DİZİ II

İkinci Vahşet Bodrumu: Diz çökmedik, bizimle gurur duyun

Narin Sokak’taki ikinci vahşet bodrumunda katledilen Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç’un son sözü, “Diz çökmedik, bizimle gurur duyun” oldu.

Kuşatma altındaki Cizre’deki Bostan sokaktaki birinci vahşet bodrumuyla iletişimin tamamen kesilmesinin ardından 4 Şubat’ta saldırılar nedeniyle çoğunluğu yaralılardan oluşan 62 kişi, Cudi Mahallesi Narin Sokak’ta bulunan bir binanın bodrum katına sığınmak zorunda kaldı.

Birinci vahşet bodrumundan sağ çıkan Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç da binaya sığınanlar arasındaydı. Amed merkezli Özgür Gün televizyon kanalına telefonla bağlanması ile ikinci vahşet bodrumu kamuoyu tarafından öğrenildi. İçinde bulundukları durumu “İkinci Madımak” olarak tanımlayan Tunç, şunları söyledi: “En azından şeyden ziyade ambulanslardan ziyade mutlaka itfaiyenin gelip evi söndürmesi lazım. Yoksa gerçekten ayakları kopuk olan insanlar var, büyük ağır ağır yaralı olan insanlar var, çocuklar var bu evin içinde cayır cayır yanacaklar.”

Konunun gündeme gelmesinin ardından HDP, İçişleri Bakanlığı ile görüşmeye başladı. Ancak itfaiyenin gidişine izin verilmedi. Bu nedenle 9 kişinin yanarak hayatını kaybettiğini, 27 kişinin de ağır biçimde yaralandığını hem Faysal Sarıyıldız hem de Grup Başkan Vekili İdris Baluken’e bildirildi.

DİŞ MACUNU İLE YARALARA MÜDAHALE ETMEYE ÇALIŞTILAR

HDP’nin raporuna göre, binaya sığınanlar, yanlarında bulunan diş macunları ile yaralarına müdahale etmek zorunda kalırken, binadan çıkmaya çalışan 16 yaşındaki Abdullah Gün adlı çocuk da dışarı çıktığı anda keskin nişancılar tarafından vurularak katledildi.

Binaya ambulansın gönderilmesi yönündeki tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Aynı gün HDP’yi arayan bir kişi, bina içerisinde 30’u aşkın sivil insanın bulunduğunu, binanın muhtelif katlarında açılan top atışları neticesinde yangın çıktığı, bu yangına içeriden kendi imkânlarıyla müdahale koşullarının olmadığı, dışarıdan itfaiye ve sağlık ekiplerinin gelmemesi durumunda binada bulunan insanların tamamının yaşamını yitirebileceği bilgisini verdi.

Aynı gün ikinci kez arayan kişi, ambulanslar yerine zırhlı araçların ve operasyonel birliklerin geldiğini, yaralı ve cenazeleri nakletme yerine kendilerine yönelik teslim olun çağrısı yapıldığını anlattı.

5 Şubat günü Med Nuçe televizyonuna bağlanan Cizre Halk Meclisi Eş Başkanı

Mehmet Tunç, yakıcı silahların kullanıldığını belirtti. Tunç, ikinci vahşet bodrumundaki durumu şu sözlerle anlattı: “Ben buradan altını çizerek söylüyorum. Yarın öbür gün bu cenazeler kalktığında AKP hükümeti bu cenazeleri acilen defnetmek için çabalayacaklar. Çünkü bunların büyük bir insanlık ayıbı olduğunu biliyorlar. Çünkü bunlar üzerinde ya kimyasal silahlar ya da lav yani yanıcı silahlar kullanılmış. Çünkü evin içi o yangınla birlikte aniden bir yangın topuna dönüştü. Benim de şu anda yüzüm elim tamamen yanmış durumda. Bu insanların yüzleri tamamen kabarmış. Her tarafı sularla dolmuş ve elbiseleri çıkardığımızda tamamen yanmış durumda bu yaralılar. Ölen, katledilen insanlara dokunamadım ben. Yaralı olanların yüzleri tamamen şişmiş kabarmış ve tamamen yasaklı silah olduğundan adım gibi eminim. (…) 60 gündür söylüyorum. Geç değil bu insanlar kurtarılabilir. En azından belki doğrudur 100’lerce insan şu an Cizre' de enkazların altından kalmış. Bunlar gibi belki onlarca bodrum var. Bu dağın görünen yüzüdür. Biz sadece tesadüfen bu bodruma geldik. Bu insanlar tamamen ölümle zamana karşı bir yarış içinde. Gerçekten durumu çok ağır olan insanlar var. Yanmış ve tedavi imkânı da bulunmuyor…”

