DİZİ I

Yine de özgürlük, özgürlük..!

Özgürlüğü istiyorum. Özgürlük için ne gerekiyorsa onu yapmak istiyorum. Bize savaşı dayatanlara barış istemi de çok saçma. Özgürlüğün bilincinden, ruhundan, vicdanından yoksunluk var. Yine de özgürlük, özgürlük...

BAŞLARKEN...

2016 yılı, Kürt halkının kaderini belirleyen önemli ve kritik bir yıl oldu. Tarihin en görkemli direnişlerinin yaşandığı yıllardandı. Türk devletinin vahşice saldırılarına tanıklık etti tüm dünya. Ve tarihe damgasını vuran Kürt gençlerinin direnişlerinin yaşandığı bir dönem oldu. “Ne olursa olsun asla boyun eğmeyeceğiz” sözlerini haykıran bir halkın direniş destanı yazıldı. 

Türk devleti direniş şehirlerini kuşatarak orada nelerin yaşandığını tüm dünyadan gizlemeye çalıştı. Aylarca süren bir savaş… Ve orada neler olduğu herkes tarafından merak edildi. Onlarca gence karşı on binlerce asker ve polisin katıldığı adaletsiz bir savaş… Türk devleti, o şehirlerin hepsini yaktı, yıktı. Geride hiçbir delil bırakmadığını düşündü. Ama direnişçilerin yaşadıklarını yine direnişçiler adeta tarihe not düşer gibi bir bir günlükler yazarak belgeledi. Şimdi bu belgeler açığa çıktıkça o şehirlerde nelerin yaşandığı tek tek gün yüzüne çıkıyor. Ve yaşanan direnişler, Türk devletinin ve ordusunun ne kadar büyük darbeler yediğini gösteriyor. 
Bu günlüklerden biri de Şırnak Direnişi’nde yer alan YPS JIN Şırnak komutanlarından Zeryan Deniz Amed kod isimli Ayşe Kaçar’ın yazdığı… 

Kürt özgürlük tarihine damgasını vuran tarihi Şırnak Direnişi’nde, bulunduğu mahallelerdeki şahit olduğu her anı kaleme alan YPS JIN komutanlarından Zeryan Deniz Amed, kölelik ve özgürlük tercihleri karşısında Kürt direnişçilerinin özgürlük uğruna kanlarının son damlasına kadar nasıl savaştığını yazmış. Günlük sade bir dille ve o anda hissedilen duygularla yazılmış. 

İşte o günlükten bazı kesitler…

Şirnex’te ne olmuştu?

7 Haziran 2015 tarihinde Türkiye genelinde yapılan genel seçimlerde başarı elde edemeyen AKP hükümeti, Kürt halkına yönelik yeniden savaş ilan etti. Bu çerçevede Şırnak Halk Meclisi’nin 10 Ağustos 2015 tarihinde ilan ettiği “Demokratik Öz Yönetimlere” saldırması, yeni bir savaş konseptini beraberinde getirdi. Kürt halkının imhasını amaçlayan Türk devleti, siyasi olarak aldığı yenilgiyi savaşla yok etmek istedi. Bu çerçevede Eylül ayının başlarında direniş kentlerinden olan ve Türk devletinin tüm imha ve asimilasyon politikalarını kabul etmeyen Şırnak kentine saldırması ile başlayan Şırnak Direnişi, 14 Mart 2016’da zirveye ulaşarak 3 Haziran 2016’ya kadar devam etti. Şırnak Direnişi’nde ağır kayıplar veren Türk ordusu, sivil halka yönelik katliam saldırılarını artırarak devam ettirdi.

YAZILMAYA BAŞLANAN TARİH: 06 ŞUBAT 2016

Yenilmek değil, pes etmek 
-bitirir insanı...
Bunun için daima, soluksuz, 
-hep yürümek, 
Zeryanca

5 YİĞİT SERE SERPE UZANMIŞ

Dün Bahçelievler’de düşman ağır darbe almış. Fakat şehitlerimiz de var. 5 arkadaş şehit düştü. Yılmaz, Xwînrêj, Koçer, Agir, Rojbîn. Görüntüleri var, öyle vurulmuş yatıyorlar. Bir gerilla göğsü paramparça uzanmış, sonsuzluğa bakıyor. Vücutlarda koca delikler.
Heval Yılmaz ile bu yıl hep birlikteydik. Pratik boyu beraber çalıştık. Ve diğerleri... O gülüşlerin kanlandığı fotoğraflardan sonra geriye yerde duvar dibinde parçalanmış, görmek zor. Ve bir daha Kürt gençlerinin vurulmuş, sere serpe uzanmış fotoğraflarını görmemek için kavga edeceğim. 

