Kuzey Kürdistan’da Türk askerlerinin taciz ve tecavüzüne ilişkin görülen davada mahkemenin aldığı aklayıcı karara tepkiler büyüyor. KJA, Bingöl'de 8 uzman çavuşun cinsel istismarına maruz kalan E.A. davasının kararına dikkat çekerek, işlenen suçun mağdur kadının yaşamı üzerindeki etkisini gidermeden öte sanıkları korumacılığı yapan mahkemenin kararının kabul edilemez olduğunu kaydetti.

Kongreya Jinen Azad (KJA), Bingöl'de 8 uzman çavuşun cinsel istismarına maruz kalan E.A. davasının kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kürdistan'da onlarca yıldır sürdürülen savaşta en çok kadınların hedef alındığı, devlet bürokrasisi eliyle kadına dönük özel savaş yöntemleri yürütüldüğünün belirtildiği açıklamada, "Bingöl'de 8 uzman çavuş askerin cinsel saldırısına maruz kalan E.A. olayı ve davanın sonucu bunun yakın tarihteki en acı kanıtıdır. Bilindiği üzere 16 yaşındaki E.A., Bingöl'de 8 uzman çavuş asker tarafından kaçırılarak cinsel saldırıya ve tecavüze maruz kalmıştır. Olay akabinde başlatılan yargılama, Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülmüş ve birçok hak ihlallerinin yaşandığı yargılamaya dönüşmüştür. Dosya sanıkları, ağır ceza niteliği taşıyan cinsel saldırı suçlaması ile yargılanıyor olmalarına rağmen ikinci celsede tahliye edilmişler ve duruşmalardan vareste tutulmuşlardır" denildi.

Açıklamada, yapılan yargılama neticesinde hürriyetinden yoksun bırakmak suretiyle çocuğa karşı cinsel saldırı fiilini işleyen sanıkların ikisi hakkında beraat, üçü hakkında beş yıl sureyle suçu tekrar işlenmemesi halinde Hükmün açıklamasının geri bırakılması ve üç sanık hakkında da cezanın sanık üzerindeki olası etkisi de dikkate alınarak indirim uygulanmak suretiyle alt sınırdan 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği hatırlatıldı.

Yargının temel görevi ve nihai varlığının bağımsız duruşu ile toplum adaletini sağlamak olması gerektiğine dikkat çekilen açıklamanın devamında, "Bu karar ile yargı, devlet ve asker yandaşı olmakla tarafsızlığını, halkların vicdanlarını yaralayarak da temel görevini yitirmiştir. Aynı zamanda bu karar ile Kürdistan'da işlenen her suçu meşru gören devlet politikası bir kez daha ayyuka çıkmıştır. Şüphesiz ki yargının tutumu ve faillerin suçları toplum tarafından mahkum edilecektir" ifadelerine yer verildi.

'KARARI LANETLİYORUZ'

Açıklamada, sanıkları aklayan, işlenen suçun mağdur kadının yaşamı üzerindeki etkisini gidermeden öte sanıklar korumacılığı yapan mahkeme kararı kabul edilemeyeceği belirtilerek, "KJA olarak meydana gelen olayın faillilerini ve adaletsiz yargının kararını kınıyor ve lanetliyoruz" denildi.