‘PKK'de gerçek yaşamın yürütücüleri şehitlerimizdir’

PKK Yürütme Komitesi, PKK Meclis ve HPG Meclis üyesi Nazan Bayram ve PKK Meclis ve HPG Askeri Konsey Üyesi Abdurrahman Nailoğlu şahsında Nisan ayında yaşamını yitirenleri andı.

PKK Yürütme Komitesi, PKK Meclis ve HPG Meclis üyesi Nazan Bayram ve PKK Meclis ve HPG Askeri Konsey Üyesi Abdurrahman Nailoğlu şahsında Nisan ayında yaşamını yitirenleri anarak, “PKK’de yaşamın gerçek yürütücüsü yaşayan şehitlerimiz olmuştur. Onlar, ülke, halk, parti ve baştan başa insanlığı yaşamanın ve yaşatmanın adı olmuşlardır” dedi.      

PKK Yürütme Komitesi, PKK Meclis ve HPG Meclis üyesi Nazan Bayram ve PKK Meclis ve HPG Askeri Konsey Üyesi Abdurrahman Nailoğlu şahsında Nisan ayında yaşamını yitirenleri andı. PKK açıklamasında, “PKK gerçekliğinde hiçbir zaman son diye bir şey olmamıştır. Bu anlamda yeni başlangıçlar ve yeni doğuşlar varola gelmiştir PKK diyalektiğinde. Dolayısıyla bu diyalektiğin özünü oluşturan, özgürlüğe giden yolları canları, kanları ve yüce duruşlarıyla döşeyen, özgür vatanın özgürleşen kişilikleri olan şehitlik gerçeğimiz olmuştur. PKK’de yaşamın gerçek yürütücüsü yaşayan şehitlerimiz olmuştur. Onlar, ülke, halk, parti ve baştan başa insanlığı yaşamanın ve yaşatmanın adı olmuşlardır. Şehitliğin bizde bir yaşam tarzına kavuşması, Şehitliğin anlamını derinden yaşamakla sıkı sıkıya bağlantılıdır. Gerçekte yaşayan değerler olarak hepimizden güçlü olan şehitlerimiz hep ayakta olmuş, onlar yürümüş ve halkımıza öncülük etmişlerdir. Bu anlamda şehidi yaşamak demek; ülkeyi yaşamaktır, halkı yaşamaktır, partiyi yarattıkları tüm değerlerle yaşamaktır” denildi.

“Özgürlük şehitlerimiz, özgürlük aşkına, özgürlük sevdasına gönül verenler olarak tüm zamanlarda boy verip yeşermeyi başarmışlardır” denilen açıklamada, “Özgürlük mücadelemizi bu kadar anlamlı ve değerli kılan da, insanlığın, halkların yaratıcı gücüne olan inanç ve yaşam tutkuları olmuştur. Öyle ki, özgür yarınlara umutları, özlemleri ve insanlığa bağlılıklarıyla ışık tutan şehitlerimiz, bu halkın evlatları olarak, toplumsal hafızamızı yaşamlarıyla, eylemsel tarzlarıyla, güzel duruşlarıyla yarınlara taşırmanın adı olmuşlardır” ifadelerine yer verildi.

‘NUDA KARKER- FERHAT DERSİM ARKADAŞLAR BİR GRUP YOLDAŞIMIZMLA BESTA’DA ÖLÜMSÜZLEŞTİDİLER’

PKK Yürütme Komitesi devamla şunları belirtti:

Cesaret, fedakarlık PKK’nin ortaya çıkardığı tarihi bir şanstır. Dağları yüreklerine dergâh, yüreklerini dergâhı aydınlatan kandil yapan, her biri birer sevgi, umut ve insanlık değerleriyle yüklü bu yoldaşlar, bu davayı şehadetlerindeki yücelikle ve kutsiyetle kutsadılar. Öyle bir kutsallık ki, bilmeyi sevgiyle yoğuran, emeğin, sadakatin ve Rêber APO’ya bağlılığın saflık abidesi olan PKK-Meclis ve HPG Meclis üyesi Nuda Karker- Nazan BAYRAM yoldaşımız, şehitler gerçeğimizin bilgeleşen, bilgeliğiyle güzelleşen ve güzelleştiren Özgür Kadının öncüsü, Komutanı ve ana damarı olanlardan olmuştur. PKK’nin yeni komuta çizgisini en fazla kendi kişiliğinde somutlaştıran, Apo’cu ruhla donanan PKK Meclis ve HPG Askeri Konsey Üyesi Ferhat Dersim- Abdurrahman NALİOĞLU yoldaşımız Nuda yoldaşla birlikte 1 Nisan 2008’de Besta’da girdikleri çatışmada bir grup yoldaşımızla birlikte ölümsüzleşirler.

