‘PKK ile esaret zincirlerini kırdım’

YJA Star gerillası Ronahi Vîyan, “Kürt özgürlük tarihine isimlerini yazdıran Leyla Qasım, Viyan Soran, Destîna, Silav gibi binlerce savaşçı kadının yolunda yürüyorum” dedi.

Kadın ve özgürlük kavramlarını bir arada duyduktan sonra gerilla saflarına katılan YJA Star gerillası Ronahi Vîyan, “Kürt özgürlük tarihine isimlerini yazdıran Leyla Qasım, Viyan Soran, Destîna, Silav gibi binlerce savaşçı kadının yolunda yürüyorum” dedi.

Başurê Kürdistan’da gözlerini yaşama açan Ronahi Vîyan’ın politik hikayesi, bulunduğu toplumda kendine bir çıkış kapısı aramayla başlar. Kadın ve özgürlük kavramlarını üzerine yoğunlaşır. Vîyan, 2009 yılında PKK’yi pek tanımadan gerilla saflarına katılır. Ronahi Vîyan 7 yıllık gerilla yaşamının öncesini ve sonrasını değerlendirdi.

‘KADININ YAŞAM ALANI DARALTILIYOR’

Feodal ve muhafazakar bir toplum yapısına sahip olan Başurê Kürdistan toplumunun, kendi gerçekliğinden, kültüründen olabildiğince uzak olduğunu belirten Vîyan, kapitalist sisteme aşırı bir özenmenin de söz konusu olduğunu ve her türlü asimile, yoz yaşamlara açık bırakıldığını anlattı.

Gerilla Vîyan içinde büyüdüğü toplumda kadının durumuna ilişkin şöyle konuştu: “O toplumda kadının durumu içler acısıdır. Önderliğimizin kadınlar için; ‘kafesteki kuş’ çözümlemesi aslında birebir içinde yaşadığım toplumdaki kadın gerçekliğini anlatıyor. Başurê Kürdistan’ında kadınlar bir kuş gibi kafese konulmuş, eve mahkûm bırakılmıştır. Toplumda kadının özgür yaşam alanları her şekilde daraltılmış, hatta yok edilmiştir. Erkeğin gölgesinin ötesine geçememiştir. Baba, abi, eş yani erkek zihniyetten bağımsız, kadın adım atamaz duruma gelmiştir. Kadının yaşamı sınırlandırılıyor ve sınırları erkek tarafından belirleniyor. onu değiştiremezsin; geçemezsin, geçtiğin an öldürülürsün. Her türlü baskı altında bırakılan kadın iradesiz, kendine özgüveni olmayan bir hale sokulmuştur. Böyle bir toplumda dünyaya gözümü açtım, yaşadım.”

‘YAŞAMAK BİR HAKTI AMA BİZ O HAKTAN MAHRUMDUK’

Gerillaya katılmadan önce yaşadığı toplumda kadına biçilen rolü kabul etmediğini, farklı arayışları olmasına rağmen çevresinde kendisine yol gösteren birilerinin olmadığını anlatan Vîyan “Doğup, büyüdüğüm toplumda, kadının içerisinde bulunduğu durum beni düşündürüyordu. Yaşanan çelişki hayatı sorguluyordum. Anlam vermekte güçlük çekiyordum. Etrafımda beni aydınlatacak, yol gösterecek kimseyi bulamıyordum. Bu durum beni ister istemez derin bir şekilde etkiliyordu. Bana çizilen sınırlar içerisinde boğuluyordum. Çıkmazdaki o yaşamımda, cevap bulamadığım her sorum için kendimi uçurum kenarında düşünüyordum. Ve her an o uçurumdan düşecekmişim gibi hissediyordum. Bir çıkış kapısı olmalıydı. Yaşamak bir haktı ama biz o haktan mahrumduk. Yaşam hakkımız; her sözü, bakışı ve dokunuşuyla binlerce kez öldüren bir zihniyetin eline teslim edilmişti” dedi.

