Seyit Rıza'nın kızı: Mezar yerini açıklasınlar; ağıt yakmak istiyorum

Seyit Rıza'nın kızı Leyla Ağar, "Babamın mezarı başında ağıtlar yakmak istiyorum. Dersim 37-38 Tertelesi ile ilgili bilgiler artık gün yüzüne çıksın" dedi.

Dersim 37-38 Soykırımı'nın yıl dönümü yaklaşırken Dersimliler taleplerini bir kez daha dile getiriyor. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanmasını isteyen ve yine devletten özür bekleyen Dersimliler, AKP ile CHP'nin kendilerini oyaladığını söyledi. Seyit Rıza'nın kızı Ağar da, "Babamın mezarı başında ağıtlar yakmak istiyorum. Dersim 37-38 Tertelesi ile ilgili bilgiler artık gün yüzüne çıksın" dedi.

LEYLA AĞAR: BEN BİR ÇOCUĞUM HALA...

"Ölmeden babamın mezarına gidip gözyaşı dökmek, ağıt yakmak istiyorum" diyen Ağar, şunları söyledi: "Çok acı çektik, bu acılar yüreklerimizi kararttı. Bu acılar yüreklerimizi yaktı. İnsanlarımızı yaktılar, taramalı tüfeklerin önüne dizip katlettiler. Neydi suçumuz; Kirmançki olmaktı. Sürgünlere yolladılar, yetmedi, köylerimizi yakıp yıktılar. Bizleri sürgün yollarında yok etmek istediler ancak başaramadılar. Sultan Baba, Eli Baba, Xızır yardımcımız oldu."

Konuşmasının arasına ağıtlar ekleyen Ağar, şu ifadeleri kullandı: "Yaşım doksana dayanıyor. Bu dünyada ölüm var, ölmeden önce istediğim tek bir şey var; babamın mezarının başına gidip gözyaşı dökmek istiyorum. Babam Seyit Rıza'nın mezarı başında ağıtlar yakmak istiyorum. Ben bir çocuğum hala, içimde kalmasın bu acı, dert, keder... Babam ile beraber katledilenlerin tüm mezar yerlerini açıklasınlar. Dersim 37-38 Tertelesi ile ilgili bilgiler artık gün yüzüne çıksın."

'KOMİSYON KURULMALI'

Soykırım sırasında Uşak’a sürgün edilen, Mazgirt’in Doğanlı köyünden Hasan Erdoğan ise "85 yaşındaki dedem Hüseyin Erdoğan ve 33 yaşındaki Babam Ali Rıza Erdoğan 70 kişilik bir grup ile beraber katledildi. Hiç unutmuyorum, taramalı tüfeğin seslerini... Acımızı, derdimizi nasıl dile getireyim... Bizi Uşak’a sürgün ettiler, sonra Uşak'ta uzun bir süre kaldık. Af çıkınca yerimize yurdumuza döndük, çileler hala devam ediyor" diye konuştu.

Hakikatleri Araştırma Komisyonunun önemine değinen Yemoş Güzel ise şunları ifade etti: "Annelerimizden, nenelerimizden, dedelerimizden bu acıya, feryada kulaklarımız her daim misafir oldu. Bu acıya hiçbir yürek dayanmaz. Sadece Aleviler, Dersimliler bu acıyı yaşamadı; tüm bölge halkı aynı acıyı, derdi yaşadı. Tüm acıların, zulümlerin ortaya çıkması, hakikatlerin ortaya çıkması için komisyon kurulmalı ve Dersim'den çalışmalarına başlamalıdır. Türkiye hukuk devleti olsaydı, adil bir hukuk olurdu ve Dersim 38 ile ilgili gereken yapılırdı."

YÜZLEŞME VE ÖZÜR TALEBİ

Zana Zirek ise, "Bu coğrafya kendi kendini anlatıyor aslında. Gençlik olarak devletin bir adım atmasını bekliyoruz. Adımlar ciddi atılmalıdır. 21. yüzyılda insan katletmek, öldürmek yani gericilik değil, aydınlanmış geleceğin inşası konuşulmalıdır. Aslında devletten çok şey beklemiyoruz; sadece hakikatlerin ortaya çıkmasını bekliyoruz. Yüz yıl önce yaşanan acıların, kederlerin gün yüzüne çıkmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu. 

Mahsun Gez, Kürdistan'ın her yerinden katledilmiş insan kemiklerinin çıktığını söyleyerek, devletin özür dilemesini ve yüzleşme istedi. Gez, “Dersim Soykırımı ile yüzleşilmeli ve arşivler açılmalıdır. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklanmalıdır" diye ekledi. 

'AKP VE CHP OYALIYOR'

Hozat ilçesine bağlı Seka Sure köyünde 15 Nisan’da başlatılan kazı çalışmasının ardından 12 insana ait kafatası, yüzlerce kemik, şahsi eşyalar ve 2 muhtar mührü bulunmuştu. Seka Sure köyünden Dersim Coşkun ise, devletin Dersim'e yaklaşımının seçim hesabı üzerinden geliştiğine dikkat çekerek, "Alevierin can damarı olan Dersim’de çeşitli politikalar AKP hükümeti tarafından gerçekleştirildi. Aynı oyalama oyununu CHP de Dersimliler ve Aleviler üzerinde gerçekleştirdi" dedi. 

Coşkun, "Nasıl CHP’nin oyalama oyunu tutmadıysa, AKP’nin CHP’den devraldığı oyalama oyunu da tutmayacaktır. Roboski’nin failleri gün yüzüne çıkmalı, yüz yıl önce yaşanan acılar gibi olmamalıdır" diye konuştu.