Van’ın Tuşba ilçesinde bulunan T Tipi kapalı cezaevinde işkence ve hak ihlalleri hat safhaya çıktı. Adeta işkence için pilot cezaevi seçilen Van M Tipi Kapalı cezaevinde işkenceye uğrayan tutsak Ferit Hasçelik, Pazartesi ailesini arayarak uğradığı işkenceden haberdar etti.

Hasçelik ailesinin bilgilendirmesi üzerine müvekkilini ziyaret eden Dede, cezaevinde yaşan hak ihlalleri hakkında edindiği bilgileri ANF ile paylaştı. Dede, saldırıyı şöyle anlattı: “6 Ocak Cuma günü Hasçelik, bir grup tutsak arkadaşıyla birlikte Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Van T Tipi Cezaevine sevk edildi. Cezaevinin girişinde tutsaklara çıplak arama dayatıldı. Tutsaklar üzerlerini arayabileceklerini, ancak çıplak aramanın ‘İnsanlık onuruyla bağdaşmadığını’ belirterek, kabul etmedi. Bu durum üzerine gardiyanlar tutsaklara fiziki saldırıda bulundu. Buradaki saldırı sonrasında tutsaklar tek tek küçük bir odaya konularak zorla çıplak arama dayatıldı.”

‘HİZBULLAH USULÜ İŞKENCE’

Müvekkilinin dar bir odaya konularak işkence yapıldığını belirten Dede, “Çıplak aramayı kabul etmeyen müvekkilim şiddete uğruyor ve kendinden geçiyor” dedi. Bu aşamadan sonra çarpıcı olan hususun ise, müvekkilinin etkisiz hale getirilmesi olduğunu söyleyen Dede şöyle konuştu: “Elleri arkadan kelepçelenip yine ayaklarını kelepçeleyip diz üstü çöktürüp el ve ayaklarındaki kelepçeleri birleştirmek suretiyle kamuoyunun daha önce Hizbullah dosyalarında bildiği ‘domuz bağı’ ile sırt üstü yatırılıp sonrasında bayıltıncaya kadar dövülüyor. Ayıldıktan sonra yine aynı şekilde işkence yapılıyor. Müvekkilim kendisine geldiğinde çırılçıplak olduğunu da söyledi. Yine aynı gün Siirt cezaevinden sevk edilen 30- 32 kişilik bir tutsak gruba da yine aynı uygulamanın yapılmış.”

‘TUTSAKLARIN TÜM HAKLARI GASP EDİLDİ’

Çıplak arama işkence ve diğer uygulamalar kesinlikle kabul edilebilecek bir durum olmadığını söyleyen Dede, “Bu tablo 12 Eylül dönemini hatırlatıyor. Hak ihlallerine ilişkin girişimlerimiz olacak. Müvekkilim de suç duyurusunda bulunacak. Biz hem cumhuriyet savcısı hem de Adalet Bakanlığına girişimlerimiz olacak” şeklinde konuştu.

Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası olağan üstü halin ilan edilmesinin ardından, dışarıda olduğu gibi cezaevlerinde de baskılar arttığına dikkat çeken Dede, Van’da sadece T Tipi cezaevinin olmadığına belirtti.

F ve M tipleri cezaevlerinin olduğunu, ancak bu cezaevlerinin hiçbirinde T tipi cezaevinde uygulananlar uygulanmadığını söyleyen Dede, Van T Tipi cezaevi hem kadın hem de erkek tutsaklar açısından diğer cezaevleri ile örtüşmeyen uygulamaların olduğunu ve aynı zamanda tutsakların tüm haklarından mahrum bırakıldığını, kitap, gazete, televizyon ve radyo verilmezken tutsakların kol saatlerine de el konulduğunu belirtti.

Siyasi tutsakların arasında adli suçlular konulduğunu açıklayan Dede, komşular arası iletişimin olmaması için FETÖ’cülerin siyasi koyuşların arasındaki koğuşlara yerleştirildiğini söyledi. FETÖ’cülere ayrı bir muamele uygulandığını aktaran Dede, FETÖ’cülerin her isteklerinin yerine getirildiğini ve cezaevi kurallarının bile çiğnendiğine belirti. Dede, “Bunca yıllık avukatım hayatımda birçok cezaevi ziyaret ettim ve böyle benzer bir uygulamaya rastlamadım. Tüm bu uygulamalar gösteriyor ki olan üstü uygulamaların ötesinde bir durum olduğunu görüyoruz” dedi.

‘MÜDÜR TUTSAKLARIN ÖRGÜTLÜ DURUŞUNU BOZMAK İSTİYOR’

Bu uygulamaların tutsakların iradesini kırmaya yönelik olduğunu belirten Dede şunları dile getirdi: “Tutsakların hiçbir şekilde bir başka koğuştaki tutsakla iletişimine ve hatta göz göze gelmesine izin verilmiyor. Öyle ki tutsaklar bir biriyle koridorda karşılaşmaması için görüş saatleri bile koğuş koğuş yapılıyor. Hiçbir ortak etkinli yapılmasına izin verilmiyor. Spor yapılmasına dahi izin verilmiyor. Cezaevi müdürü tutsakların temsilcilerini kabul etmiyor. Sorunların tek tek dile getirilmesi isteniyor.”

Cezaevi müdürünün sıradan davranışların sergilemediğini belirten Dede, daha önce görevli olduğu Şakran cezaevinde olduğu gibi Van T tipi cezaevinde yaşanan hak ihlallerin kaynağı olduğunu aktardı. Dede, müdürün tutsakların sorumlularıyla görüşmelerin reddettiğini ve tutsakların sorularını tek tek aktarmasını istediğini belirti.