Şengal’deki Êzidî toplumu 3 Mart saldırısında yaşanan çatışmada yaşamını yitiren şehitlerini uğurladıktan sonra yüzlerce kişinin katılımıyla ortak bir basın açıklaması yaptı. Şengal Kurucu Meclisi Şengal Kadın Meclisi ve Êzidî Özgürlük ve Demokrasi Partisi (PADÊ) adına yapılan açıklamayı okuyan Heci Hesen, ”Xanesor’da gerçekleşen bu olay Erdoğan ve Barzani’nin Türkiye görüşmelerinin perspektif ve fermanı doğrultusunda oluştu. Kendilerini ‘Roj peşmergeleri’ olarak tanımlayan ve Suriyeli Kürt mülteciler, MİT ve DAİŞ çetelerinden oluşan bu çeteci güçler Türk devleti ve KDP tarafından Güney Kürdistan’da eğitildiler. Bu güçler DAİŞ’e karşı savaşacaklarını ve Şengal’i savunacaklarını iddia ediyorlardı. Ama tam tersine Êzidîlere saldırdılar. Xanesor kasabası kurtarılmış bir kasabadır ve YBŞ kontrolündedir. YBŞ, Êzidî kızlarından ve oğullarından oluşuyor. İnanç sahibi ve direnişçidirler. DAİŞ’ e karşı savaşıyorlar.” diye konuştu.

 ‘KAÇAN PEŞMERGELERİ ŞENGAL’DE İSTEMİYORUZ’

KDP destekli silahlı grupların amaçlarına da değinen Heci Hesen, ”Rojava peşmergelerinin amacı DAİŞ’in eline düşen Êzidî kadınlarının ve çocuklarını kurtarmak ve 73. fermanda katledilen insanlarımızın intikamlarını almak olsaydı, Şengal’in doğusuna yönelerek buradaki peşmergelerle DAİŞ’in elindeki güney Şengal’i kurtarırlardı. Ama maalesef orada konumlanan peşmergeler yine DAİŞ ile bağlantılı çeteleri kaçırıp Güney Kürdistan’da yerleştiriyorlar. Örneğin Qabus köyündeki çeteler 2015’teki Musul harekatının başında peşmergeler çetelere yol açtı ve Heşdi Şebi buna karşılık verdi.” diye ekledi.

BM, BAĞDAT VE HEWLER’E ÇAĞRI

Hesen İnsan Hakları Kurumlarına da çağrıda bulunarak şöyle devam etti: ”Birleşmiş Milletler’e (BM) ve hayırsever devletlere çağrıda bulunuyoruz. Êzîdîler bir kez daha fermandan geçirilerek katledilmesin. Yine BM’ye çağrı yapıyoruz, peşmergeye giden yardımlarınızı durdurun. Çünkü peşmergeye giden yardımların çoğu Êzîdîlere yardım diye gönderiliyor. Ama maalesef bu yardımlarla silah ve cephane Êzîdîlere karşı kullanılıyor. Irak Hükümetine de çağrı yapıyoruz; Şengal çözümü konusundaki tutumunuzu netleştirin. Saddam Hüseyin hükümeti yıkıldıktan sonra halen Şengal’in durumunda belirsizlik var.  

Êzîdîlerin kendilerini saldırılardan koruyabilmeleri ve varlıklarını garantiye alabilmeleri için YBŞ’ye ve her bağımsız savunma gücüne destek olunmalı. Kürdistan Bölgesi halkına, siyasi partilerine çağrıda bulunuyoruz. Kendi içinizde tutumunuzu netleştirin. Gece gündüz Êzîdîler adına konuşan o muhtarlara ve dini temsilcilere de çağrı yapıyoruz. Sadece kendilerini temsil ediyorlar. Êzîdîler kendilerini temsil edebilirler, kendi adlarına konuşabilirler. Herkes de zor günlerde Êzîdîlere sırtlarını döndüklerini biliyor, şimdi de onlar Êzîdîleri temsil etmiyorlar. Kısa vadeli oyunlar için Qasim Şeşo’yu komutan yaptılar ve Haydar Şeşo’nun kuvvetlerini bölge peşmergelerine dahil ettiler. Bu güce de çağrı yapıyoruz, Ağustos 2014’te halkımızı bırakanlar uzak dursun. Bunu unutmuş değil.”

Hecı Hesen’ın okuduğu açıklama şöyle devam etti: ”Demokratik Özerkliği kurma yönündeki tavrımız Şengal’in bağımsız yönetimi ve Irak hükümetine bağlanmadır. Çünkü peşmergelere olan güvenimizi yitirmişiz. Onlar halkımızın başına ferman gelmesine neden oldu. Kadın ve çocuklardan ve yaşlılardan oluşan sivil halka sırtlarını dönerek DAİŞ çetelerine terk edip kaçtılar. O yüzden peşmerge güçlerinin özellikle de KDP peşmergelerinin bölgeden çekilmesini istiyoruz. Fermanın tekrar etmemesi için Bağdat’tan YBŞ’nin silahlanma ve sayısal olarak aktifleştirilmesini istiyoruz.

Biz durumu şöyle değerlendiriyoruz:

1-73’üncü fermanın devam ettirilmesi Êzîdîlerin yok edilmesidir. 

2-Rojava ve Şengal arasındaki yolun kapatılarak Şengal’in kuşatılması yaşamsal ihtiyaçların Şengal’e gelmesine engel olunmasıdır. Bilindiği gibi Güney Kürdistan ile Şengal arasındaki Sihêla köyü yolu KDP tarafından kapalıdır.

'YBŞ CEVAP VERMESE SİVİL KATLİAM OLACAKTI’

3-Diğer amaçlar da belli ki Xanesor’a bağlı değildir. Ama içerik olarak birbirinden ayrı değildir. Erdoğan’ın menfaatleri Barzani yoluyla uygulanıyor. O da kardeş kavgasını çıkarıyor, Kürtlerin çözüm yolunu devre dışı bırakıyor ve Kuzey Suriye halkının kendi elleriyle aldığı kazanımları devre dışı bırakıyor. Bu nedenle YBŞ bu kirli planların uygulanmasını önledi. Bu güçler YBŞ’ye ve Xanesor halkına saldırdı. Sonuçta 5 YBŞ savaşçısı ve 2 HPG gerillası şehit düştü. Ardından da YBŞ mecbur kalarak sivil halkın toplu olarak katledilmesini engellemek için karşılık verdi.”