KDP-İ’nin gerilla alanlarına korsanca girişini ve ardından yaşanan gelişmeleri üzücü ve aynı zamanda Türk ile İran devletlerinin muhtemel bir oyunu olarak yorumlayan Kerimi, KDP’ye Kürtler arası olası bir çatışmaya sebep olmaması için sorunu diyalogla çözme çağrısı yaptı. Kerimi, 7 Haziran'daki seçimlerin Kürtler açısından önemine işaret ederek, "KDP açıktan demese de HDP’nin başarılı olmasını istemiyor. Ama AKP'nin kazanmasını istiyor" dedi.
Eski Komala Örgütü Üyesi, Siyasetçi Ali Kerimi, Kelaşin'de yaşananlar ve 7 Haziran Genel Seçimleri süreci ile KDP'nin AKP'yi destekleyen tutumunu ANF'ye değerlendirdi...

'DÜŞMANLIK DİLİ TERK EDİLMELİ'

Kerimi, 7 Haziran'daki seçimlerin tüm Kürtler açısından oldukça önemli olduğunu, Keleşin ve Xınere’de yaşanan olayların bu dönemde çıkıyor olmasının dikkat çekici olduğunu belirterek, "Bu olayın tam da böyle bir zamanda yaşanması düşündürücüdür. Belli ki birileri Kürtlerin yenilgisi üzerine hesaplar yapıyorlar. Bunu da Kürtler arası çatışma ve gerginlik üzerinden yapmayı planlıyorlar. Hiçbir Kürt örgütü bu oyuna gelmemeli ve sorunlarını diyalog yoluyla çözmelidir. Ama ben olayda bir komplo olduğunu da düşünüyorum" dedi.
Rudaw televizyonunun birkaç gündür Kürtler arası savaşı tahrik eden, toplumda PKK karşıtı bir algı yaratmaya çalışan yayınlarını da eleştiren Kerimi, "Bu düşmanlık dili bir önce terk edilmelidir. Rudaw ateşe benzin dökmeyi bırakmalıdır" diye ekledi.

'KDP ERDOĞAN'DAN MEDET UMUYOR'

"KDP-İ peşmergelerinin neden gerilla alanına geçtiği, sonrasında sorunun çatışmaya kadar varmasının kesinlikle araştırılması gerekir" diyen Kerimi, olayın hassas bir zamanda yaşandığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Dikkat edin, biz Kürtler olarak Kuzey Kürdistan'da çok önemli bir seçime gidiyoruz. Bu seçim sonuçları itibarıyla Kürdistan'ın dört parçasını etkileyecek düzeyde önemlidir. HDP’ye ilgi tüm Kürdistan parçalarında gittikçe artıyor. Tüm Kürtler HDP’yi sahipleniyor ve başarısı için elinden geleni yapıyor. Ancak biliyoruz ki, Güney Kürdistan'da bir kesim de Erdoğan siyasetinden medet umuyor, onunla ilişkileniyor ve bunun öncülüğünü de KDP yapıyor. Demek ki, böylesi bir olaydan çıkarı olanlar var. Fakat Kürtler hiçbir yerde bu tür oyunlara gelmemelidir."
'TESADÜF DEĞİL; TÜRKİYE, İRAN, KDP PLANI'

Kerimi, böylesi kritik bir dönemde KDP-İ’ye bağlı bir peşmerge birliğinin gerilla alanına gidip konumlanmasının, ortamı gererek çatışmayı göze almasının kesinlikle tesadüf olmadığınI söyleyerek, "Bu gelişmeler kesinlikle tesadüf değildir. Dikkat çekici bir durumdur, insanın kafasında soru işaretleri oluşturuyor. KDP böyle bir girişimde bulunmamalıydı. Olayın daha da büyümemesi için herkes elinden geleni yapmalıdır" diye konuştu. 
Kerimi, şunları ifade etti: "Peşmergeler Rojhilat’a geçmeye çalışabilir. Bunun yolu yordamı var. Ancak orada yerleşmeleri ve çatışmanın çıkmasında belli ki başkalarının hesabı var. Bir çatışmayı göze alarak geçmeye çalışması ya da alana bu şekilde yerleşmeye çalışması kafalarda soru işareti yaratıyor. Bence bu olayın gelişmesinde Türkiye, İran ve KDP’nin bilgileri vardır. Bence bu üç güç birlikte böyle bir olayı geliştirdiler."

