GÖRÜNTÜLÜ

Sur’a saplanacak hançerler yargıya taşınıyor

Tarihi Sur için startı verilen kıyım projesinin durdurulması talebiyle Amed Barosu ve İnsan Hakları Derneği yargı yoluna başvuracak.

UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer almasına rağmen önce tank ve toplarla sonra kepçelerle harabeye çevrilen Amed’in Sur ilçesine ilişkin hükümetin yıkım projesi, hak sahiplerinin ve sivil toplum örgütlerinin karşı çıkmasına rağmen 28 Aralık’ta start aldı. Dünyanın en uzun sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı ilçede, 28 Kasım 2015’ten bu yana 6 mahalleye giriş çıkışlar yasak. Hükümete yakın BHA Planlama Şirketi tarafından yürütülecek projeyle, tarihi doku hiçe sayılarak 6 devasa karakol ve bu karakollar arası ulaşımı sağlayacak geniş yollar yapılması planlanıyor. Söz konusu projeye şiddetle karşı çıkan şehir plancıları, hayata geçirilmek istenen projenin Sur için bir kıyım olacağını düşünüyor. Amed Barosu ise binlerce yıllık tarihin kalbine hançer gibi saplanacak karakollara karşı dava açmaya hazırlanıyor.

‘PROJE HUKUKEN YANLIŞ, KABUL EDİLEMEZ’

İlçede yoğun bir tahribatın yaşandığını herkesin bildiğini dile getiren Amed Baro Başkanı Ahmet Özmen, çatışmaların sona ermesinin hemen akabinde Sur ilçesinin tamamına yakınına ‘Acele Kamulaştırma’ kararı verildiğini hatırlattı. Amed Barosu olarak bu kararın iptali için dava açtıklarını belirten Özmen, “Danıştay’da başvurumuz duruyor. Henüz Acele Kamulaştırma kararı bir sonuca varmadan Suriçi’nde yeni projeler oluşturuluyor. Başta karakollar olmak üzere genişletilmiş yollar yapılmak isteniyor. Yasa gereği kamulaştırma kararı konulan süre itibariyle, 25 Haziran 2016’da karara bağlanması gerekirken, ne yazık ki üzerinden 6 ay geçmesine rağmen henüz bu karar sonuca bağlanmadı. Bu yüzden Sur’da güvenlik amacıyla yapılmak istenen proje hukuken yanlıştır, kabul edilmezdir” dedi.

‘SUR’UN KÜLTÜREL YAPISINI ORTADAN KALDIRACAK HER TÜRLÜ MÜDAHALEYE KARŞIYIZ’

Temel taleplerinin Sur’un aslına uygun bir şekilde yeniden inşa edilmesi olduğunu dile getiren Özmen, “Suriçi’nin sokak yapısı, yaşam tarzı ve kültürel yapısını ortadan kaldıracak her türlü müdahalenin karşısındayız. Suriçi’nin yıkılmayan alanlarının korunması gerekiyor. Yıkılan alanların ise karakol yerine aslına uygun bir şekilde yeniden inşa edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

YARGIYA TAŞINACAK

Sur’da ‘güvenlik’ iddiasıyla inşa edilecek karakol ve geniş yolları yargıya taşıyacaklarını belirten Özmen, “Bizler Sur’da sadece güvenlik esaslı bir projenin yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bununla beraber karakol yapılması ve yolların genişletilmesi Sur’un yapısına aykırı ve zarar verir. Bu projenin karşısındayız, dava açacağız. UNESCO’nun koruma altına aldığı kriterlerden biri Sur’daki tarihi dokudur. Bir diğer kriter ise somut olmayan kültürel varlıkların bulunmasıdır. Oradaki sokak yapısı kadar kültürel ilişkiler de UNESCO’nun koruması altındadır” değerlendirmesi yaptı.

‘TARİHİN YOK EDİLMESİNE KARŞI DURMALIYIZ’

Sur’un 6 mahallesinde sokağa çıkma yasağının da sürdüğünü hatırlatan Özmen, çatışmalardan kaynaklı 6 mahallenin tamamen boşaltıldığını, resmi makamların verdiği rakamlara göre 40 bin üzerinde insanın evlerinden çıkarıldığını söyledi. Mahallelerin insansızlaştırılan bir alan haline getirildiğini belirten Özmen, 13 Mart’tan sonra çatışmaların son bulmasına rağmen hala 6 mahallede giriş çıkışlar yasak olduğunu aktardı. Özmen konuşmasının devamında, ‘’Devletin Sur üzerindeki projelerini halka sorarak ve kültürel dokuları göz önünde bulundurarak yapması gerekiyor. Tarihin yok edilmesine karşı durmamız gerekiyor” çağrısında bulundu.

‘SUR’U BOŞALTMAYA YÖNELİK’

İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici ise Sur’un insansızlaştırılıp, yakılması ve yıkılmasının başından beri insani olmadığının altını çizdi. Hükümetin rant ve güvenlik eksenli projelerle Sur’a yaklaştığını dile getiren Bilici, temel hak ve özgürlüklerin hiçe sayıldığını söyledi ve ekledi: “Devlet Sur’da insanların mağduriyetini hiçe sayarak kendi projesini hayata geçiriyor. Sur’u boşaltmaya dönük bir girişimdir. Burada karakolların ve geniş yolların yapılmasıyla ‘güvenlik merkezli’ bir kent inşa edilmek isteniyor. Sur’da insanların canları, malları alınıyor ellerinden. Karakolların yapılacağı yerlerde insanların konutları ellerinden alınıyor. Mantıklı hiçbir gerekçe gösterilmeden kamulaştırma kararıyla insanların mallarına el konuluyor.”

‘PROJENİN KARŞISINDA DURACAĞIZ’

Projenin iptali için yargı yoluna başvuracaklarını dile getiren Bilici, “Hazırlanan projenin, sorumluluğumuz gereği, karşısında duracağız. Üzülerek belirtmek gerekir ki devlet rantsal ve güvenlik eksenli yaklaştığı için itiraz dilekçelerimiz yerinde bulunmuyor. Vatandaşın mağduriyetiyle sonuçlanıyor. Bizler sivil toplum örgütleri olarak insan haklarından yana olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.