Xerabê Bava köyüne gitmek isteyen heyet engellendi

Xerabê Bava köyünde Türk devlet güçlerinin günlerdir sürdürdüğü abluka, infazlar ve hakkında bilgi alabilmek için gelen insan hakları savunucularından oluşan heyet, hak ihlallerinin had safhaya ulaşmasından endişeli.

İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi, İstanbul ve Amed şubeleri, Amed Barosu’ndan oluşan bir heyet Mardin’inin Nusaybin ilçesine bağlı Koruköy (Xerabê Bava) köyünde yaşananları yerinde görmek amacıyla bölgeye geldi.

Nusaybin’e gelen heyet, Kaymakamlık, Valilik ve Savcılık ile görüşmeler yaparak duruma ilişkin bilgi almak istedi. Yetkililerle görüşemeyen heyet, ardından köye geçmek üzere harekete geçti. Köye 15 kilometre kala durdurulan heyet, askerlerle görüştü ancak onlardan “Biz yetkili değiliz valilik izin verdiği ölçüde biz geçişlere izin verebiliriz” yanıtını aldı. 

İkinci heyetin de gelmesiyle birlikte bölgeye çok sayıda asker ve TOMA sevk edilirken köyden 2 ambulans ile 1 cenaze aracının çıktığı görüldü. Araçların durumuna ilişkin bilgi alınamazken, heyeti durduranlar arasında sivil, sakallı ve ellerinde silah olan kişilerin olması dikkat çekti. 

Engellemeye ilişkin konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Amed Şube Başkanı Raci Bilici, sokağa çıkma yasağının sonuçlarının yavaş yavaş ortaya çıktığını belirterek, kötü muamele, işkence iddialarının olduğunu söyledi. Bilici, “Sokağa çıkma yasağı ile birlikte çok ciddi sorunların ortaya çıktığı belirtiliyor. İnsanlar yaşam hakları dahil bütün haklardan mahrum bırakılıyor. İHD olarak hem genel merkez hem de İstanbul şubesi olarak burada bulunmak istedik. Köye gidip yetkililerle görüşmek istedik ancak bir sonuç alamadık. Bizler çok kaygılıyız. Çünkü gelen iddialar çok ciddi. Bu abluka ve hukuk dışı uygulamaların son bulması noktasında ısrarcıyız. Gerek bölgedeki yetkililer gerekse de uluslararası kuruluşlarla görüşlerimizi paylaşacağız. Umuyoruz ki daha fazla tahribat yaratılmadan bu abluka son bulur” dedi.

İHD İstanbul Şube Yöneticisi Gülseren Yoleri de savcılık, Valilik ve kaymakam ile görüşme talepleri olduğunu ancak çeşitli gerekçelerle görüşmeden kaçınıldığını ifade etti. Daha önce de benzer durumlarla karşılaştıklarını dile getiren Yoleri, savcının Çarşamba günü için görüşme oluru verdiğini belirterek, “Ancak hem burada olan bitene ilişkin herhangi bir bilgilendirme yapmıyor. Gözaltılar var biliyoruz, hastanelerde insanlar var, bu ablukanın ne zaman biteceğine ilişkin herhangi bir açıklama da yapılmıyor” dedi. 

GÖZALTINDAKİLERE DE GÖRÜŞ ENGELİ

Amed Barosu Genel Sekreteri Nuşin Uysal da bölgede başlayan operasyonların başlatıldığını, öncesinde köylülerin hiçbir hazırlık yapamadıklarını kaydetti. Yasaklar döneminde hak ihlallerinin olduğu yönünde bilgilerinin olduğunu söyleyen Uysal, gözaltılarla ilgili bilgi vermesi gereken resmi makamların bilgi vermediğini belirterek, “Kaç kişini göz atında olduğunu, gözaltındakilerin nerede olduğunu bilmiyoruz. Normalde gün itibari ile gözaltına aldıklarında görüş yasağı 24 saat ile sınırlıdır. Gözaltındakiler herhangi bir avukat ile hala görüşebilmiş değil. Diğer iddialara ilişkin hiçbir idari makamla görüşebilmiş değiliz. Buradaki yetkililerle görüştüğümüz zaman olayı kendileriyle ilgili olmadığını, Vali veya kaymakamın bu konuda yetkili kişiler olduğunu kendilerine sadece bundan sonrasının yasak olduğunu, geçişe izin vermemeleri gerektiğini söylüyor” diye konuştu.

Uysal, duruma ilişkin en vahim olanın bilgiyi verecek yetkililerinin iletişimden kaçınması ve bu durumun da endişeleri arttırdığını ifade etti.

Heyet açıklamanın ardından köye ulaşabilmek için bir süre daha çabalasa da sonuçsuz kalan çabaların ardından oradan ayrıldı. Heyetteki insan hakları savunucuları yarın bir kez daha köye gitmeye çalışacaklarını belirtti.