'RUDAW UĞURSUZ ROL OYNUYOR'

Güney Kürdistan'da bazı yayın organlarının da bu olaydan çok kötü bir şekilde nemalanmaya çalıştığını belirten Kerimi, şöyle dedi: "Burada en kötü durum bazı basın yayın organlarının bu kötü durumdan nemalanmaya çalışmasıdır. Özellikle Rudaw televizyonu uğursuz bir rol oynuyor. Sorunu olduğundan çok daha fazla büyütüyor. Bu sorunun bu kadar büyütülmesinde Rudaw televizyonunun olduğu kadar KDP’nin de rolü var."

'KDP BAŞARIDAN RAHATSIZ'

KDP’nin tek amacının PKK’nin Kuzey Kürdistan’daki başarısını geriye çekmek olduğunu ifade eden Kerimi, Güney Kürdistan'da, seçimlere girecek HDP’nin başarılı olmasını istemeyen tek gücün de KDP olduğuna dikkat çekti. Kerimi, "KDP, HDP’nin başarılı olmasını sadece istememekle kalmıyor, düşmanlık da yapıyor. Sitelerinde bu yönlü karalayan çok sayıda yazı yayımladılar, anti propagandasını yaptılar. Bunlar ve yapılan birçok şey KDP’nin HDP’nin ve tabii PKK’nin de Kuzey Kürdistan'da gelişip güçlenmesinden oldukça rahatsız olduğunu gösteriyor" diye kaydetti.
Kerimi, KDP’nin hem PKK, hem HDP ve hem de PYD’nin Rojava'daki gelişimi ve kazanımlarından da oldukça rahatsız olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Güney Kürdistan'da bu yönlü oluşan iki farklı yaklaşım var. Yeşil renkli (YNK) olan bölge ve kesim ile sarı (KDP) bölge. Bu kesimler PKK, PYD ve HDP’ye dair tümden farklı bir yaklaşım içindeler. YNK sonuna kadar bu Kürt güçlerinin gelişmesini isterken KDP karşı duruyor. Dikkat edin, YNK seçimlerde HDP için çalışmak adına bir heyetini Kuzey Kürdistan'a gönderdi. Ama KDP tam aksini yapıyor. Bu olay üzerinden PKK’yi karalamaya çalışıyor. Şimdiye kadar da PYD, PKK ve HDP’ye de herhaükarda karşı durdu."

'KDP AKP'Yİ DESTEKLİYOR'

"KDP açıktan demese de HDP’nin başarılı olmasını istemiyor. Ama Türk devletiyle yaptığı ekonomik anlaşma ve işbirliğinden dolayı neredeyse Türkiye’nin bölgedeki bir müteahhidi durumuna geldiği için AKP’nin kazanmasını istiyor" diyen Kerimi, şunları belirtti:
"KDP’nin başarısı da AKP’nin kazanmasındadır. Hatırlarsanız daha önce Mesud Barzani, Şıvan Perwer’i de alarak AKP’nin Amed mitingine Erdoğan’la birlikte katılmıştı. Tabii bunlar Kürtlerin menfaatine olan şeyler olamaz. Eğer iki farklı parçada mücadele eden iki Kürt örgütü arasında bir savaş, çatışma olursa bu bütün Kürtler açısından çok büyük bir kayıp olur. Kürt ulusal kongresini, birliğini tartıştığımız böylesi bir dönemde bu tür şeylerden kesinlikle uzak durmak gerekir. Sadece bir örgüt tüm Kürdistan'a hakim olmayı dayatırsa, diğer yapılara karşı kışkırtıcı tutumlarda bulunursa bu kabul edilemez."