‘DİRENİŞ VE YİĞİTLİKLERİN YAŞAMIDIR PKK’

Aynı operasyonda sonuna kadar çatışarak, devrimin yarattığı kültürü hem kalemi hem de kamerasıyla ölümsüzleştirerek, dağın sırrına eren Halil- Halil UYSAL yoldaşımızı anarken; Bir daha belirtelim ki, düşman ordularına karşı çepeçevre kuşatılmış olduğu halde, son nefeslerine kadar çarpışan kahramanlarımızın sergiledikleri tarihte görülmemiş direniş ve yiğitliklerin yaşamıdır PKK. Önderlik çizgisine bağlı olmak, başarı çizgisinde yürümeyi bilmektir. Tarihin nabız atışlarını duyabilen, görebilen kalbini ve bilincini ona yatıran şehit gerçekliğini anlamak ve doğru anmak bizi başarıya ulaştıracak yegane gerçektir. Bu temelde şehitlerimizi anarken;

‘SÖMÜRGECİLER İŞKENCEYLE KATLETTİ’

1980’lerde yörede hızla gelişen ulusal kurtuluş mücadelemizden etkilenip partimiz saflarında sempatizan olarak yer alan ve feodallere karşı mücadelede yoğun çaba sarf ederek, halk arasındaki propaganda faaliyetlerine aktif katılan Partiye bağlı, hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan Mehmet Özsoy yoldaşımız, Şikestun direnişi sonrasında sömürgeci güçler tarafından işkenceyle 3 Nisan 1980’de katledilerek şehit düşer.

78’lerde Hilvan yöresinde hızla yükselen ulusal kurtuluş mücadelesi ve feodal kompradorlara karşı Sömürgeciliğe, yerli gericiliğe ve teslimiyetçiliğe karşı askeri alanda görevler üstlenen, inançlı ve cesur bir kişiliğe sahip olan Mehmet Ağaç yoldaşımız, 3 Nisan 1980’de bir grup arkadaşın girdiği çatışmada şehitler kervanına katılır.

Devrimci mücadeleye 1980’de, hareketimizin saflarına katılan, aktif olarak görev alan parti kararlarına bağlı, cesur ve fedakârlılığıyla tanınan Abdullah Yüce yoldaşımız, 5 Nisan 1980 günü Şikestun direnişi sonrası sömürgeci askerler tarafından katledilir.

Bingöl/Karlıova yöresine ulusal kurtuluşçu düşüncenin taşırılmasına ve geri yapıyı parçalamaya dönük, propaganda, örgütleme ve askeri alanlarda profesyonel olarak görev üstlenen Veli Geçit yoldaşımız 1981’in Nisan ayında faaliyet yürüttüğü Sancak nahiyesinde sömürgecilerin büyük bir güçle düzenledikleri operasyonda çatışmada direnerek şehitler kervanına katılır.

1990 yılı nisan başında Beytüşşebap Komata Vadisinde bir ihbar sonucu şahadete kavuşan tüm yoldaşlarımızı minnetle anıyoruz.

Mazlum-Hüseyin DEMİRCİ yoldaşımız 1 Nisan 1992’de Adıyaman-Gölbaşı eyaletinde sömürgeci güçlerle çıkan çatışmada dört yoldaşımızla birlikte şehadete ulaşır. Mazlum yoldaş şahsında şehitlerimizi saygıyla anıyor, anılarına bağlılık yeminimizi yeniliyoruz.

