Hesekê'de insanlık düşmanı DAİŞ çetelerine karşı başlatılan operasyonda yaşamını yitiren YPG'li Ferman Şahin'in (Demhat Mahsum) cenazesi on binlerce kişinin katılımıyla defnedildi. Törende konuşan Baba Şahin, "Sahiplenmeden ötürü acımızı unuttuk" dedi. 
Rojava'nın Cizîre Kantonu'na bağlı Hesekê kenti kırsalında insanlık düşmanı DAİŞ çetelerine dönük başlatılan operasyonda yaşamını yitiren YPG'li Ferman Şahin'in (Demhat Mahsum) cenazesi ailesi tarafından Amed'den alınarak doğduğu Muş'un Bulanık ilçesine bağlı Rüstemgedik beldesine getirildi. 

BİNLERCE KİŞİ KARŞILADI

Aynı çatışmada yaşamını yitiren Malazgirt'e bağlı İyikomşu (Toraqa) köyü nüfusuna kayıtlı YPG'li Vedat Yıldız'ın (Kendal Baz) cenazesi ile birlikte getirilen Şahin'in cenazesi, Bulanık yol ayrımında binlerce kişi tarafından karşılandı. Burada yüzlerce araçtan oluşan konvoy ile Bulanık'a getirilen YPG'li Şahin ve Yıldız'ın cenazesi, konvoy eşliğinde yola çıkarılırken, yol kenarlarına gelen köylüler ve tarlalarda çalışan işçiler, zafer işaretleriyle konvoyu selamladı. Bulanık'a ulaşan cenaze konvoyu İmam Hatip Lisesi önünde toplanan binlerce kişi tarafından "Şehit namirin" sloganlarıyla karşılandı. Burada araçlardan çıkartılan YPG bayraklarına sarılı Şahin ve Yıldız'ın tabutu omuzlara alınarak ilçe merkezine doğru yürüyüş halinde götürüldü. 

'KÜRDİSTAN IŞİD'E MEZAR OLACAK'

Muş, Bitlis ve Erzurum'dan gelen MEYADER, HDP ve DBP yöneticileri, belediye eşbaşkanlarının da aralarında bulunduğu on binlerce kişinin katıldığı yürüyüşte, PKK ve YPG bayrakları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın posterleri ile YPG'li Şahin ile Yıldız'ın posterleri taşındı. Yürüyüşte sık sık, "Şehit namirin", "Bijî Serok Apo", "PKK halktır halk burada", "Bê Serok jiyan nabe" ve "Kürdistan IŞİD'e mezar olacak" sloganları atıldı. 
İlçe çıkışına kadar omuzlarda taşınan cenazeler, YPG'li Şahin'in doğduğu Rüstemgedik beldesine doğru yola çıkarıldı. Beldedeki camide dini vecibeler yerine getirilirken, YPG'liler için köy meydanında tören düzenlendi. Çerxa Şoreşê Marşı eşliğinde saygı duruşunda bulunulduktan sonra konuşan MEYADER Muş Temsilcisi İrfan Kandemir, yıllardır evlatlarını toprağa gömen halkın artık, "Bizler kardeşiz" yalanları ve söylemlerine aldanmayacağını dile getirerek, özgürlük için verdikleri mücadelenin tek bir Kürt kalana dek devam edeceğini söyledi. 

'HAVAALANI AÇILIŞI AKSAMASIN DİYE OTOPSİ YAPMADILAR!'

HDP Muş Milletvekili Demir Çelik ise 6 ay içinde 2'nci cenazeyi alan Şahin Ailesi'nin acısını paylaştıklarını söyledi. Türkiye tarafından desteklenen DAİŞ çetelerinin Kürdistan topraklarına göz diktiğini söyleyen Çelik, şunları belirtti: "Eli kana bulaşan Erdoğan kirlidir, AKP kandan ve gözyaşından besleniyor. Erdoğan'ın Gever Havaalanı açılışı aksamasın diye şehitlerimizin otopsisini yapmadılar. Doktorlar savcılar alıkonuldu. Hangi dinde ve inançta cenazeleri yerde bırakmak var. Onlar nezdinde Kürt cenazelerinin kıymeti yoktur. Ama bizim için Şahin ve Yıldızlar onurdur, şereftir, namustur. Kobanê'de, Şengal'de, dört parça Kürdistan'da gerillalarımız nasıl savaşıyorsa, bizlerde dört parçada ulusal ittifakımızı gerçekleştirip direnerek kazanacağız."

'SAHİPLENMEDEN ÖTÜRÜ ACIMIZI UNUTTUK'

YPG'li Şahin'in babası Maas Şahin ise kendilerini yalnız bırakmayan halka teşekkür etti. Şahin, "Şehit sadece bizim değil tüm Kürdistanlıların şehididir. 3 gündür halkımız bizi yalnız bırakmayarak şehidine sahip çıktı. Sahiplenmeden ötürü acımızı unuttuk" dedi.
Şahin'in kuzeni Yakup Şahin de YPG'li Şahin'in, 2009 yılında birlikte okuduğu Mahsum Karaoğlan'ın 4 Nisan Amara Yürüyüşünde askerlerin açtığı ateş sonucu katledilmesiyle onun ismini alarak mücadeleye katıldığını söyledi. Şahin ve arkadaşlarının mücadelelerine sahip çıkacaklarını ifade eden Şahin, "Kürt halkının başı sağ olsun" dedi. 
Konuşmaların ardından omuzlara alınan Şahin'in cenazesi köy mezarlığına götürülerek defnedildi. Şahin'in mezarına arkadaşı Mahsum Karaoğlan'ın mezarından babası tarafından getirilen bir avuç toprak da konuldu. 
Defin işleminin ardından kitle, YPG'li Vedat Yıldız'ın (Kendal Baz) cenazesini defnetmek üzere Malazgirt'e bağlı İyikomşu (Toraqa) köyüne doğru yola çıktı.