HER ŞEYE RAĞMEN MÜCADELEYE DEVAM

Ve Asya, Bizim Rojbîn, halen inanamıyorum. O cıva gibi cananı ölüm nasıl durdurabildi? O güçlü kalbine bir kurşun nasıl saplanabildi? En son konuşup tartıştık. Öyle uzun uzadıya içini döktü, dinledim. Ama yoğunlaşmaları iyi ve güçlüydü. En son fedai eylem önerisinde bulundu. O tek başına hedefi devirebilirdi, fedai kız Rojbînim. Çok geç duydum şehadetini, çok kızgınım. Duyar duymaz gitmeliydim. Yüzündeki kanı silecektim. Ama olmadı, vedalaşamadım, öpemedim. Yoldaşlığına daima sahip çıkacağım. Kanını yerde bırakmayacağım. Andım olsun. Her şeye rağmen mücadeleye devam. 
Çalışmaların yoğunluğu devam ediyor. Dağları, gerillayı özledim. Öyle Cudi’ye bakıp hasret gideriyorum. Diren de orda, içimden el sallıyorum. Dağlı olmak, yalçın durmak...
Beynim doludizgin, yine de sığacak yer var. Bir yanım o fedai kararlılıkla yürüyen canlar. Ben hep o gerçekle yürüyeceğim, şehitlerle… 

YİNE DE ÖZGÜRLÜK, ÖZGÜRLÜK…

Barikatlar, hendekler, mayınlar, her yerden mermi sesleri, vurulmuş insanlar. Ve ben barışı istemiyorum. Özgürlüğü istiyorum. Özgürlük için ne gerekiyorsa onu yapmak istiyorum. Bize savaşı dayatanlara barış istemi de çok saçma. Özgürlüğün bilincinden, ruhundan, vicdanından yoksunluk var. Budur üsluba yansıyan. Yine de özgürlük, özgürlük...

DİRENİŞİN BÜYÜK KAHRAMANI: HACI LOKMAN BİRLİK

Dicle Mahallesi’ne geçiyorum. Ve burada şehit düştü diyor bir genç. Düştüğü yer ve ardından sürüklendiği yer. Kanı yok, izi yok fakat her yerde adı var, fotoğrafları var. Hiç görmediğim halde tanıdık bir dost gibi hissediyorum. 
Adı Hacı Lokman Birlik...
Şırnak’ta en çok duyduğum isim. Herkes ona dair bir anı anlatıyor. O kadar derinden bir etki yaratmış ki duruşuyla, arkadaşlığı ve militanlığıyla. Ve hep vurulduğu yerden geçerken onu anıyor ve hissediyorum. O koca öfkesinin ateşinde öfkem tutuşuyor, yangın oluyor. Yüreğini yüreğimde hissediyorum. Sonra bir acı gelip oturuyor bağrıma. Nasıl sürüklediler seni, o bedenini panzerler ardından? Kimse nasıl seni çıkaramadı, siper olmadılar sana? …
Bir evlat böyle kolay mı düşer? Bir yiğit böyle mi gider?
Duvarlarda adın var, kanın yerde kalmayacak diye yazılıyor. Kanının karıştığı şehitler gerçeği tüm hainliğin üstesinden gelecek, yüreğin tüm yüreksizleri devirecek. 
Soluğunda ısınacak bu ülke. Kanınla yeşeren baharlar, kâbuslarımızı alt edecek.
Özlemler, hayaller büyüdükçe büyüklük ister. Hacı Lokman Birlik gibi, Rojbîn, Yılmaz, Koçer, Agir, Xwînrej, Serhat, Şervan ve nice kahramanlar…

CİZRE’DE 60 KİŞİ KATLEDİLDİ

Dicle Mahallesi’nden Cumhuriyet Mahallesi’ne geçtim. Gün boyu çok gerginim, içimden konuşmak bile gelmiyor. Durumları hiç iyi değil. Cizre’de 60 kişinin katledildiği söylendi. Fotoğraflarda yanıp kül olmuş canlar. Paramparça haldeler, bakmaya yüreğim el vermiyor. Savaşın da bir sınırı yok mu?

KOMPLO 18. YILINDA

Şubat’ın laneti sinmiş üzerime. Komplo 18. yılına girdi. Tam 18 yıldır Önderliğimizi esaretten kurtaramadık. Esaretin yılları çoğaldıkça komplonun laneti üzerimize bir kâbus gibi çökmekte. Nasıl dayandık buna, nasıl kabullenebildik ve yılları uzattık…

TÜM ŞEHİR SARSILDI

Yeni mahalle Tekser’de 600 kiloluk bir mayın patladı ve tüm şehir sarsıldı. 
Oradan oraya koşuşturuyorum. Bir mahallede 2 gece kalmaya hasretim. Bu durum benim de irademi aşıyor. Nurhak’ın şehit düştüğünü duyduk. Fakat halen net değil. 
Yapılan eylemler beni kesmiyor. Daha sarsıcı eylemler yapmalıyız. Kısmi bazı girişimler var. Sonuçları zayıf...