‘DİRENEREK ŞEHİT DÜŞTÜLER’

3 Nisan 1993 yılında Güneybatı/Pazarcık bölgesinde sömürgeci orduyla yaşanan çatışmada sonuna kadar direnerek şehit düşen 11 yoldaşımızı, yiğit eyalet komutanımız Dr. Welat-Ali BİLECAN ile birlikte Mazlum-Fahri MUHAMMED SİDO, Dicle-Hanım BOZKURT, Mahir-Süleyman ŞAŞKARA yoldaşlar şahsında anıyor, anıları önünde minnet ve saygıyla eğiliyoruz.

Yine Dersim/Ali Boğazında 1 Nisan 1995’te düşman güçlerinin başlattığı operasyonla günlerce süren çatışmada Otuz dört yoldaşımız günlerce direnerek şehadete ulaşırlar. Kahramanlık timsali olan otuz dört yoldaşımızı, Fırat-Abdulkadir AYDIN, Kerimxan-Mehmet HASAN, Selim-Remzi KANTOPRAK yoldaşlar şahsında anıyor, mücadelelerinin takipçileri olma sözümüzü yeniliyoruz.

4 Nisan 1999’da Xakurkê operasyonunda şehadete ulaşan Sipan-Barış ŞAKİROĞLU yoldaşımızı saygıyla anıyoruz.

Mücadelemizin gerek zindan gerekse yurt dışı alanlarında kalan, 2 Nisan 2004’te Halep’te kendini yakma eyleminden sonra şehit düşen Yekda-Erdoğan KAHRAMAN yoldaşımızı anarken şehadeti karşında saygıyla eğiliyoruz.

4 Nisan 2004’te Botan/ Eruh’ta şehit düşen Erdalan-Nadir ŞEX MURADİ yoldaşımızı büyük bir saygı ve minnetle anıyoruz.

1 Nisan 2005’te Cudi/ Gıre Hırmo’da düşman saldırısında şehit düşen dört yoldaşımızı Amara-Firyal HÜSEYİN ve Aram-Mehmet YİĞİT yoldaşlarımızı saygıyla anıyoruz.

Mardin/İdil ovasında bir pusu sonucu 9 Nisan 2005’te Kendal- Kahraman GEZİCİ yoldaşımız şehadete ulaşır. Anısı geleceğimize ışık tutmaya devam edecektir.

8 Nisan 2006’da Batman/Beşiri’de şehit düşen Şervan- Kazım BİÇEROĞLU yoldaşımızı bir kez daha anarken, anılarına bağlılıkla mücadeleyi daha da yükselttiğimizi belirtiyoruz.

Besta/ Ramoran’da girdikleri bir çatışmada 7 Nisan 2007’de şehit düşen Lezgin Seyit-Bahattin ŞADIMER yoldaşımızı anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

Yine 10 Nisan 2009’da Botan/ Besta’da sömürgeci güçlerle girdikleri çatışmada şehit düşen Sason- Jehat ROTSAS yoldaşımız ve yoldaşlarımız şahsında anarken;  .

Ulusal direniş tarihimizin gelişiminde Parti öncülüğünün rolü ne kadar belirleyiciyse, Parti öncülüğünün oluşumunda da Parti şehitlerinin rolü esastır. Bugün, öncülüğün savaşımında başarıyla çıkmış ve halk savaşımının her yönüyle gelişme dolu bir dönemine girerken, bu gerçeklerimizin derin bilinciyle hareket etmek, geçmişin doğru değerlendirilmesi kadar, geleceğin sağlam inşasının da temel görevlerimizdendir.”

‘ŞEHİTLERİ GÜÇLÜ SAHİPLENELİM’

PKK açıklaması, “Biz bu temelde, tüm Partililere ve halkımıza, şehitlerimizin anısına bağlılığın gereklerini sonuna kadar yerine getirme gereğini belirtiyor ve bu konuda başarımızın kesintisiz ve sürekli olması için halkımızı ve demokrat devrimci tüm kesimleri Şehitlerin öncülüğünde Rêber Apo’nun başlattığı süreci daha güçlü sahiplenmeye çağırıyoruz” ifadeleriyle son buldu.