‘BİNLERCE KADIN GERİLLA SEBEPSİZ ÇIKMAMIŞTIR DAĞLARA’

Vîyan, özgürlük mücadelesine katılımıyla nasıl bir değişim geçirdiğini ise şu sözleriyle aktardı: “Gerillayı duyduktan sonra araştırmaya başladım. Özellikle saflardaki kadın arkadaşlar dikkatimi çekiyordu. Binlerce kadın gerilla sebepsiz çıkmamıştır dağlara diyordum. Bir sebebi vardı muhakkak. PAJK (Partiya Azadiya Jinen Kurdistan) isminde saklıydı gizem. Bu hareket kadın özgürlüğü için mücadele veriyordu. Kadın ve özgürlük! Bunun için savaşan bir hareket. Binlerce savaşçı kadın. Bu ilk arayışlarıma bir cevap oldu. Henüz tam anlamıyla tanımadığım PKK ve PAJK hareketinin verdiği kadın özgürlük mücadelesi direniş saflarına katılma sebebim oldu. Katıldıktan sonra kendimdeki değişimi yıllar geçtikçe fark ediyordum. Ruhumun yavaş yavaş özgürleştiğini hissederken, aklıma özgürleştikçe güzelleşen, direnişçi kahraman kadınlar geliyordu. Özgürlük tarihine isimlerini yazdıran Leyla Qasım, Vîyan Soran, Destîna, ve Silav gibi binlerce savaşçı kadının yolunda yürüyerek ne kadar doğru bir karar aldığımı anladım.”

‘BAŞUR HALKI PKK’Yİ DAHA İYİ TANIMAK İÇİN ÇABA SARF ETMELİDİR’

Başurê Kürdistan halkının, PKK’nin verdiği mücadeleyle özgürlüğe kapı araladığına vurgu yapan Viyan; “Günümüzde Başurê Kürdistan’ında eğer ki ulusal bir bilinçten söz edebiliyorsak bu PKK’nin verdiği mücadeleyle oldu. Çünkü PKK Kürdistan’da bulunan tüm halkları temsil ediyor. Şengal’in, Maxmur’un, Kekük’ün DAİŞ çetelerinden temizlenmesi halk üzerinde iyi bir etki yarattı. Aslında belki de ilk defa özgür Kürdistan’ın, özgür birey ve toplumun umudu yeşerdi. Bu Başur halkımız için çok değerli bir şeydir. Bence özelde kadınlar olmak üzere tüm toplum buna sevinmeli ve PKK’yi daha iyi tanımak için çaba sarf etmelidir. Türkiye’de yürütülen PKK’yi karalama politikalarının aynısı Başur’daki halkımız üzerinde de yürütülüyor. O yüzden binlerce insanımız şuan hareketimizi yanlış tanıyor. Ama eğer PKK’yi araştırıp, mücadelesine anlam verseler genelinde bakış açısı değişir. Bastırılan, iradesiz bırakılan sadece kadınlar değildir. Tüm toplumdur. O yüzden halkımız gerçekleri görmeli ve ona göre mücadele etmelidir. Özgür bir Kürdistan ve özgür bir toplum ancak PKK ile mümkündür. Yine Başurê Kürdistan halkımızın özgürlük anahtarı PKK’nin verdiği mücadelededir” diye konuştu.

YJA Star gerillası Ronahi Vîyan Başurê Kurdistan’da bulunan genç kadınlara şöyle bir çağrıda bulundu: “Genç kadınlar, değişen toplumun temel gücüdür. Toplumun kendini değiştirip, dönüştürmesi; PKK’yi okumakla, tanımakla, anlamakla ve kadın hareketine katılmakla gerçekleşir. Değişim, dönüşüm için Başur Kürdistan’ında bulunan tüm genç kadınların gerilla saflarına katılması gerekir.”