Önder Van Newrozu’nda konuştu: Zulmün sınırı vardır ama direnişin yoktur!

Van'da Newroz kutlamaları tarihi Van Kalesi’nin yanında bulunan Newroz alanında on binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti.

Tarihi Newroz öncesi binlerce kişi Newroz alanına yöresel kıyafetleri, HDP-DBP flamaları ile giriyor. Newroz alanına gelenler birçok polis noktasından aramadan geçiriliyor. Newroz'da kadınların yoğun katılımı oldu.

Soğuk havaya ve sabahın erken saatleri olmasına rağmen on binlerce kişi Newroz alanına girdi.

Saatler geçtikçe Newroz alanında coşku artmaya başladı. ESP ve SGFD üyeleri de ellerinde flamalarla alana girdi.

Kutlamaya HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, HDP Milletvekili, İmralı Heyeti Sözcüsü Sırrı Süreyya Önder, DBP Eş Genel Başkanvekili Gülcihan Şimşek, HDP Van il eş başkanları Yakup Ataş, Gülistan Orhan, DBP Van İl Eş Başkanı Ahmet Aygün, HDP Van milletvekilleri Bedia Özgökçe Ertana, Adem Geveri katıldı.

Yapılan saygı duruşunun ardından katılımcılar halkı selamladı.

Selamlamadan sonra cezaevinde bulunan HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in ve Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bekir Kaya’nın mesajları okundu. 

Daha sonra cezaevlerinde açlık grevine giren siyasi tutsakların gönderdiği mesaj okundu.

ATAŞ: BU HALK ÖZGÜRLÜĞÜNDEN VAZGEÇMEYECEĞİNİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ

İlk olarak söz alan HDP Van İl Eş B aşkanı Yakup Ataş, Newroz'un halkın özgürlük günü olduğunu belirterek, tüm engellemelere rağmen özgürlüğünden vazgeçmeyen halk gerçeğinin bunu bugün bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

ŞİMŞEK: KÜRT HALKI AĞIR BEDELLER ÖDEYEREK ÖZGÜRLÜĞE YÜRÜYOR

Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkan Vekili Gülcihan Şimşek, "Zindanlarda direnen tutsaklara Sayın Sebahat Tuncel, Sayın Selahattin Demirtaş, Sayın Figen Yüksekdağ’a binlerce selam olsun. Kürt halkı için direnen binlerce yoldaşımıza bin selam… Değerli Van halkı biliyorsunuz ağır bir süreçten geçiyoruz. Kürt halkı ağır bedeller ödüyor ama özgürlüğüne yürüyor. Sakine’yi, Fatma’yı, Pakize’yi, Sêvê’yi bir kez daha minnetle anıyoruz" dedi.

‘KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İMRALI’DA'

Kürt halkının 4 parça Kürdistan’da özgürlüğü için mücadele ettiğini dile getiren Şimşek, şöyle konuştu:

“Kürt halkı artık eski Kürt değil, Kürt halkı 100 yıldır kimliği için mücadele ediyor. Şeyh Sait, Seyit Rızalar'dan, Mazlumlar'dan aldığı mücadele mirasını her gün daha da büyütüyor. Tansu Çiller de, Mehmet Ağar da Kürtler bitecek diyordu, bugün de bunlar söylüyor. Kürt halkı yine bitmeyecek, Kürt halkının sesini bastıramayacaksınız. Sayın Öcalan eminim ki sizin bu büyük coşkunuzu hissediyordur. Sayın Öcalan 2013 Newrozu'nda bir barış manifestosu yayımladı, 2016’da istenirse 6 ayda çözeriz dedi. Ama bunun karşılığı savaş, imha, inkar oldu. Kürt halkı çaresiz değildir. Sayın Öcalan bugün tecrit altındadır ve bunu protesto ediyoruz. Kürt sorununun çözümü İmralı’dır. Bu yüzden tecridi kaldırın. Bizler 16 Nisan’da tecrite 'hayır' diyeceğiz, savaşa 'hayır' diyeceğiz. Kürt halkı 16 Nisan’da bir kez daha kimliğine sahip çıkacak. Bizler demokratik bir anayasa, özgürlükçü bir anayasa istiyoruz. Bu yüzden rengimiz hayır, hayır, hayır… Kürt halkı bugün Gever’de, Cizre’de tek ses olmuş özgürlüğünü haykırıyor. Eğer birlik olmasak bizi birer birer yok edecekler. “

‘ŞEHİTLERE SÖZÜMÜZ ÖZGÜRLÜKTÜR’

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Van Milletvekili Nadir Yıldırım ise yaptığı konuşmada, bugün Serhat, Amed, Botan’da milyonlarca Kürdün direniş ruhuyla Newroz'u kutladığını belirtti. Bugün Kürdistan’da tarihi bir Newroz’un kutlandığını ve 2017 Newrozu'nun özgürlüğe giden yolda önemli bir merhale olduğunu kaydeden Yıldırım, “Kürt halkına müjdeyi veriyoruz. 2017 yılı Kürt halkının özgürlüğü olacaktır. İstiyoruz ki tüm dünya halkları özgür olsun. Bugün bir kez daha birbirimize söz veriyoruz. Özgürlüğümüzden asla vazgeçmeyeceğiz. Milyonların huzurunda tüm özgürlük şehitlerine söz veriyoruz…. Bu özgürlüğü gerçekleşmedikçe bu yaşam bize haram olsun" diye konuştu.

