YPS: İkinci mücadele yılında direniş savaşımımızı yükselteceğiz

YPS’nin birinci kuruluş yıl dönümünü kutlayan YPS Genel Koordinasyonu: “ikinci mücadele yılında fedai komutanlarımızın zafer ruhu temelinde “Özgür Önderlik, Özgür Kürdistan” yolunda direniş savaşımımızı yükseltme kararlılığımızı vurgulamak istiyoruz.

YPS Genel Koordinasyonu, YPS’nin birinci kuruluş yıl dönümüne ilişkin resmi internet sitesi ürinden bir açıklama yaptı. YPS açıklamasında, “Mücadele tarihimize “zaferin arife günleri” olarak yazılacak olan 2015-‘16 Cizre, Sur, Şırnak, Nusaybin, Gever, Hezex, Farqîn, Varto, Silopi, Derik, Wan, Stewrê, Kerboran, Şemzînan, Bismil, Siirt, vd. özyönetim direnişlerinin kurmay gücü olan YPS’nin kuruluşunun birinci yıl dönümünde, zaferin kahramanları olan direniş şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, mücadelemizin bu zafer muştalayıcılarının yılmaz takipçisi ve onların emir erleri olduğumuzun sözünü yineliyoruz. Halk kahramanlığının ve demokratik komünarlığın bu eşsiz örnekleri her açıdan mücadele diyalektiğimizin doğru rotasını çizmek kadar bunda ısrarın da somut ifadesi durumundadırlar. Diriliş devriminin ve serhildanların öncü komutanları Binevş Agal, Adil Aslan, Ziynet Karaaslan, Nazê Ebdî, Gurbet Aydın ve Yılmaz Karakoçanlarla başlayıp; halk öncüleri Mehmet Tunç, Sêvê Demir ve Pakize Nayırlarla ve de kahramanlık direnişinin yılmaz komutanları Çiyager Batman, Rûken Xoserî, Çeko Çatak, Xebatkar Bingöl, İslam Gever ve Zeryan Amedlerle sürdürdüğümüz bu zafer yürüyüşünü özgür Kürdistan ile taçlandıracağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın” ifadelerine yer verildi.

‘HALKIMIZ FAŞİST SALDIRI DALGASINA DEMOKRATİK ÖZERKLİK İLANIYLA CEVAP VERDİ’

YPS Genel Koordinasyonu açıklamasında şu hususlara da dikkat çekildi:

“Bilindiği gibi, halk olmaktan kaynaklı doğal haklarımızı elde etmek ve demokratik-özgür bir yaşama sahip olmak uğruna sürdürdüğümüz özgürlük mücadelesi, 2013 Newrozu’nda Önder Apo’nun başlatmış olduğu demokratik çözüm süreciyle yeni bir aşamaya taşınmıştı. Bu süreç, barışçıl-demokratik bir çözümün önünü açması ve Kürdistan halklarına vaat ettiği özgür yarınlar nedeniyle bizler açısından hayati bir öneme sahipti. Bu amaca ulaşma yolunda her türlü baskıya göğüs geren Önderliğimiz ve yurtsever halkımız hiçbir fedakarlıktan çekinmemiş, demokratik-özgür yaşam uğruna atılması gereken her türlü adımı atmıştır. Bu temelde özgürlüğe koşan Kürt halkı, büyük başarılar elde etmiş ve bölgedeki stratejik konumunu daha da perçinlemiştir.

Ancak sahte çözüm naraları atan sömürgeci AKP devleti, tüm kirli planlarına rağmen halkımızın ve Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin bu çıkışını engelleyemeyince daha farklı bir konsepti devreye koymuştur. Bu yeni konsept, Önderliğimize ve halkımıza diz çöktürmeyi amaçlamaktaydı. Bu amaca ulaşmak için her türlü yola başvuran AKP sömürgeciliği 24 Temmuz 2015 tarihi itibarıyla Kürdistan’ın her yerinde, sadece gerillalara saldırarak değil, başta biz Kürdistan gençliği olmak üzere tüm halkımızı, siyasetçilerini ve Kürtlük adına ne varsa dümdüz etmeye çalışarak amaçlarına ulaşmayı arzulamıştır. Halkımız bu faşist saldırı dalgasına, demokratik özerklik ilanlarıyla cevap vermiş, kendi kendini yönetme sürecini başlatmıştır.

