Xanesor'daki canlı kalkan eylemi sona erdi

Şengal'in Xanesor ilçesindeki canlı kalkan eylemi, bir basın açıklamasıyla sona erdi. Basın açıklaması Şengal İnşa Meclisi tarafından yapıldı.

Şengal İnşa Meclisi'nin açıklamasında, Xanesor'da son yaşananlara, KDP Başkanı Mesut Barzani'nin Türkiye ziyaretine dikkat çekilerek şunlar kaydedildi:

"Barzani kendilerine Rojava Peşmergeleri dedikleri kendi çeteleriyle Şengal'e saldırarak Erdoğan'ın talimatını yerine getirmiştir. Bu çete gurupkarı Suriye'den göç eden göçmenlerden oluşmaktadır ve KDP tarafından kullanılmaktadırlar. Aynı zamanda bunların içinde DAİŞ ve Türk devletinin istibarat elemanları yer almaktadır. Şu an bu çeteler Türk devleti tarafından eğitiliyor. Bu çete gurupları sözüm ona DAİŞ'e karşı savaştıklarını dile getiriyorlar; bu iddialar tamamıyla yalandır. Çünkü bu çeteler yönlerini 2 yıl önce YBŞ/YJŞ güçleri tarafından özgürleştirilen Şengal'in Xanesor ilçesine çevirdiler ve Xanesor halen Ezidxan Asayiş Güçleri tarafından korunuyor.”

SALDIRININ AMAÇLARI

Şengal Kurucu Meclisi, Şengal'e saldırılanların amaçlarını maddeler halinde şöyle sıraladı:

1- 3 Ağustos 2014'te Êzidîleri yok etme planları gerilla ve YPG/YPJ güçlerinin müdahaleleriyle boşa çıkınca şu an  Şengal'de geriye  kalan Êzidîleri yok etmek istiyorlar.

2- Şengal'in tek nefes borusu olan Rojava-Şengal hattını -ki buradan yaşamsal ihtiyaçlar, ilaç ve birçok ihtiyacımız bu sınırdan geliyor- keserek elerine geçirmek istiyorlar.

3- Özgür fikirlerin çeşmesi haline gelen ve Êzidîler arasında yeşeren ve bunun örgütlü merkezi olan Xanesor'da bu gücü Şengal'in diğer alanlarına ulaşmadan engellemek, yok etmek  istiyorlar. Bununla bütün Êzidîleri tekrar Barzani'nin himayesine almak istiyorlar ve bununla Barzani'yi Êzidî katliamındaki sorumluluğundan kurtarmak istiyorlar.”

'GÜÇLERİMİZE SİLAH DOĞRULTANLARDAN HESAP SORACAĞIZ!'

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

Biz bugünlerde çok hassas bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte özellikle Êzidî toplumunun durumuyla alakası olanlar, biz Emir Tehsin Beg'den tutalım bütün askeri, siyasi ve toplumsal alanlarda çalışma yürüten herkese sesleniyoruz; herkes artık durumunu netleştirmeli. Bu çerçevede bir bütün Êzidîlere sesleniyoruz; Êzidîler için artık tarihi bir duruş sergileme zamanıdır, artık KDP'nin hükümranlığı altından çıkma zamanı gelmiştir; gelin ahlaklıca ve onurluca direnen  Şengal'in Direniş Güçlerine (YBŞ)  katılın; gelin, Irak'ın Êzidî gücü olan ve DAİŞ'e karşı mücadele eden güçlere dahil olun. Bu çağrımız bütün güçleredir fakat 3 Mart 2017'de  silahlarını bizim güçlerimize doğrultanlar dışında, kapımız herkese açıktır. Biz güçlerimize silah doğrultanlardan er veya geç hesap soracağız çünkü onlar 7 arkadşımızın şehadetine ortak oldular.

ÊZİDÎLERE, ULUSLARARASI KOALİSYON VE ALMANYA'YA ÇAĞRI

Aynı zamanda biz bütün Êzidî parti ve hareketlerine sesleniyoruz; bölgenin ve Êzidîlerin geleceği üzerinde araştırma yaparak, Êzidîler için direnenleri, şehit olanları ve onların katliamına sebep olanları ortaya çıkartsınlar.
Biz başta Uluslararası Koalisyona, özellikle de Almanya'ya sesleniyoruz; peşmergeler hakkındaki tutumunuzu lütfen gözden geçirin. Çünkü Êzidîleri korumaları için verdiğiniz silahlar maalesef Êzidîlerin öldürülmesinde ve korkutulmasında kullanılıyor. Almaya bu silahları YBŞ/YJŞ ve Ezidxan Asayiş Güçlerine vermelidir çünkü Êzidîleri koruyan ve savunan tek güç budur. Bu güç Êzidîleri korumak için yüzlerce şehit vermiştir.

Biz şimdiye kadar Mesud Barzani'nin Êzidîlere yönelik yaptıkları karşısında sessizliğini koruyan Irak hükümetine sesleniyoruz; KDP ve Mesut Barzani'nin Şengal'deki bütün güçlerini geri çekmeleri için baskı uygulamalılar. Çünkü  3 Ağustos 2017'de güçlerini geri çekerek bize ihanet ettiler, 3 Mart 2017'de bize ihanet ettiler, artık onlara güvenemeyiz.
Sivil eylemimiz, Şengal'de savaşın çıkmaması için başlatığımız eylemimiz bitmeden önce şunları Êzidî ve bölge kamuoyuna belirtmek isteriz ki, biz sırf savaşın çıkmaması için gerekli bütün karar ve önlemleri almışız. Bu karar savaşçılarımız sırf Kürtler arasında savaş çıkmasın, Êzidî halkı zarar görmesin diye kendi bedenlerini 3 Mart'ta panzerlein önüne koyarak engel olmaya çalıştılar. Êzidî anneler 3 Mart'ta kendi elleriyle ihanet hendeklerini doldurmaya çalıştılar. Şengal ve Rojava'daki kardeşlerimizin katılımıyla 14 Mart'ta gerçekleştirilen barışçıl eylemimizde kardeşimiz Nazife Nayif ihanet kurşunuyla şehit edildi. Daha sonra eylem çadırını kurduk. Biz tekrar dile getiriyoruz; barışçıl çabalarımız hiçbir zaman durmayacak. Eğer karşı taraf çağrılarımıza cevap vermez, topraklarımızdan geri çekilmezler ise onları çıkartmak için önümüzdeki bütün yollar açık. Bizim bu eylem biçimlerini seçmemiz savaştan kortuğumuz anlamına gelmesin, yada yeterli gücümüzün olmadığı anlamına da gelmesin; biz bu topraklar üzerinde daha fazla kanın akmasını istemiyoruz."

Açıklamanın sonunda, Rojava halkına, Avrupa'daki Uzun Yürüyüş eylemcilerine ve ülke dışındaki meclise teşekkür edilirken, Şengal'in özerkliği de selamlandı.