ÖNDER: DİRENİŞİN SINIRI YOKTUR

Sırrı Süreyya Önder ise şunları ifade etti:

"Ortadoğu halklarının Önderi ne zaman selam gönderse güneş bir kez daha doğuyor. Herkesin selamını gönderiyoruz Sayın Öcalan’a. Newroz ortadoğu ve Mezopotamya halklarının çok özel bir günüdür. Fakat bu topraklarda eşi benzeri görülmemiş bir çileye dönüyor bu halk içindir. Kürdistan kimseye mezar olmayacak, Kürdistan, bu yeryüzü bahçesi bir gülistana dönecek. Bunu hep birlikte başaracağız. Bu toprakların zalimi bitmiyor ama bu zulme itiraz edenleri de bitmiyor. 1992’de Newroz kutlandığında görülmemiş bir zulüm uyguladılar. 2008 yılında bu uğurda hayatını veren tüm kardeşlerimize bu Newroz'u armağan ediyoruz. Her gelen zalim bir kere de kendisini denemek istiyor. Bu bayramı yasaklayabilir miyim diye. Herkes buna niyet eden herkes boyunun ölçüsünü alıp tarihin çöp sepetine gidiyor. Bugünün zalimleri ile dünün zalimleri arasında bir fark yoktur. Bunlar da o eski dönem zalimleri gibi tarihin çöp sepetine gidecek.

‘KAYYUMUNUZ GELSİN, SEÇİME GİRELİM

Bu OHAL’in cilveleri olarak yapılan bu işlere karşı bir şey demek istiyorum. Bu şehrin bu ilçelerin iki yöneticisi vardı. Biri helal olarak seçilmiş halkın yöneticileri, diğerleri atama ile gelmişlerdi. Bunlar ne yaptılar; yöneticiyi teke indirdiler. Şimdi Vali ve Belediye Başkanı aynı şey. Bunu kabul edebiliriz ama o valiniz gelsin Bekir Kaya ile seçime girsin. Bunu gücünüz yüreğiniz yetiyor mu? Van halkı, Serhat halkı seçilmiş evlatlarına sahip çıkıyor. Zulmün zorbalığın bir sınırı vardır, daha ne yapacaksınız? Ama direnmenin sonu yoktur. Bu toplum bu halk daha azına razı edilemez bunu herkes biliyor. Bu ilin seçilmiş vekili, eş başkanımız Sayın Figen Yüksekdağ’ın vekilliğini zorla gasp ettiniz peki ama bu halkı nasıl yüreğini, kalbini nasıl gasp edeceksiniz. Bunların cevabı 16 Nisan’da öyle bir göreceksiniz ki o tokat’ ın sesi Fizan’dan duyulacak.”

'HADDİNİZ DEĞİL!'

Kürt halkına Newroz'u nasıl kutlayacağınn, ateşsiz kutlanacağının söylenmesi kurbansız kurban bayramı, oruçsuz ramazan bayramı kutlayın denilmesine benzer. Sizin buna hakkınız yok, haddiniz yok. 2013 yılından sonra Sayın Öcalan’ın barış açıklamasıyla yeni bir anlam kazanmıştır. Newroz o günden bu yana barışın ve kardeşliğin bayramıdır. Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecrit, dört duvar arasına sığmayacağını bile bile geliştirdiğiniz tecrit barışa vurulmuş darbedir. Bunu en iyi siz bilirsiniz, savaşı siz başlattınız ama faturasını halklarımız ödedi. Bunun çok ağır bir vebali var ve bu vebal bir gün sizin boynunuzdan inmeyecek. Buna rağmen barış mücadelemizi bir gün bile bırakmayacağız. İnsanlar barışa layıktır, onlar savaş dedikçe barış sofrasına oturmaya devam edeceğiz.

‘AHMET HAKAN GİBİ İKİ ZILGITLA KAÇMAYIZ!'

Referandum için şimdi birbirlerini yelleyip duruyorlar. Bugün onlardan biri Ahmet Hakan demiş ki ‘ortadan kayboldular!' Yuhalamayın, bunlar korkak insanlar. Artık bizi televizyonlara çağırmaya yürekleri yok. Bak Ahmet Hakan biz buradayız, halkımız burada. Biz o gün de barış diyorduk, yarın da barış diyeceğiz. Biz senin gibi iki zılgıt yiyince kaçanlardan değiliz. El haya, vel iman, utanma duygusu imandadır. İnsan biraz haya eder. Korkunun korkağa bir faydası yoktur. Siz korktukça sizin üzerinize geliyoruz. Biz meydanlarda, biz zindanlardayız.

Ortadoğu’nun en temel gücü Kürt halkıdır, bunun önüne geçemezsiniz, bari mani olmayın. Stranlar, türküler, halaylar, horonlarla yeni günlere evriliyoruz. Newroz ortak yaşam iradesinin, hak ettiğinin verilmesinin adıdır." 

Newroz kutlamaları Barış Anneleri'nin konuşmasıyla devam ediyor.