‘ÖZGÜRLÜĞÜN TEDBİRİ SERHILDAN HALKI OLMAKTAN GEÇER’

Belirtmek gerekir ki, savaşta da barışta da özgür yaşam kaynağımız ve gücümüz, mücadele eden halk gerçeğidir. Özgürlüğün tedbiri, güçlü bir direniş bilinci, örgütü ve mücadelesine sahip serhildan halkı olmaktan geçer. Halkımızın ulaştığı serhildan bilinciyle tamamen lokal temelde Cizre, Sur, Şırnak, Nusaybin, Gever, Hezex, Farqîn, Varto, Silopi, Derik vd. yerlerde geliştirdiği öz yönetim ilanları, ahlaki-politik toplumun günlük yaşam refleksi temelindeki özgür yaşam tercihidir. Bu anlamıyla öz yönetimlerin ilanı ve de inşasıyla birlikte içine girdiğimiz direniş süreci her yönüyle mücadele tarihimizde yeni bir dönemin de ifadesi olmuştur. Öz yönetim temelli yaşam, Önder Apo’nun öngördüğü demokratik komünal yaşamın gerçekleşme şekli olarak demokratik özerk yaşamın ifadesidir. Esas olan böylesi bir yaşamın halkımız tarafından ideolojik ve stratejik bir tercih olarak kabul edilmesi, sahiplenilmesi ve geliştirilmesidir. Özünde bir meşru savunma biçimi olarak ele alınabilecek öz yönetim temelli yaşamın, politik olarak düşmanla çatışmaya dönüşen bir çelişki içinde gerçekleşmesi öz yönetim ilanlarının özüne uygun olarak öz yönetim direnişleri biçiminde doğmasını da beraberinde getirmiştir.

‘YPS HALKIMIZA DÖNÜK SALDIRILARI KARŞI BİR SAVUNMA ÖRGÜTÜDÜR’

Bizler yurtsever Kürt gençleri olarak bu faşist zihniyete karşı halkımızı ve de ilan etmiş olduğu demokratik öz yönetimleri korumayı bir görev bildik. YDG-H öncülüğünde toplumun birçok kesiminden gelen gençler olarak kendi sınırlı imkanlarımızla, düşman güçlerin mahallelerimizde dilediği gibi halkımıza yönelmemesi için elimizden gelen çabayı sergiledik. Kıt imkanlarla elde edilebilen az sayıdaki ferdi silah, av tüfekleri, molotof kokteylleri, sopa ve zincirlerle de olsa bu konuda halkımızla birlikte tavrımız ve kararlılığımız netti. Ancak 14 Aralık 2015 günü sömürgeci-faşist AKP devletinin, tanklar, panzerler ve ağır silahlarla donatılmış ordusunu da bu şehirlerimizin üzerine sürmesi, bizlerin de o zamana kadar var olan parçalılığı ve amatörlüğü aşıp daha örgütlü, organizeli ve büyük bir mücadele yürütmemizi gerekli kılmıştır. Başlangıçta yerel düzeyde direnen gençlik birimlerinin birleşmesi ile oluşan YPS gerçekliği, tüm yerel YPS birliklerinin tek çatı altında toparlanmasıyla merkezi bir düzeye kavuşmuş ve 19 Ocak 2016 günü genel koordinasyonumuzun ilan edilmesiyle kuruluşunu tamamlamıştır.

YPS, kökleri itibarıyla faşizmin halkımıza dönük saldırıları karşısında doğmuş, büyümüş ve şekillenmiş bir savunma örgütüdür. Amatör-sivil bir direniş örgütlenmesi olarak mahallelerde gelişen YPS, Türk devletinin vahşi saldırıları karşısında birden bire kendisini Kürdistan özgürlük mücadelesinin en kapsamlı savaşıyla karşı karşıya bulmuştur. Ancak 14 Aralık 2015 itibarıyla saldırılarında sınır tanımayan faşist sömürgeciliğin orduları karşısında, HPG’nin de belli düzeyde kadro desteği sunması ile giderek amatörlüğün aşılması ve direnişin daha da etkili hale gelmesi yaşanmıştır. Bunun en çarpıcı örnekleri Şırnak, Nusaybin ve Hezex direnişleridir. Kış aylarının zorluklarına rağmen sınırlı da olsa HPG’li yoldaşların da gelip direnişimize destek olması, gücümüze güç katmış, irademizi arttırmış ve direnişimizi etkili kılmıştır.

