimli HPG gerillası ise yerel Kürt güçlerinin katliamda etkisi olduğuna vurgu yaptı: “Halepçe katliamını lanetliyoruz. Biz HPG gerillaları olarak Kürdistan’da yaşanan tüm katliamların hesabını sormak üzere mücadele veriyoruz. Bölgesel yerel güçlerin destek verdiği bu katliamda kimin parmağı varsa bunun hesabını verecektir” şeklinde konuştu.

‘HER YURTSEVER GÖREVİNİ YERİNE GETİRMELİDİR’

Kürt halkının ulusal birliğini sağlama noktasında gençlere önemli roller düştüğünü hatırlatan Rojhat Makû; “Halkımız bu tür katliamlara karşı artık ulusal birlikteliği sağlama noktasında  mücadele vermelidir. Gençlere bu noktada önemli roller düşmektedir. Önderliğimizin de belirtiği gibi her yurtseverin bir görevi vardır. Bu hususla halkımız örgütlülüğünü sağlamalı ve ulusal bilinci yaratmalıdır. Bazı kesimler aşiretçi ve dar mezhepçi yaklaşımlarla sadece kendi menfaatlerini düşünmekteler. Bu yaklaşımlar yanlıştır. Kürdistani düşünmelidir, ulusal çıkarları düşünmelidir. Biz bu konuda savaşımızı vermekteyiz. Bugün sadece HPG gerillaları değil tüm Kürt güçleri bu noktada mücadelesini vermelidir. Örneğin Rojava Kürdistan’ında birçok farklı güç bir arada mücadele vermektedir. Bu bir örnektir, yaşanıyor. Bu noktada ulusal birliktelik esas alınmalıdır” İfadelerini kullandı.