ASYA YÜKSEL: İNSAN OLDUĞUMA NEFRET EDİYORUM

7 Şubat günü Şırnak Halk Meclisi Eş Başkanı Asya Yüksel, Faysal Sarıyıldız’a gönderdiği SMS’de binaya sığınanlardan 9 kişinin yanarak hayatını kaybettiğini ve yaralıların da acı içinde kıvrandığını belirtti. Cizre’de katledilen Yüksel’in mesajı şöyle: “Maalesef kahretsin yaralılar da acı içinde kıvranıyor. Elbiselerini çıkartamıyorum. Elleri ve yüzleri yanmış. İnsan olduğuma nefret ediyorum.”

Aynı gün Mehmet Tunç, telefon ile son kez bağlandığı Med Nuçe televizyonuna şunları söyledi: “Şu anda 51 kişi bu bodrumdadır ve tahmin ediyorum ki bunun gibi onlarca bodrum da Cudi, Nur, Sur mahallelerinde var. Bazıları yaralı, bazıları tamamen yanmış durumda. Bu yanan insanların tedavileri yapılmazsa yüzleri ve elleri tamamen kopacaktır. Dün yumuşatıcı krem sürdük ama sabah uyandığımızda bu kremler insanların yüzlerine tamamen yapışmıştı… (…) Şu anda Cizre’nin düşüşüyle ya da 100 kişinin burada katledilmesiyle bu hareketin bitmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Herkesin moralini iyi tutması lazım. (…) 60 gündür bağırıyoruz, bu insanlar artık bundan sonra bir katliamla yüz yüzedir. Çünkü az önce radyoda da yüzde 99.5’ini bitirdiklerini söylediler. On gün önce de aynı şeyi söylüyorlardı. Dışarıda ne olup bittiğine dair hiçbir bilgim yok. Artık bağlantılarımız kesildi. Eğer yüzde 0.5’i de biz isek ve biz de yaşamımızı yitirip özgürlük mücadelesinde şehitler kervanına katılırsak ne mutlu bize! Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Mücadeleye devam eden arkadaşlara buradan selamlarımı iletiyorum. Cizre Halkı 60 gündür soğuğa rağmen, açlığa rağmen, susuzluğa rağmen diz çökmedi. Onun için kalan insanların bizimle gurur duyması lazım.”

Mehmet Tunç’un yaptığı bu son konuşmadan birkaç saat sonra Narin Sokak’ta aralarında yaralıların da olduğu onlarca kişi öldürüldü. 7 Şubat gecesi ilçede çok şiddetli bir patlama meydana geldi. Sarıyıldız’a göre, bodrumda bulunanların hepsi 7 Şubat gecesi katledildi. Sarıyıldız, HDP heyetine o geceye dair şunları söyledi: “Çünkü orada bir seferde yanmış 39 yanmış beden çıkarıldı. Bir seferinde yine 20 civarında kişi çıkarıldı. 7 Şubat akşamı saat 10 gibiydi, Cizre’deki kuşatma günlerinin en şiddetli patlaması yaşandı. İkinci bodrumun olduğu alana yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki bir evde kalıyordum. Yan tarafımızdaki binada bulunan dairelerin camları kırıldı. Adeta o gece yer sarsıldı.”

Cizre Belediyesi tarafından tutulan tutanağa göre, 9 Şubat’ta Cudi Mahallesi Mehmetçik Sokak’tan (Narin Sokak’a çok yakın mesafeden) 27 cenaze çıkartıldı. Narin Sokak’ta ise 10 Şubat’ta 12, 12 Şubat’ta 10, 18 Şubat’ta 8, 22 Şubat’ta 6 olmak üzere toplamda 63 cenaze belediyeye ait cenaze araçlarıyla Cizre Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

YARIN- Üçüncü Vahşet Bodrumunda Neler Oldu?