‘ÖZ YÖNETİM DİRENİŞLERİ FEDAİ BİR RUH ORTAYA ÇIKARMIŞTIR’

Bu temelde yürütülen öz yönetim direnişleri çok görkemli, yiğitçe ve fedaice sergilenmiş; bir ruh açığa çıkarmıştır. Ölümsüz Komutanımız Çiyager yoldaşın dile getirdiği, “son nasıl olursa olsun muhteşem olacak” sözü, direnen gençlerin ulaştığı ruh düzeyini ortaya koyan temel şiarımız olmuştur. Çiyagerler, Berfînler, Nûdalar, Rûkenler, Çekolar, İslamlar, Bêrîtanlar, Xebatkarlar ve Zeryanların büyük emekleri ve çabalarıyla bu ruh şekil almış ve bir olgunluğa ulaşmıştır.

Böylesine büyük ve tarihsel bir çıkış için gerekli olan hazırlığın yapılmaması, özellikle de Önder Apo’nun demokratik özerkliğin inşası için belirtmiş olduğu 9 boyut temelinde yeterli düzeyde çalışma yürütülmediği için, düşmanın sert yönelimleri ve uyguladığı ambargo sonucu direniş mahallelerinde sosyal yaşam olanaklarının kalmaması karşısında, halkımızın büyük bir fedakarlıkla sonuna kadar direnmesi yanında belli bir süre sonra göç etme zorunluluğu gelişmiştir. Buna rağmen direnişi sürdüren YPS militanları halka bağlılığın ve büyük fedai ruhun birer gerçek temsilcisi olduklarını ispatlayarak, kanlarıyla kahramanlık destanları yazarak geleceğin zafer yolunu bizlere göstermiştir. En zor şartlar altında bile direnen evlatlarını yalnız bırakmayan, sadece orada bulunmasıyla bile bizlere en büyük desteği sunmuş olan başta analarımız olmak üzere tüm yurtsever halkımıza direnişçiler olarak bizlerin de şükran borcu vardır. Yurtsever Kürdistan halkı için insan kendisini ne kadar daha feda etse de azdır. Halkımızın bu bir yıl boyunca bizlere sunmuş olduğu destek, bizlerin en büyük mücadele kaynaklarından biridir.

‘TÜM KÜRDİSTAN GENÇLİĞİNİ YPS’YE KATILMAYA ÇAĞIRIYORUZ’

Tüm bunlarla birlikte, zamanın ve mekanın mutlak zafere çağrısı tüm halkımıza ve özellikle yiğit Kürdistan gençliğinedir. Her şeyin bizleri halk olarak “zaferin şafak vakti gibi parlamaya” çağırdığı bir dönemden geçmekteyiz. Tüm yurtsever Kürdistan gençliğini, öz yönetim direnişlerini süreklileştirmek için bulundukları her alanda öz savunma bilinci temelinde örgütlenmeye ve onun öncü gücü olan YPS saflarına katılmaya çağırıyoruz.”

‘İKİNCİ MÜCADELE YILINDA DİRENİŞİ YÜKSELTECEĞİZ’

YPS açıklaması, “Bu temelde zaferin şafak vakti heyecanıyla öz yönetim direnişlerinin öncü örgütü YPS’nin birinci kuruluş yıldönümünü bir kez daha tüm halkımıza kutluyor; öz yönetim direniş şehitlerimiz şahsında tüm şehitlerimizi minnetle anıyoruz. YPS’nin ikinci mücadele yılında her bakımdan bir büyümeyi yaşayarak kahraman fedai komutanlarımızın zafer ruhu temelinde “Özgür Önderlik, Özgür Kürdistan” yolunda direniş savaşımımızı yükseltme kararlılığımızı vurgulamak istiyoruz” diye son buldu.