KÜRDÜN İMHASI HEDEFLENMEKTE

Ayın 16’sında Dicle Mahallesi’nde Çektar, suikast edildi. Ayağının kemiklerinin parçalandığı ve ağır yaralı olduğunu söylediler. Hastaneye kaldırıldı. Polisler tarafından infaz edildi. Devletin tüm kurumları tamamen Kürdü imha etmeye odaklanmış. Hastalar, yaralılar tedavi edilmiyor. 
İsmet Mahallesi’ni tutmakta ısrarlıyız. Hazırlıklar tamam. Geçen gün barikat yerlerini belirlerken Türk devleti ile işbirliği içinde olan bazı Tatarlar silah çekti. Diğer gün ise tarama yaptılar. Delil arkadaş yaralandı. Sürüklenip getirdikleri sokaklar hep kan... Türk devleti ile işbirliği içinde olan bazı Tatarlar şimdi bize karşı silahlanmışlar. Delil arkadaşın yarası hafifti. Diğer gün ağırlaştı. 2 defa müdahale edildi. Delil şu an iyi ama olduğundan dayanaklı değil. 
Delil ile uğraşırken Mijini’den Bedri arkadaşın yaralandığını söylediler. Onu da getirdik. Bünyesi güçlü fakat sağ kolu parçalanmış. Sakat kalabilir. 

ÖNCE BİZ VURACAĞIZ

İsmet Mahallesi’ni tutmak için ısrar ediyoruz. Hızlı da davranmak gerek. Çünkü düşmanın operasyon hazırlığı var. Önce biz vuracağız. Hem de kalbinden vuracağız. Fakat kimi hazırlıklar zayıf. Yeni bir tarzla savaşmazsak durumlar ağırlaşır.

ÖLÜMÜNE DEĞİL, ÖLÜMDEN ÖTESİNE DİRENMEK

Şu an Hezex’te yoğun savaş var. Ayrıntılarını bilmiyoruz. Cizre iliklerine kadar direndi. Diz çökmedi. Fakat kırımdan geçirdiler. 200 üzerinde insan katledildi. En son yine morgdan fotoğraflar geldi. Kimse tanınmıyor. Cenazeler korkunç. Kürtlük tamamen öldürülmek isteniyor. Bunun bedeli neyse ödeyeceğiz. Fakat diz çökmek asla. Bizim payımıza düşen direnmektir. Ölümüne değil, ölümden ötesiye direnmek.

ŞIRNEX SESSİZLİĞİNİ KORUYOR

Dışarıda yağmur yağıyor. Şırnex sessizliğini koruyor. Şırnex sessizce ıslanıyor. Kömür kokusu sinmiş şehre. Yürürken nefesimi daraltıyor. Evlerin bacasından kara dumanlar yükseliyor. Sessizliği birkaç çocuk bozuyor. Bu şehirde yağmura aldırmayan bizler ve çocuklar. Gündüzcü nöbetçiler barikatlar arasında nöbet tutuyor. 

DERİK, HEZEX’TE ÇATIŞMALAR YOĞUN

Günün haberlerini izliyorum. Her yerde ölüm. Nisebin’de bir ana vurulmuş çocuklarının gözleri önünde. Derik, Hezex, Gever’de yoğun çatışmalar var. Şırnax şimdi sessiz, geceleri silah sesleri yükseliyor.

ZINAR RAPERÎN CİZRE’YE SOLUK OLDU

Günler soğuk, günler gergin ve ıssız. Ankara’daki eylemin etkisi çok güçlü. Her yerde düşman fedai eylem tedbiri alıyor. Zinar Raperîn’in yüreği Cizîr’e soluk oldu. Zinar bu süreci fedailikle taçlandırdı. Sur ve Cizîre nefes aldırdı. Tüm Kürdistan’ın yapamadığını Zinar yaptı. Bizim sessizliğimize ses oldu. İsmet Mahallesi’nde barikatlar devam ediyor. Biraz çalışmalar odaklanmış.

DÜŞMANIN HAZIRLIKLARI ARTTI

Mart ayına adım attık. Artık mevsim bahar. Havalar ısındı. Tam da gerilla dönemi başlıyor. Bu bile halkta, herkeste güven yaratıyor. Artık aramızda dağlar var. Şehirdeki direnişler yalnız değil. Düşman bile bunun korkusuyla hareket ediyor. Biz de bunun farkındayız fakat somut adımlar atmakta yetersiz kalıyoruz. 
Düşmanın hazırlıkları arttı. Gıda ve ilaç stokları var. Birçok yeri karakol haline getirmeyi amaçlıyorlar. Özelde keskin nişancıları konumlandırıyorlar. Şırnex’te başlarsa çok şiddetli olacağa benziyor. Biz de buna hazırız. Şimdi Cumhuriyet Mahallesi’ndeyim. Yeni gelen arkadaşlar vardı, tartışıp düzenledik.

Zeryan Deniz de şehit düştü

YPS JIN Komutanı Zeryan Deniz Amed, Amedli. 2004 yılından beri Kürt Özgürlük Hareketi içerisinde yer alarak Kürt halkının özgürlüğü için mücadele eder. Genç yaşına rağmen bulunduğu her alanda yoldaşlarına öncülük eder. Kısa bir sürede komutanlaşarak Şırnex Direnişi’nde kadın yoldaşlarına komutanlık yapar. Şırnex Direnişi’nde kaldığı süre boyunca yazdığı günlük ile kendinden sonra geleceklere öncülük misyonunu devam eder. 28 Mayıs 2016 günü Şırnex direnişinde dört arkadaşı ile birlikte yaşamını yitirir.
 

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA