DAİŞ’in Hesekê saldırısı rejime yönelik gibi görünse de asıl hedefi, YPG'nin ilerleyişini durdurmaktı. Çeteler, Hesekê'yi Musulvari bir tarzda düşürmeyi hedeflese de, YPG/YPJ'nin savunma hattına takıldılar.

Hesekê, Rojava Kürdistan'ının en büyük kenti. Sadece bu yönüyle değil, halklar mozaiği olması itibariyle de en dikkat çekici kentlerden biri. Musul'dan gelen Asuriler, Mardin'den gelen Süryaniler, Ermeni soykırımı nedeniyle göç etmek zorunda kalan Ermeniler ve Arap kemeri çerçevesinde yerleştirilen Araplar, Rojava'nın halklar mozaiğinin en bariz örneğini oluşturuyor.

Kentin güneybatı tarafındaki Kezwan dağı ve doğu tarafındaki Kew Kep tepesi hem kentin hem de Cizîrê Kantonu'nu koruma görevi üstlenen doğal bir sur konumunda. Güneydeki Hoolê ve doğudaki Şeddadê ilçeleri ise kantonun en zengin petrol rezervlerine sahip. Bu iki önemli bölge halen işgalci DAİŞ çetelerinin elinde bulunuyor.

SALDIRI ZEMİNİ NASIL YARATILDI?

YPG/YPJ savaşçılarının Komutan Rubar Qamışlo Hamlesi çerçevesinde Kezwan dağını özgürleşmesini, yalanı kendinden menkul Türk medyası ve MİT dayanaklı Arap basını "talan ve etnik temizlik" şeklinde verdi. Bu haberler, Girê Sipî'ye ilerleyerek bölge halkını vahşetin elinden kurtaran YPG/YPJ güçlerini karalamak kadar, aynı zamanda DAİŞ'in Arap halkı içinde örgütlenmesine zemin hazırlamayı amaçlıyordu.

Suriye rejimi ise izlediği mezhepçi politika ile bu politikayı besledi. Rejimin Alevi aileleri Hesekê'den Lazkiye'ye göndermesi ile DAİŞ Hesekê'de örgütlenme zemini buldu.

KÜRT KARŞITI MUGANNAİNLER

Rojava Devriminin başladığı ilk günden itibaren Kürt halkına karşı olarak örgütlenen rejime bağlı Mugannainler adlı grup, 17 Ocak'taki rejimin YPG/YPJ denetimindeki mahalllere saldırısında sivillere yönelik havan atışında bulunmuş, Xışman’daki asayiş noktasına saldırarak 8 asayiş görevlisini katlederek Kürt düşmanlığını ilan etmişti. Eziziyê mahallesindeki Kürtlerin göçe zorlanmasında da bu grubun etkisi belirgindir.

Mugannainler rejim içinde Alevi ve Sünni ayrımını derinleştirdi. İlk başlarda İran'a yakınlığıyla bilinen Ahmet Helle denetimindeki bu grup, zamanla rejim güçleri içinde daha fazla inisiyatif kazanır hale geldi. Son olarak Haziran ayı sonunda başlayan çatışmalarda bu grubun denetimindeki Xezil kontrol noktası, Panorama Köyü, Sekin Şebap ve Neşwa –Wiran mahalleleri daha ilk günden DAİŞ'in eline geçti.

Mugannainlerin saf değiştirerek önemli kontrol noktalarını DAİŞ'e vermesi üzerine rejim de birçok noktayı savunmasız bıraktı. Burada özellikle Neşwa ve Wiran mahallelerinin DAİŞ örgütlenmesine terkedilmesi belirgin bir rol oynadı.

İNİSİYATİF YPG’YE GEÇTİ

Giderek genişleyen savaş cephesi karşısında YPG/YPJ güçleri, yaklaşık 20 km'lik savunma çemberi oluşturarak hem Kürt mahallelerini korudu hem de DAİŞ'in ilerleyişini durdurdu. İnisiyatifi ele alan YPG/YPJ güçleri, Eziziyê mahallesi, Mekenit Zîraa, stratejik Xezil yol kavşağı ile fabrikasını ve Hool yolu üzerinde bulunan Maruf ve Hamra köylerini geri aldı. Yine savunma hattı sayesinde göç eden Arap, Asuri, Süryani halkını Cizirê Kantonu'nun güvenli bölgelerine aktardı.

ASIL HEDEF REJİM DEĞİL

DAİŞ’in Hesekê’de yönelik saldırısı her ne kadar rejime yönelik gibi görünse de asıl hedefi, YPG/YPJ savaşçılarının Rakka ve Cerablus'a ilerleyişini durdurmaktı. Rejim içerisinde örgütlenen çeteler, Hesekê'yi Musulvari bir tarzda kısa sürede düşürmeyi ve YPG'nin esas üzerindeki yoğunlaşmasını hedeflese de başarıya ulaşamadılar. YPG/YPJ'nin savunma hattına takıldılar. Tam tersine rejim sayesinde aldıkları bazı noktaları kaybettiler. YPG/YPJ'nin özgürleştirdiği Maruf ve Hamra köyleri ile birlikte petrol ilçesi Hool'a giden yolda da denetim sağlanmış oldu.

Sürekli çatışmaların merkezi olan Hesekê denebilir ki, büyük bir sınavdan geçiyor. Rejimin savunmasız bıraktığı kentte YPG/YPJ güçlerinin Rojava'daki bütün halkları savunacak tek güç olduğu ortaya çıkıyor.